7/A'RÂF-181: Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki, Hakk’a (Allah’a) ulaştırırlar ve onunla adaletle hükmederler.
ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne): Ve yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki Hakk’a hidayet ederler ve onunla adaleti sağlarlar.”
Onunla “adl” ederler. Adliye, adil, adalet, adlî hepsi aynı kökten gelen kelimelerdir.
ve mimmen halâknâ: Ve bizim halk ettiğimiz kişilerden
ummetun: Bir ümmet vardır.
yehdûne bil hakkı: Hakk’a hidayet ederler.
ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne): Ve onlar onunla adaleti sağlarlar. Hakk’a ulaştırırlar. Kendileri devamlı Hakk’tan vahyi alırlar ve hakkı, adaleti sağlarlar.v
A’râf-159:
7/A'RÂF-159: Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne).
Ve Musa (A.S)’ın kavminden bir ümmet vardır. Hakk’a hidayet ederler (hidayete ulaştırırlar). Ve onunla (hak ile) adaletle hükmederler.
ve min kavmi mûsâ: Ve Musa (A.S)’ın kavminden
ummetun: ümmet vardı.
yehdûne bil hakk: Hakk’a hidayet ediyordu.
ve bihî ya’dilûn(ya’dilûne): Ve Hakk’a ulaştırıyordu, Allah’a ulaştırıyordu ve onunla (hak ile) adalet ediyorlardı. Hak ile adaleti sağlıyorlardı.