A’raf-178 ve En’âm 31'e göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalâlettedir, diyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » A’raf-178 ve En’âm 31'e göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalâlettedir, diyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

A’raf-178 ve En’âm 31'e göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalâlettedir, diyebilir miyiz?

A’r’af-178:
 
7/A'RÂF-178: Men yehdillâhu fe huvel muhtedî ve men yudlil fe ulâike humul hâsirûn(hâsirûne).
Allah kimi hidayete erdirirse (kendisine ulaştırırsa), artık o hidayete ermiştir. Ve kim dalâlette bırakılırsa, işte onlar, onlar artık hüsrana uğrayanlardır (nefslerini hüsrana düşürenlerdir).


“men yehdillâhu fehuvel muhtedî.”

“Allah kimi hidayete erdirirse (kendisine ulaştırırsa), artık o hidayete ermiştir. Ve kim dalâlette bırakılırsa, işte onlar, onlar artık hüsrana uğrayanlardır (nefslerini hüsrana düşürenlerdir).

“Allah kimi hidayete erdirirse, o kişi o zaman hidayete erer.”

“Allah kimi Kendisine ulaştırırsa o kişi hidayete erer. Kim Allah’a ulaşırsa, kim Allah’a  hidayet olursa, ulaşırsa o kişi hidayete erer. Kim Allah’a ulaşırsa o kişi hidayete erer. Kim de dalâletteyse onlar hüsranda olanlardır.” diyor Allahû Tealâ.

İnşallah bu âyet-i  kerime ve En’âm Suresi 31. âyet-i kerimesine göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalâlettedir, diyebilir miyiz?

Burada,A’raf-178’de, dalâlette olanların hüsranda olanlar olduğu anlatılıyor. Allah’a ulaşanınsa hidayete erdiği ifade ediliyor. Hidayet üzere olmakla hidayete ermek aynı şey değil. Allah’a ulaşmayı dilediğimiz andan itibaren hidayetteyiz. Ama ruhumuz, Allah’a ulaştığı zaman hidayete eriyor. Ruhumuz hidayete eriyor. Fizik vücudumuzu Allah’a teslim ettiğimiz zaman fizik vücudumuz. Nefsimizi Allah’a teslim ettiğimiz zaman, nefsimiz. İrademizi Allah’a teslim ettiğimiz zaman irademiz  hidayete eriyor.

Dalâlette olanların hüsranda olanlar olduğu ifade ediliyor. Şimdi bu âyet-i kerime ve En’âm Suresi 31. âyet-i kerimesine göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler dalalettedir, diyebilir miyiz?

Allah’a ulaşmayı dileyenler ne oldu? Hidayete erdi. Allah’a ulaşanlar, hidayetin sahibi oldular. Dalâlette olanlarda hüsranda olanlar oluyor.

6/EN'ÂM-31: Kad hasirallezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten kâlû yâ hasratenâ alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârahum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne).
Allah’a mülâki olmayı (ölmeden evvel, dünya hayatını yaşarken ruhunu Allah’a ulaştırmayı) yalanlayan kimseler hüsrana düştüler. O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak: “Orada (dünyada) aşırı gittiğimiz şeyler üzerine (günahlar sebebiyle) bize yazıklar olsun.” dediler. Yüklendikleri şey ne kötü, (öyle) değil mi?


kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâh(likâillâhi) hattâ izâ câethumus sâatu bagteten: Allah’a mülâki olmayı tekzip eden (yalanlayan); Allah’a insan ruhunun ulaşacağını yalanlayan kişiler hüsranda oldular.

Çünkü yalanlıyorlarsa onlar Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar. Dilemiyorlarsa hüsrandalar. Dilemiyorlarsa dalaletteler.

Allahû Tealâ buyuruyor:

hattâ izâ câethumus sâatu: o saat aniden onlara gelince.
bagteten: aniden.
kâlû: dediler ki.
yâ hasretenâ: bize yazıklar olsun.
alâ mâ farratnâ fîhâ ve hum yahmilûne evzârehum alâ zuhûrihim, e lâ sâe mâ yezirûn(yezirûne): Allah’a mülâki olmayı, ölmeden evvel ruhu Allah’a ulaştırmayı yalanlayan kimseler hüsrana düştüler.

“O saat aniden onlara gelince, sırtlarında yüklerini taşıyarak orada dünyada aşırı gittiğiniz şeyler üzerine bize yazıklar olsun dediler.  Yüklendikleri şey ne kötü, öyle değil mi?” diyor Allahû Tealâ.

Burada Allahû Tealâ’nın dizaynı, Allah’a ulaşmayı tekzip edenler hüsrandadırlar. A’râf Suresinin 178. âyet-i kerimesinde dalâlette olanların hüsranda olanlar olduğunu söylüyor Allahû Tealâ. Ve konu, kardeşimizin istediği konu da orada da gerçekleşiyor.

Benzer konular