Kur’ân’da sıkça geçen “akletmez misiniz?” ibaresi nasıl bir anlam içermektedir? Bize anlatabilir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Aklını Kullanmak » Kur’ân’da sıkça geçen “akletmez misiniz?” ibaresi nasıl bir anlam içermektedir? Bize anlatabilir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kur’ân’da sıkça geçen “akletmez misiniz?” ibaresi nasıl bir anlam içermektedir? Bize anlatabilir misiniz?

“Akletmez misiniz?” demek daha açık bir tabirle “İdrâk etmez misiniz?” demek. Yani; “O kelimelerin veya o cümlenin hangi mânâya geldiğini anlamaz mısınız?” mânâsına geliyor, “Akletmez misiniz?” demek.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ öyle güzel dizayn etmiş ki; Kur’ân-ı Kerim’i. Ondan evvel İncil’i, ondan daha evvel de Tevrat’ı öylesine güzel dizayn etmiş ki; herşey açık bir şekilde ortada, sevgili kardeşlerim! Ve en güzeli 7 safha 4 teslim Kur’ân-ı Kerim’in de esasını teşkil ediyor. İncil’in de esasını teşkil ediyor. Tevrat’ın da esasını teşkil ediyor. Amerika’da her an hristiyanlarla ve musevîlerle karşı karşıya olabiliyoruz. Bu beraberlikte beraberce incelediğimiz zaman Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’ân-ı Kerim’i görüyoruz ki; Allahû Tealâ aynı şeyleri söylüyor. Ne demek istiyoruz? Şunu demek istiyoruz: Hz. Musa mı? O bir peygamberdi. Hz. İsa mı? O da bir peygamberdi. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) mi? O da bir peygamberdi. Hepsi peygamberdi ve bu üç kişi de Allahû Tealâ’yla en güzel standartlarda konuşabilen, yaşadıkları devirde bütün insanlara Allah’ın bütün güzelliklerini öğretebilen bir yapının sahibiydi. Çünkü hepsi nebîydi, sevgili kardeşlerim! Peygamberdi. Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz peygamberlerin sonuncusuydu, “hatemen nebiyyin”di. “Hatem” kelimesi ve “hitam” kelimesi aynı kökten geliyor. “Sona ermek” demek; “hatemen nebiyyin, nebîlerin sonuncusu” demek.

Öyleyse sevgili kardeşlerim! Peygamberlik müessesesi Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimizle sona eriyor. Peki, huzur namazını kim kıldıracak? Huzur namazını resûllerden, Allahû Tealâ tarafından vazifelendirilen kişi kıldıracak. Bu devirde Allahû Tealâ bu görevi bize vermiş. Bir defa daha altını çizerek söylüyoruz, sevgili kardeşlerim! Biz bir peygamber değiliz. Biz bir resûlüz sadece. Sakın risaletle nübüvveti birbirine karıştırmayın. Nübüvvet yani nebîlik yani peygamberlik Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V) Efendimiz’le sona ermiştir. Onun için Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de O’na “hatemen nebiyyin” diyor. Yani “nebîlerin sonuncusu” diyor. Nübüvvet O’nunla beraber sona ermiştir. O’ndan sonra gelecek olanlar sadece resûllerdir ve görevler boş kalmayacaktır. Kadro doldurulacaktır. Onun için devrin imamı artık bir resûldür. Bundan sonra da hep resûl olarak devam edecektir devrim imamlığı müessesesi.

Allah razı olsun.

Benzer konular