Herkesin kendisini akıllı sanmasına rağmen, İbrahim 22’de belirtildiği üzere aklını kullanmayanların şeytana tâbî olduklarını söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Şeytan » Herkesin kendisini akıllı sanmasına rağmen, İbrahim 22’de belirtildiği üzere aklını kullanmayanların şeytana tâbî olduklarını söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Herkesin kendisini akıllı sanmasına rağmen, İbrahim 22’de belirtildiği üzere aklını kullanmayanların şeytana tâbî olduklarını söyleyebilir miyiz?

14/İBRÂHÎM-22: Ve kâleş şeytânu lemmâ kudıyel emru innallâhe vaadekum va’del hakkı ve vaadtukum fe ahleftukum, ve mâ kâne liye aleykum min sultânin illâ en deavtukum festecebtum lî, fe lâ telûmûnî ve lûmû enfusekum, mâ ene bi musrihikum ve mâ entum bi musrihiyy(musrihiyye), innî kefertu bi mâ eşraktumûni min kabl(kablu), innez zâlimîne lehum azâbun elîm(elîmun).
Şeytan, emir yerine getirildiği zaman şöyle dedi: “Muhakkak ki; Allah, size “hak olan vaadini” vaadetti. Ve ben de size vaadettim. Fakat ben, vaadimden döndüm. Ve ben, sizin üzerinizde bir güce (sultanlığa, yaptırım gücüne) sahip değilim. Sadece sizi davet ettim. Böylece siz, bana icabet ettiniz. Artık beni kınamayın! Kendinizi kınayın! Ve ben, sizin yardımcınız değilim. Siz de, benim yardımcım değilsiniz. Gerçekten ben, sizin beni ortak koşmanızı daha önce de inkâr ettim. Muhakkak ki; zalimlere acı azap vardır.”


Şeytana tâbî olanlar kimlerdir? Aklını kullanmayanlar. Herkes kendisini akıllı zannediyor ama, Allah’a ulaşmayı dilemeyen herkes cehenneme gittiğinde, o akıllı sandıkları kendilerinin şeytanın elinde oyuncak olacaklarını göreceklerdir. Gerçekten şeytan Allah’ın yolunda olmayan insanları sadece davet eder. Ve  onların nefsleri zaten şeytanın taleplerine, tamamen uygun bir talebin sahibidir. Nefslerine tâbî olurlar. Ve  şeytana kul olurlar. Şeytan Allahû Tealâ Nur 21’de, diyor ki:

24/NÛR-21: Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tettebiû hutuvâtiş şeytân(şeytâni), ve men yettebi’ hutuvâtiş şeytâni fe innehu ye’muru bil fahşâi vel munker(munkeri) ve lev lâ fadlullâhi aleykum ve rahmetuhu mâ zekâ minkum min ehadin ebeden ve lâkinnallâhe yuzekkî men yeşâu, vallâhu semî’un alîm(alîmun).
Ey âmenû olanlar, şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Ve kim şeytanın adımlarına tâbî olursa o taktirde (şeytanın adımlarına uyduğu taktirde) muhakkak ki o (şeytan), fuhşu (her çeşit kötülüğü) ve münkeri (inkârı ve Allah’ın yasak ettiklerini) emreder. Ve eğer Allah’ın rahmeti ve fazlı sizin üzerinize olmasaydı (nefsinizin kalbine yerleşmeseydi), içinizden hiçbiri ebediyyen nefsini tezkiye edemezdi. Lâkin Allah, dilediğinin nefsini tezkiye eder. Ve Allah, Sem’î’dir (en iyi işitendir) Alîm’dir (en iyi bilendir).


“Sakın şeytanın adımlarına tâbî olmayın! Kim şeytanın adımlarına tâbî olursa onlara şeytan münkerle ve  fuhuşla emrelunurlar” diyor Allahû Tealâ. İşte nefsleride münker ve  fuhuşu istediği için, münkerle ve  fuhuşla meşgul oluyorlar, onları yapıyorlar.

Benzer konular