Aklımızı nefsimize ve şeytana göre değil de Allah’ın dediği gibi nasıl kullanabiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Cennet - Cehennem » Aklımızı nefsimize ve şeytana göre değil de Allah’ın dediği gibi nasıl kullanabiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Aklımızı nefsimize ve şeytana göre değil de Allah’ın dediği gibi nasıl kullanabiliriz?

Allah’ın kanunlarına itaat ederek… Allahû Tealâ diyor ki: “Namaz kılacaksın, oruç tutacaksın, zekât vereceksin, hacca gideceksin, kelime-i şahadet getireceksin.” Ve insanlar bunun, İslâm’ın 5 şartının kendileri için yeterli olduğunu zannediyorlar. Hâlbuki Allahû Tealâ:

“Allah'a ulaşmayı dileyeceksin.” diyor; 6. şart.
“Ve dîninin gereği olan teslimleri gerçekleştireceksin, asıl önemlisi bu.” diyor; 7. şart. “Ruhunu da fizik bedenini de nefsini de iradeni de Allah’a teslim etmekle mükellefsin.” diyor Allahû Tealâ.

“Peki, bunların hepsini tamamlamazsam cehenneme mi giderim?” Hayır, öyle bir şey söz konusu değil. Tam tersine bir insan daha Allah'a ulaşmayı dileyip de ölse 1. kat cennetin sahibi olarak ölür. Yaşarsa, Allahû Tealâ ona mutlaka mürşid sevgisi verecektir ve mürşidine ulaşması için de yardımcı olacaktır. Kişi mürşidine ulaşıp da tâbî olduğu takdirde, Allah’ın emrini asıl o zaman yerine getirmiş olur. Çünkü bir insan mürşidine tâbî olmadıkça ruhu vücudunu terk ederek Allah’a doğru yola çıkamaz. Allah’a da teslim olamaz. Ruhu teslim olmayınca zaten fizik vücudu da nefsi de iradesi de teslim olmaz.

Şimdi yani ne demek istiyoruz? Demek istediğimiz şey son derece basit. Dînimiz İslâm dîni. Dînimiz Allahû Tealâ tarafından konulan ismiyle İslâm dîni yani Allah’a teslim dîni. Allahû Tealâ ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi Allah’a teslim etmemizi farz kılmış Kur’ân-ı Kerim’de. Aradan geçen yüzyıllardan sonra bir de bakıyoruz ki; İslâm âlemi, İslâm’ın 5 şartına indirgemiş İslâm’ı: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.

Şimdi onlara sormaz mıyız? Bunları yeterli zanneden zavallı insanlara sormaz mıyız? İslâm dîni teslim dîniyse Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de ruhumuzu, fizik bedenimizi, nefsimizi ve irademizi Allah’a teslimi farz kılmışsa ve biz sadece İslâm’ın 5 şartını yaşıyorsak; namaz kılıyorsak, oruç tutuyorsak, zekât veriyorsak, hacca gidiyorsak, kelime-i şahadet getiriyorsak ve bütün dîn adamlarımız bunu yeterli sayıyorsa sevgili kardeşlerim, burada çok büyük bir vebal var. Dîn adamlarımızın üzerinde büyük bir vebal var sevgili kardeşlerim! İslâm’ın 5 şartı yani namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek ve kelime-i şahadet getirmek; hepsi farz. Tamam ama bunu yapan bir kişi, bunların hepsini gerçekleştiren bir kişi 1. kat cennete giremez. Acaba anlatabiliyor muyum sevgili kardeşlerim? Son derece önemli bir konudan bahsediyorum. Allahû Tealâ’nın dînini yaşamak bedava bir olay değildir.

Allahû Tealâ insanların mutlu olmasını ister. Hiç kimse zikir yapmadan mutlu olamaz. Zikir dîninin temelidir ve insanı manevi tekâmüle götüren en önemli faktör zikirdir. Namazdan da aklınıza gelen her çeşit namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek; bunların, muhtevanın içindeki her şeyin ötesinde dînimiz Allah’a teslim dînidir. Bu sebeple İslâm dîni adını almıştır. İslâm “teslim olan” demek.

Şimdi sevgili kardeşlerim, namaz kılan, oruç tutan, zekât veren, hacca giden, kelime-i şahadet getiren ve ‘bunları yaptı’ diye cennete gideceğini zanneden dîn adamlarına sesleniyorum. Nasıl gideceksiniz? Cennete nasıl gireceksiniz? Allah'a ulaşmayı dilemezseniz 1. kat cennete giremezsiniz. Kur’ân-ı Kerim böyle söylüyor. Mürşidinize tâbî olamazsanız, olmazsanız, olmak gereğini duymazsanız hiçbir zaman 2. kat cennete giremezsiniz. Ayrıca mürşidinize tâbî olmadıkça ruhunuz vücudunu terk edip de Allah’a doğru yolculuğa çıkamaz ve o kişi hiçbir zaman ruhunu Allah’a ulaştıramaz. Yani ermiş evliya olamaz. Ermiş evliya olması mümkün değildir.

Sevgili kardeşlerim! Öyleyse muhtevayı incelediğimiz zaman, ne kadar korkunç bir tuzağa düştüğümüzü idrâk etmeliyiz. Şimdi ne diyorlar? “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek… İslâm’ın 5 tane şartı vardır. Şartlar bunlardır.” Biz de onlara soruyoruz: “Senin dîninin adı ne? İslâm dîni değil mi? Eğer İslâm dîni ise İslâm dîni Allah’a teslim olma dîni değil mi? Eğer Allah’a teslim olma dîni ise neyini Allah’a teslim ettin? Ruhunu mu, fizik bedenini mi, nefsini mi, iradeni mi?”

Hepsinin de Allah’a teslimi farz ve cennetlerin dizaynına baktığımız zaman, 7 kat cennetin her birisi başka bir hedefi gerçekleştirdiğiniz takdirde geçerlidir. Tekrar sayıyorum. İnşaallah not alanlar olur.

Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan 1. kat cennetin sahibi olur. İslâm’ın 5 şartı Allah'a ulaşmayı dilemek içinde mevcut olmadığı cihetle hiç kimseyi 1. kat cennete ulaştıramaz. Mürşide tâbiiyet 2. kat cenneti ifade eder. İnsanlar diyorlar ki: “Mürşide ne hacet var? Biz namaz kılarız, oruç tutarız, zekât veririz, hacca gideriz, kelime-i şahadet getiririz ve cennete gireriz.” Hiç kimse ‘bunları yaptı’ diye cennete giremez. Cennetleri Allahû Tealâ sıralamış.

• Allah'a ulaşmayı dilemeyen bir insan 1. kat cennete giremez.
• Mürşidine tâbî olmayan kişi 2. kat cennete giremez.
• Ruhunu Allah’a ulaştıramayan kişi 3. kat cennete giremez.
• Fizik bedenini Allah’a teslim etmeyen kişi 4. kat cennete giremez.
• Nefsini teslim etmeyen kişi 5. kat cennete giremez.
• Muhlis olmayan kişi 6. kat cennete giremez.
• İradesini Allah’a teslim etmeyen kişi 7. kat cennete giremez.

Şimdiki dîn adamlarına sorduğunuz zaman, bu konuda size bu bilgileri veremeyeceklerdir. Tasavvufu yaşayanlar hariç... Onların da sayısı ne yazık ki, son derece az.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar gözümüzün önünde İslâm’ın 5 şartını yerine getirerek kurtulacaklarını zannediyorlar. Hepsi farz mı? Evet. Hepsi farz. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek; hepsi faz. Böyle olan insanlara soruyoruz biz: “Senin dîninin adı ne sevgili kardeşim? İslâm dîni mi? Başka bir isim verebilir misin? Veremezsin. Dîninin adı, bir tane adı var: Dîn-i İslâm, İslâm dîni. Peki, İslâm dîni ne demek? İslâm dîni, teslim dîni demek değil mi? Şimdi ben sana sormaz mıyım o zaman: “Bunca tahsil görmüşsün. Üniversite bitirmişsin. Hatta doktora yapmışsın. Ama İslâm’ın 5 tane şartını yaşıyorsun ve de cennete de gireceğini zannediyorsun.”

Sevgili kardeşlerim! Allah’ın kanunları var. Kanunlar açık ve kesin olarak işler. Hiç kimse bedavadan cennete giremez. Herkes ister ki cennete girsin. Ama korkunç bir tuzağa düşmüş durumda İslâm âlemi. Ne demek istiyorum sevgili kardeşlerim? Açık ve kesin. Namaz kılmak da farzdır, tamam. Oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de; hepsi farzdır. Ama bu 5 tane şartı yerine getirmek hiç kimseyi ama hiç kimseyi cehennemden kurtaramaz. Acaba anlatabiliyor muyum sevgili kardeşlerim? Son derece önemli bir konudan bahsediyorum. Hiç kimse İslâm’ın 5 şartıyla cennete giremez. Gireceği yer asla cennet olamaz. Bir defa daha tekrar ediyorum cennetlerin muhtevasını.

• Allah'a ulaşmayı dileyen kişi 1. kat cennete girer. Böyle bir insanda mutlaka mürşid sevgisi oluşturur Allahû Tealâ.
• Tâbiiyet, 2. kat cennete girmesi demektir. Ruhunun da vücudundan ayrılması demektir.
• 3. kat cennete ruhunu Allah’a ulaştırabilenler girer.
• 4. kat cennete fizik bedenini Allah’a teslim edenler girer.
• 5. kat cennete nefsini Allah’a teslim edenler girer.
• 6. kat cennete muhlis olanlar girer.
• 7. kat cennete iradesini de Allah’a teslim edenler girer.

7 kat cennet… Allahû Tealâ’nın Kur’ân-ı Kerim’inde 7 tane cennet vaat edilmiştir. Öyleyse dîn adamlarına sesleniyorum. Yanlış yoldasınız. Kur’ân-ı Kerim’i ve söylediğim âyetleri iyice tahkik edin. Tahkik edin ve o insanları cehennemden kurtarın. Çünkü sizin İslâm’ın 5 şartınızla hiç kimsenin cehennemden kurtulması mümkün değildir.

Sevgili kardeşlerim! Bu konu ne zaman açılsa içimi bir hüzün kaplar. Bu vesileyle hepinizi çok sevdiğimizi de belirtmek istiyoruz. Etrafınızdaki insanlara anlatın. İslâm’ın 5 şartıyla hiç kimsenin cehennemden kurtulmasının mümkün olmadığını anlatın onlara sevgili kardeşlerim, Kur’ân âyetleriyle. Anlatın ki; onları kurtaralım. Allah razı olsun.

Benzer konular