Hacc 78’de belirtilen millet, Mâide 48’deki ümmet ve Ra’d 7’deki kavim kavramlarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Hacc 78’de belirtilen millet, Mâide 48’deki ümmet ve Ra’d 7’deki kavim kavramlarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Hacc 78’de belirtilen millet, Mâide 48’deki ümmet ve Ra’d 7’deki kavim kavramlarını ve bunlar arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

Hacc-78, Mâide-48 ve Ra’d-7. Allahû Tealâ buyuruyor ki Hacc-78’de:

22/HACC-78: Ve câhidû fîllâhi hakka cihâdihî, huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fîd dîni min haracin, millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme), huve semmâkumul muslimîne min kablu ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum ve tekûnû şuhedâe alân nâsi, fe ekîmûs salâte ve âtuz zekâte va’tesımû billâhi, huve mevlâkum, fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru).
Ve Allah'da hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Dînde sizin için bir zorluk kılmadı ki; o, babanız İbrâhîm (A.S)’ın dînidir. O, sizi daha önce de “müslümanlar” (Allah’a teslim olanlar) olarak isimlendirdi. Bunda da (Kur’ân-ı Kerim’de de), resûl size şahit olsun ve siz de insanlara şahitler olasınız diye. Öyleyse namazı ikame edin (kılın), zekâtı verin, Allah’a sarılın (Allah’ın Zat’ında yok olun). O, sizin Mevlâ’nız. (O), ne güzel Mevlâ (dost) ve ne güzel yardımcı.


ve câhidû fillâhi hakka cihâdih(cihâdihî), huvectebâkum ve mâ ceale aleykum fid dîni min harac(haracin): Ve Allah için hakkıyla cihad edin. O, sizi seçti. Ve sizde (ve sizin için) bir zorluk kılmadı.
millete ebîkum ibrâhîm(ibrâhîme): Kılmadı ki o, babanız İbrâhîm’in dînidir. O, dîndeki o dîn babanız İbrâhîm’in dînidir. O dînde sizin için bir zorluk kılmadı.
huve semmakumul muslimîne: O sizi daha önce de müslümanlar yani Allah’a teslim olanlar olarak isimlendirdi.
min kablu: Daha evvel.
ve fî hâzâ li yekûner resûlu şehîden aleykum: Resûl size şahit olsun.
ve tekûnû şuhedâe alen nâs(nâsi): Ve siz de nas üzerine (insanlar üzerine) şahit olun diye.
fe ekîmûs salâte: öyleyse namazı kılın.
ve âtuz zekâte: Zekâtı verin,
va’tesımû billâh(billâhi): Ve Allah’a sımsıkı sarılın.
huve mevlâkum: O, sizin Mevlâ’nızdır.
fe ni’mel mevlâ ve ni’men nasîr(nasîru): Ne güzel Mevlâ, ne güzel yardımcı.

Mâide-48.

Öyleyse Hacc-78’de burada “millete ebîkum ibrâhîm: Hz. İbrâhîm’in dîni.” diyor. Hacc-78’deki millet kelimesi millet mânâsına gelmiyor, dîn mânâsına geliyor. O “millete ebîkum ibrâhîm” diyor. “fid dîni min harac: Sizin için dînde bir zorluk kılmadı. O dîn millete ebîkum ibrâhîm: Hz. İbrâhîm’in dînidir.” Hacc-78’deki millet kelimesi millet anlamına gelmiyor, dîn anlamına geliyor.

Mâide-48’e geliyoruz:

5/MÂİDE-48: Ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve muheyminen aleyhi fahkum beynehum bimâ enzelallâhu ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı) li kullin cealnâ minkum şir’aten ve minhâcâ(minhâcen) ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhıdeten ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum festebikûl hayrât(hayrâti) ilâllâhi merciukum cemîan fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne).
Ve (Ey Muhammed) sana ellerindeki kitapları tasdik edici (doğrulayıcı) ve onu koruyucu olarak bu Kitab’ı hakk ile indirdik. Artık onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana Hakk’tan gelenden ayrılıp da onların hevâlarına uyma. Sizden hepiniz için (tek) bir şeriat, ve açık bir yol belirlemiştik. Ve Allah dileseydi, elbette sizi tek bir ümmet yapardı. Ancak bu sizi, verdikleri ile denemek içindir. O halde hayırlarda yarışın! Sizin hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri, size haber verecek.


ve enzelnâ ileykel kitâbe bil hakkı musaddıkan limâ beyne yedeyhi minel kitâbi ve: “Sana." diyor Allahû Tealâ. Ellerindeki kitapları tasdik edici ve onu koruyucu olarak bu kitabı indirdik, Sana.  
ve enzelnâ ileykel kitâbe: Bu Kitab’ı Sana indirdik.
bil hakkı: Hakk ile.
musaddıkan: Tasdik etmek üzere.
limâ beyne yedeyhi minel kitâbi: Onların, kitaptan ellerinde olanları tasdik etmek üzere.
ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı): Ve onu koruyucu olarak bu kitabı Hakk ile indirdik. Ve artık onların aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet. Ve sana Hakk’tan gelenden ayrılıp onların hevalarına uyma. Sizden hepiniz için.
ve lâ tettebi’ ehvâehum ammâ câeke minel hakk(hakkı): Sana Hakk’tan gelen şeyden ayrılıp da yapma bunu.” diyor.
li kullin cealnâ minkum şir’aten: Hepiniz için bir şeriat (tek bir şeriat) açık bir yol belirlemiştik.
ve minhâcâ(minhâcen): açık bir yol
ve lev şâallâhu le cealekum ummeten vâhıdeten: Eğer Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı.
ve lâkin li yebluvekum fî mâ âtâkum: Ancak bu sizi, verdikleri ile denemek içindir.
festebikûl hayrât(hayrâti): Hayırlarda yarışın öyleyse.
ilâllâhi merciukum cemîan: Hepinizin dönüşü Allah’adır.
fe yunebbiukum bimâ kuntum fîhi tahtelifûn(tahtelifûne): Hakkında itilâf ettiğiniz şeyleri size haber verecektir." diyor Allahû Tealâ.

Burada Allahû Tealâ’nın kullandığı kelime; “Sizin hepiniz için tek bir şeriat kıldı.” Mâide-48’deki ümmet, tek bir ümmet, tek bir toplum mânâsına geliyor burada.

Ve Ra’d-7:
 
13/RA'D-7: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihî, innemâ ente munzirun ve li kulli kavmin hâd(hâdin).
Ve kâfirler derler ki: “O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?” Sen, sadece bir uyarıcısın ve bütün kavimler için hidayetçi vardır (zamanın her parçasında ve bütün kavimlerde).


“Ve kâfirler derler ki: ‘O’nun üzerine Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi?’ Sen, sadece bir uyarıcısın. Bütün kavimler için hidayetçi vardır.”

Burada bütün kavimler, bütün milletler mânâsına geliyor. Ayrı ayrı dillerin konuşulduğu bütün kavimlerden bahsediyor Allahû Tealâ.
 
Allah razı olsun

Benzer konular