Allah ve resûlünden yüz çevirenlerin kâfir olduklarını, Âli İmrân 32'ye göre söyleyebilir miyiz? Allah ve resûlünden yüz çevirmenin en asgarî standartlarda Allah’a ulaşmayı dilememek olduğunu söyleyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Allah ve resûlünden yüz çevirenlerin kâfir olduklarını, Âli İmrân 32'ye göre söyleyebilir miyiz? Allah ve resûlünden yüz çevirmenin en asgarî standartlarda Allah’a ulaşmayı dilememek olduğunu söyleyebilir miyiz?
Allah ve resûlünden yüz çevirenlerin kâfir olduklarını, Âli İmrân 32'ye göre söyleyebilir miyiz? Allah ve resûlünden yüz çevirmenin en asgarî standartlarda Allah’a ulaşmayı dilememek olduğunu söyleyebilir miyiz?
Âli İmrân Suresinin 32. âyet-i kerimesi:
kul etîûllâhe ver resûl(resûle): De ki: “Allah’a ve Resûl’üne itaat edin.” Bunun mânâsı: “Resûl’e tâbiî olun.”
fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne): Eğer dönerseniz, o zaman Allah kâfirleri sevmez. (Muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez.)
Allah ve resûlünden yüz çevirenler kimlerdir? Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin de kâfir olduğu, Kur’ân-ı Kerim’de en açık şekilde yer almış.
Küfürden îmâna geçiş, kâfir olmaktan mü’min olmaya geçiş bir dilekle gerçekleşir; Allah’a ulaşmayı dilemek. O dilek artık bütünüyle kaybolmuş. Kaybolduğuna göre hiç kimse mü’min olduğunu ne kadar iddia ederse etsin, Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamaz.
3/ÂLİ İMRÂN-32: Kul etîûllâhe ver resûl(resûle), fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne).
De ki: "Allah'a ve Resûl'e itaat ediniz." Bundan sonra eğer dönerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez.
kul etîûllâhe ver resûl(resûle): De ki: “Allah’a ve Resûl’üne itaat edin.” Bunun mânâsı: “Resûl’e tâbiî olun.”
fe in tevellev fe innallâhe lâ yuhibbul kâfirîn(kâfirîne): Eğer dönerseniz, o zaman Allah kâfirleri sevmez. (Muhakkak ki Allah, kâfirleri sevmez.)
Allah ve resûlünden yüz çevirenler kimlerdir? Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin de kâfir olduğu, Kur’ân-ı Kerim’de en açık şekilde yer almış.
Küfürden îmâna geçiş, kâfir olmaktan mü’min olmaya geçiş bir dilekle gerçekleşir; Allah’a ulaşmayı dilemek. O dilek artık bütünüyle kaybolmuş. Kaybolduğuna göre hiç kimse mü’min olduğunu ne kadar iddia ederse etsin, Allah’a ulaşmayı dilemedikçe mü’min olamaz.
