Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesinde nebîlerin olmadığı fetret döneminde müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen resûlün bir velî resûl olduğunu anlayabilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesinde nebîlerin olmadığı fetret döneminde müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen resûlün bir velî resûl olduğunu anlayabilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesinde nebîlerin olmadığı fetret döneminde müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen resûlün bir velî resûl olduğunu anlayabilir miyiz?

Mâide-19:


yâ ehlel kitâbi: Ey Kitap ehli!
kad câekum resûlunâ: Andolsun ki; size Resûl'ümüz geldi. Bu resûl bir peygamber resûldür (nebî resûldür).
 
Burada resûllerin yani peygamberlerin, peygamber resûllerin fetreti devresinde Peygamber Efendimiz (S.A.V) biliyorsunuz ki; Hz. İsa’dan 600 yıl sonra gelmiştir (600 yıl küsur yıl sonra). Nebîler arasında fetret devirleri vardır. Ve ondan bahsediyor Allahû Tealâ. “Ey kitap ehli! Andolsun ki; size Resûl’ümüz geldi.” diyor Allahû Tealâ. Bu resûl nebî resûldür.    
 
yubeyyinu lekum: Size açıklamak üzere
alâ fetretin: Fetret devirleri üzerine
min er rusuli: Peygamberin (peygamber resûllerin fetreti devresinde).
en tekûlû mâ câenâ min beşîrin: Dememeniz için
mâ câenâ min beşîrin ve lâ nezîrin fe kad câekum beşîrun ve nezîr(nezîru): ‘Bize bir müjdeleyici ve de uyarıcı gelmedi.’ demeyesiniz diye ya da ‘gelmedi.’ dersiniz diye size fetret devirlerinde (fetret devrinde) resûlünüz geldi (resûlümüz geldi). Ve o size müjdeleyici ve uyarıcı olarak geldi.
vallâhu alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun): Allah herşeye kadîrdir.

“Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesindeki nebîlerin olmadığı fetret döneminde müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderilen resûlün bir veli resûl olduğunu anlayabilir miyiz?”

Allahû Tealâ Mâide-19’la Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i kastediyor. Peygamberlerin olmadığı bir devrede yani Peygamber Efendimiz (S.A.V), Hz. İsa’dan 600 yıl sonra geliyor. Böyle bir dizaynda âyet-i kerimeye dikkatli baktığımız zaman Allahû Tealâ kitap ehlinden bahsediyor. Yani hristiyanlar ve yahudiler. Ve eğer bu devirde gönderilen bir velî resûlden bahsediyorsa o zaman İslâm’da giriyor devreye kitap ehli olarak. Nebîlerin bulunmadığı bir devrede “Size bir resûlümüz geldi.” diyor. Resûllerin arasında fetret devirleri yoktur sevgili kardeşlerim. Onun için fetret devirlerinden Allahû Tealâ’ın muradı peygamberler arasındaki fetret devirleridir.

Allahû Tealâ Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesinde bunu söylüyor: “Peygamberlerin fetret devrinde (peygamberlerin bulunmadığı devrede) bir resûl geldi.” diyor. Her kavimdeki resûllerden birisini ifade edebilir. Bu Peygamber Efendimiz (S.A.V)’i ifade edebilir. Bu her devirde Allah'ın bütün kavimlere gönderdiği resûllerden devrin imamı olarak değerlendirdiği kişiden bahsetmesi olabilir Allahû Tealâ Mâide Suresinin 19. âyet-i kerimesinden evveline bakalım. Ne diyor Allahû Tealâ? Mâide Suresinin 18. âyet-i kerimesi diyor ki:

5/MÂİDE-18: Ve kâletil yahûdu ven nasârâ nahnu ebnâullâhi ve ehıbbâuhu kul fe lime yuazzibukum bi zunûbikul bel entum beşerun mimmen halak(halaka) yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâu ve lillâhi mulkus semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve ileyhil masîr(masîru).
Ve, Yahudiler ve Hristiyanlar; “Biz Allah’ın oğulları ve O’nun sevdikleriyiz.” dediler. De ki; “O halde niçin Allah size günahlarınızdan dolayı azap ediyor?” Hayır, siz O’nun yarattıklarından bir beşersiniz (insansınız), O, dilediğini mağfiret eder, dilediğine de azap eder. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunan her şeyin mülkü Allah’ındır. Ve varış O’nadır (ulaşılacak makam O’nun Zat’ıdır).


“Ve yahudiler ve hristiyanlar dediler ki; biz, Allah'ın oğulları ve sevgilileriyiz. Onlara de ki: ‘Öyleyse günahlarınızdan ötürü Allah size niçin sizi azap ediyor?’ Hayır, siz de O’nun yarattığı insanlarsınız. Allah dilediğini bağışlar, dilediğini azap eder. Göklerin ve yerin, her ikisinin arasındaki hükümranlığı Allah'ındır. Dönüş O’nadır.”

Burada anlaşılıyor ki; 19. âyet-i kerime ondan sonra geldiğine göre Allahû Tealâ Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bahsediyor. Ve o zaman ki kitap ehline sesleniyor.

Benzer konular