İsrâ 94'e göre insanlara hidayetle gelen resûl konusuna açıklık getirir misiniz? Burada ifade edilen resûlün devrin imamı olduğunu anlayabilir miyiz?

 

Onlara hidayet geldiği zaman insanların inanmalarına, “Allah, insan resûl mü gönderdi?” demelerinden başka bir şey mani olmadı.


Allahû Tealâ hidayet gönderiyor. Ne ile? Resûlü ile gönderiyor hidayeti. Bütün kavimlerde, bütün devirlerde resûller vardır ama o resûllerin hepsinin ötesinde gene bir resûl, devrin imamıdır. Peygamberler devrinde mutlaka bir peygamberdir devrin imamı. Peygamberlerin olmadığı devirlerde, bütün kavimlerdeki resûllerden (velî resûllerden) birisini Allahû Tealâ vazifeli kılmıştır. Ama her hâlükârda hidayetin sahibi odur.  Onun ruhu, insanların başlarının üzerlerine gelir, yerleşir. Onun ruhu, başka ruhlara (o vücutlardaki ruhlara) emir verir: “O vücudu terk edin, Allah’a ulaşın.” diye… Ancak o zaman ruhlar vücuttan ayrılıp Allah’a doğru yola çıkabilirler. Başka türlü ruhların vücudu terk edip Allah’a ulaşmaları mümkün değildir.

Ruh her an vücuttan ayrılır, her tarafı dolaşır ama Allah’a geri dönemez. Ruhun Allah’a dönüşü saflar halinde gerçekleşir -Sâffât Suresinde ifade edildiği gibi- ana dergâha ulaşılır, ana dergâhtan saf halinde yükselme söz konusu olur Allah’a doğru. Ve ruhlar, tecrübe kazanarak Allah’a ulaşırlar. Öyleyse hidayetin derecesi o resûldur. O resûl hidayetin sahibidir, o devrin imamıdır.