Bakara 285'teki inanç şartlarından "kitap ve resûllerin" yalanlandığını söyleyebilir miyiz? Zira Kur’ân’daki "Allah’a ulaşmayı dileyin, mürşidinize ulaşın, teslimlerinizi gerçekleştirin." ifadelerini resûller açıklarken, insanların "Bu eskilerin masalıdır." demeleri neyi bildirmektedir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Bakara 285'teki inanç şartlarından "kitap ve resûllerin" yalanlandığını söyleyebilir miyiz? Zira Kur’ân’daki "Allah’a ulaşmayı dileyin, mürşidinize ulaşın, teslimlerinizi gerçekleştirin." ifadelerini resûller açıklarken, insanların "Bu eskilerin masalıdır." demeleri neyi bildirmektedir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bakara 285'teki inanç şartlarından "kitap ve resûllerin" yalanlandığını söyleyebilir miyiz? Zira Kur’ân’daki "Allah’a ulaşmayı dileyin, mürşidinize ulaşın, teslimlerinizi gerçekleştirin." ifadelerini resûller açıklarken, insanların "Bu eskilerin masalıdır." demeleri neyi bildirmektedir?

Bakara Suresinin 285. âyet-i kerimesi:

2/BAKARA-285: Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne), kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî), lâ nuferriku beyne ehadin min rusulih(rusulihî), ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîr(masîru).
Resûl, Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. “Biz, O’nun resûlleri arasından (hiç) birini, diğerinden ayırmayız.” Ve “ışittik ve itaat ettik! Ve Rabbimiz, Senin mağfiretini (dileriz). Ve masîr (varış) Sana’dır (Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız).” dediler.


âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûn(mu’minûne): Resûl ve mü’minler Rabbinden O’na indirilene îmân etti (indirilen şeye îmân etti).
kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulih(rusulihî): Hepsi Allah’a, meleklerine ve kitaplarına ve resûllerine îmân etiler.
ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ: Ve dediler ki: “Yarabbi! İşittik ve itaat ettik.”
gufrâneke rabbenâ: Rabbimiz Senin mağfiretini dileriz (Senden mağfiret dileriz).
ve ileykel masîr (masîru): Ve dönüşümüz Sanadır. Yani, ruhumuzu ölmeden evvel Sana ulaştırırız.

“Zamanımızdaki inanç şartlarından ‘kitap ve resûllerin’ yalanlandığını söyleyebilir miyiz?”

Aslında kitap da yalanlanmıştır, resûl de. Bu devre ait olan bir vetire olarak sözlerini değerlendiriyoruz kardeşimizin. Allahû Tealâ’nın yalanlanmaktan murat ettiği kitaplar, şeriat kitaplarıdır. Şeriat kitapları peygamberlere verilir. Yani nebî resûllere verilir. Onlar şeriat kitabıdır ve uyulması gerekli kaideleri, kanunları içerirler.
 
Ama Allahû Tealâ’nın velî resûllerine indirdiği kitap veya kitaplar, o velî resûl huzur namazının imamı olsa da netice itibariyle bir sohbet kitabıdır. Öyleyse kimsenin o kitabın muhtevasında bir tâbiiyet söz konusu olmadığı için, o kitap gereğince bir tâbiiyet gerçekleştirmesi söz konusu değildir. Tâbiiyet Kur’ân’ın temel emri olarak gerçekleşir.

Allahû Tealâ ne diyor? “Allah’a ulaşmayı dileyin.” diyor; bu unutulmuş. “Mürşidinize ulaşın, tâbî olun.” diyor. “Kavmin resûlü varsa, o resûle tâbî olun.” diyor; tâbiiyet unutulmuş. Zaten ruhun Allah’a ulaştırılması unutulmuş olduğu için, Allah’a ulaşmayı dilemek de onunla birlikte unutulanların arasında.

Allahû Tealâ burada Amentu’nun 7 esasından 4’ünü aldığını görüyoruz. Allah’a inanmak, meleklerine inanmak, kitaplarına inanmak ve resûllerine inanmak. Ve burada, Bakara Suresinin 285. âyet-i kerimesinde bu hususlar yer almış.

Benzer konular