İsrâ-34 ile En’âm-152 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » İsrâ-34 ile En’âm-152 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İsrâ-34 ile En’âm-152 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

En’âm 152’de:

6/EN'ÂM-152: Ve lâ takrabû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddehu, ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Yetimin malına, o en kuvvetli çağına gelinceye kadar, en güzel şekliyle olmadıkça yaklaşmayın. Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dışında (bir şey ile) sorumlu tutmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, artık adaletle söyleyin. Allah’ın ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) işte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.


“ve bi ahdillâhi evfû: Allah'ın ahdini ifa edin.” var.

Şimdi İsrâ-34’de bakıyoruz:

17/İSRÂ-34: Ve lâ takrabû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddehu, ve evfû bil ahdi, innel ahde kâne mes’ûlâ(mes’ûlen).
En kuvvetli çağına (bulûğa) erişinceye kadar, yetimin malına en güzel şekilde olmadıkça yaklaşmayın! Ve ahdi ifa ediniz (yerine getiriniz)! Muhakkak ki ahd, mes’ul (sorumlu) kılar.


ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu: En kuvvetli çağına erişinceye kadar, yetimin malına.
hattâ yebluga eşuddeh(eşuddehu): En şiddetli, en kuvvetli çağına erişinceye kadar yetimin malına en güzel şekilde (ahsen şekilde) olmadıkça yaklaşmayın!
ve evfû bil ahd(ahdi): Ve ahdi ifa ediniz!
innel ahde kâne mes’ûlâ(mes’ûlen): Muhakkak ki; ahd, mes'ul kılar.

İşte İsrâ 34’de de En’âm 152’de de Allahû Tealâ:

"ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddeh(eşuddehu).” 

Cümle aşağı yukarı aynı.
 
ve lâ takrebû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddeh(eşuddehu): Yetimin malına en kuvvetli çağına erişinceye kadar yaklaşmayın ve (Ahsen olmanın dışında yaklaşmayın).
ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı): Ölçüyü ve tartıyı adaletle yerine getirin.
lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ: Kimseyi gücünün dışında (bir şey ile) sorumlu tutmayız (mükellef kılmayız).
ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ: Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, adalet ile söyleyin.
ve bi ahdillâhi evfû: Ve Allah'ın ahdini ifa edin. Ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim edin. Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) işte böyle, size onunla vasiyet etti.”
 
Allah'ın vasiyeti de Allah'ın ahdi de aynı. Ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi Allah'a teslim etmeniz.

3. sual Tâhâ-115 şimdi 2. sualde ki; İsrâ-34 ile En’âm-152 arasındaki müesseseye baktığımız zaman her ikisinde de aynı şeyler var. “ve evfû bil ahd(ahdi): Yetimin malına yaklaşmamak ve ahdi ifa etmek.”

“Ve ahd mesul kılar, sorumlu kılar.” diyor Allahû Tealâ. Herkes için ahd sorumluluk ifade eder.

Öyleyse En’âm-152 ile İsrâ-34 arasında ahd açısından da yetimlerin malı açısından da kesin bir ilişki söz konusu.

Benzer konular