Necm 29'da; kendilerinden yüz çevirmemiz istenen kişilerin Mumtehine 13’te belirtilen ahiretten ümidini kesen kişiler olduklarını söyleyebilir miyiz? Mumtehine 13’ün sonunda, ahiretten ümidini kesenlerde dostluk etmememiz gerektiğini buyuruluyor, bu konuyu açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Necm 29'da; kendilerinden yüz çevirmemiz istenen kişilerin Mumtehine 13’te belirtilen ahiretten ümidini kesen kişiler olduklarını söyleyebilir miyiz? Mumtehine 13’ün sonunda, ahiretten ümidini kesenlerde dostluk etmememiz gerektiğini buyuruluyor, bu konuyu açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Necm 29'da; kendilerinden yüz çevirmemiz istenen kişilerin Mumtehine 13’te belirtilen ahiretten ümidini kesen kişiler olduklarını söyleyebilir miyiz? Mumtehine 13’ün sonunda, ahiretten ümidini kesenlerde dostluk etmememiz gerektiğini buyuruluyor, bu konuyu açıklar mısınız?

 
 
53/NECM-29: Fe a'rıd an men tevellâ an zikrinâ ve lem yurid illâl hayâted dunyâ.
Artık zikrimizden dönen ve dünya hayatından başka bir şey istemeyenlerden yüz çevir.


“Bizim zikrimizden yüz çeviren ve dünya hayatından başka bir şey istemeyen kişiden yüz çevir.” diyor Allahû Tealâ. Ve bir sonraki âyet Mumtehine-13’de:

60/MUMTEHİNE-13: Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tetevellev kavmen gadıballâhu aleyhim kad yeisû minel âhirati kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri).
Ey âmenû olanlar (ölmeden önce Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Allah’ın kendilerine gadaplandığı (rahmetinden terkettiği) bir kavme dönmeyin (dostluk kurmayın)! Kâfirlerin, kabirdekilerden ümitlerini kesmiş olduğu (tekrar diriltileceğine inanmadığı) gibi onlar da ahiretten ümitlerini kesmişlerdir (ahiret hayatına inanmazlar).


“Ey âmenû olanlar, Allah’a ulaşmayı dileyenler!
 
lâ tetevellev kavmen gadıballâhu: Allah’ın kendilerine karşı gadaplandığı bir kavmi dost edinmeyin, velî edinmeyin. Onlar ki; ahiretten, Allah’a ulaşmayı dilemekten ümit kesmişlerdir (yani Allah’a ulaşmayı dilemek diye bir talepleri yoktur) , onları dost edinmeyin diyor Allahû Tealâ.
kemâ yeisel kuffâru min ashâbil kubûr(kubûri): Onlar kâfirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten, Allah’a ulaşmayı dilemekten umut kesmişlerdir, ümitlerini kesmişlerdir.”

Nasıl mezar halkı, yani ölenler bir insanla artık temasta değillerse, ölmüşlerse, onların vücutları toprak altına girmişlerse, o insanlarla beraber olmaktan umut kesilmiştir artık. “Tıpkı onlar gibi ahiretten, Allah’a ulaşmayı dilemekten umut kesenleri dost edinmeyin.” diyor Allahû Tealâ. Ahiretten yani Allah’a ulaşmayı dilemekten ümitlerini kesen kişiler, bu istikamette düşünülüyorsa, evet.
 
B- Mumtehine-13’ün sonunda, ahiretten ümidini kesenlerde dostluk etmememiz gerektiğini buyuruluyor, bu konuyu açıklar mısınız?

Onu açıklamış olduk, tekrar işaret edelim. Ahiretten umudunu kesenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Allah’a ulaşmayı dilemeyenler, bunlar resmen “Allah’a ulaşmak diye bir şey yoktur.” diyenler. Allahû Tealâ’nın Kur’ân-ı Keriminin temelini teşkil eden, insan ruhunun Allah’a ulaşmasını yok farz edenler ve de onca âyet onlara hiçbir şey söylemiyor. Ve kendileri böyle olduğu yetmezmiş gibi başka insanların da Allah’a ulaşmayı dilemesini engellemeye çalışıyorlar. O zaman onlar yeryüzünde fesad çıkaranlar. “Onlarla dost olmayın.” diyor Allahû Tealâ. Onlar Allah’a ulaşmayı dileyenlerin, Allah’a ulaşanların, Allah yolunda olanların dostu olamaz. Onlar onların, Allah yolunda olanların düşmanıdır, şeytanla işbirliği edenlerdir.
 

Benzer konular