Bir kişinin gönül gözü açılsa hemen ulûl elbab mı olur?

Anasayfa » Ana Sayfa » Ulul'elbab » Bir kişinin gönül gözü açılsa hemen ulûl elbab mı olur?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bir kişinin gönül gözü açılsa hemen ulûl elbab mı olur?

Muhterem Efendimiz! Bir sohbetinizde bizlere kişinin ulûl'elbaba ulaşana dek İlm’el yakînde olduğunu, bu kademeden sonra Ayn’el yakîne ulaştığını fakat daha önceki basamaklarda da Allahû Tealâ’nın ihsanı neticesinde kişinin kalp gözü açılmasıyla Ayn’el yakîne geçebileceğini söylemiştiniz. Öncelikle doğru anlayıp anlamadığımı teyit ettirmek istiyorum. Eğer durum böyleyse, daha önceki basamaklarda kalp gözünün açıldığını ele alırsak, kişinin her ne kadar gönül gözü açılsa da… (Azıcık karışık yazmış kardeşimiz, bir defa daha okuyalım.)

Bir kişinin ulûl'elbab makamına ulaşana dek İlm’el yakînde olduğunu söylemiştik, evet. Aslında İlm’el yakîn kademesi, biliyorsunuz ki ruhun Allah'a ulaşıp Allah’ın Zat’ında yok olmasıyla bitiyor. Sonra o kişi (fenâ makamında bu iş oluyor.) beka makamında, bu kişiye taht veriliyor. Zühd makamında o kişinin zikri günün yarısını aşıyor. Sonra fizik vücudu Allah’a teslim oluyor. Bu 3 kademe de İlm’el yakînin bittiği yerden itibaren devam ediyor. Sonra kişi ulûl'elbab oluyor. Ulûl'elbab olan kişi, daimî zikirdedir. Lübblerin sahiplerinden oluyor.

Öyleyse 22. basamaktaki ruhun Allah’a tesliminden sonraki 3 kademe. Bu 3 kademe de ulûl'elbabın başladığı noktayla İlm’el yakîn arasında bir boşluk, bir köprü ifade ediyor. Bu köprü üzerindeyken, insanların kalp gözü açılabilir. Allahû Tealâ kalp gözünü açabilir kişinin veya kalp kulağını açabilir. Veya ikisini birden açabilir. Ama bu insanlar ulûl'elbab olamazlar. Kalp kulağı ve kalp gözü açılır ama ulûl'elbab olamaz. Ulûl'elbab olmanın temeli, daimî zikrin sahibi olmaktır.  Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-191: Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr(nârı).
Onlar (ulûl elbab, lüblerin, Allah'ın sır hazinelerinin sahipleri), ayaktayken, otururken, yan üstü yatarken (daima) Allah'ı zikrederler. Ve göklerin ve yerin yaratılışı hakkında tefekkür ederler (ve derler ki): "Ey Rabbimiz! Sen bunları bâtıl olarak (boşuna) yaratmadın. Sen Subhan'sın, artık bizi ateşin azabından koru.


“li ulûl'elbab yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim: Ulûl'elbab için ayaktayken de otururken de yan üstü yatarken de daima Allah’ı zikretmek söz konusudur.” diyor.

3 halde bulanabilir insan; ayaktadır, oturuyordur, yan üstü yatıyordur. 3 halin 3’ünde de zikir, Allahû Tealâ’nın temel farzı.

Öyleyse ulûl'elbaba ulaşana dek İlm’el yakînde olduğunu söylemedik. İlm’el yakîn kademesinin ruhun Allah’a ulaşmasıyla sona erdiğini söyledik. Ama ulûl'elbabın da başlamadığını söyledik. Arada bir köprüden bahsettik. Bu köprüde, bu köprüdekiler ne İlm’el yakîndedir ne de Ayn’el yakîndedir. İlm’el yakîni aşmışlardır ama Ayn’el yakîne de ulaşamamışlardır. Şimdi buna göre değerlendirelim.

“Bu kademeden sonra Ayn’el yakîne ulaştığını fakat daha önceki basamaklarda da Allahû Tealâ’nın ihsanı neticesinde kişinin kalp gözünün açılmasıyla Ayn’el yakîne geçebileceğini söylemiştiniz.”

Bu şekilde söyledik. İlm’el yakînden sonra 22. basamak. 23, 24 ve 25. basamaklar birer köprü. 26. basamakta kişi daimî zikre ulaşıyor. Daimî zikirde ulûl'elbab oluyor kişi. Bu söylediğim şekilde.

“Eğer durum böyleyse daha önceki basamaklarda kalp gözünün açıldığını ele alırsak, kişinin her ne kadar gönül gözü açılsa da?”

Gene İlm’el yakîndedir. Yani Ayn’el yakîne henüz ulaşamamıştır.

Burada bir husus daha var. Bu 3 makamı; ulûl'elbab, ihlas, ulûl'elbab makamından evvelki fenâfillah, bekabillah, zühd ve muhsinler makamlarını (Fenâfillahı devre dışı bırakıyoruz.) bekabillah, zühd ve muhsinler makamlarını o kişi geçerken ya hiç kalp gözü-kalp kulağı açılmaz, daimî zikre ulaştığında açılır. O zaman İlm’el yakînde sayılır kişi. Veya açılır kalp gözü-kalp kulağı; Ayn’el yakîne daha yakın sayılır. Birinciler, kalp gözü-kalp kulağı açılmayanlar; İlm’el yakîne yakın sayılır. Kalp gözü-kalp kulağı açılanlar; Ayn’el yakîne yakın sayılır. Allah razı olsun.

Benzer konular