Nahl Suresinin 91. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Bu âyet-i kerimeyle Ra’d-21 arasında bir ilişkiden bahsedebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Âyetler ve Sırları » Nahl Suresinin 91. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Bu âyet-i kerimeyle Ra’d-21 arasında bir ilişkiden bahsedebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Nahl Suresinin 91. âyet-i kerimesini açıklar mısınız? Bu âyet-i kerimeyle Ra’d-21 arasında bir ilişkiden bahsedebilir miyiz?

Nahl-91:

16/NAHL-91: Ve evfû bi ahdillâhi izâ ahedtum ve lâ tenkudûl eymâne ba’de tevkîdihâ ve kad cealtumullâhe aleykum kefîlen, innallâhe ya’lemu mâ tef’alûn(tef’alûne).
(Allah ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi ve iradenizi teslim etme konusunda) sizinle ahdleştiği zaman Allah’ın ahdini ifa edin (yerine getirin). Onu, sağlamlaştırdıktan (hidayete erdikten ve nefsinizi tezkiye ettikten) sonra yeminleri bozmayın (ruhunuzu Allah’a ulaştırdıktan ve nefsinizi tezkiye ettikten sonra dalâlete düşmeyin). Ve siz, Allah’ı üzerinize kefil kılmıştınız (Allahû Tealâ, sizi hidayete erdirerek, ruhunuzu Kendisine ulaştırarak verdiği sözü, kefaletini yerine getirmişti). Muhakkak ki Allah, sizin ne yaptığınızı bilir.


“Allah sizinle ahdleştiği zaman Allah’ın ahdini ifa edin.”

Allah, bütün insanlarla ahdleşmiş durumda. Allah’ın ahdi açık; “Ruhunuzu, vechinizi, nefsinizi, iradenizi Allah’a teslim edin.” Bu âyetle Allahû Tealâ’nın En’âm Suresinin 152. âyet-i kerimesi birbirinin aynı.

6/EN'ÂM-152: Ve lâ takrabû mâlel yetîmi illâ billetî hiye ahsenu hattâ yebluga eşuddehu, ve evfûl keyle vel mîzâne bil kıst(kıstı), lâ nukellifu nefsen illâ vus’ahâ ve izâ kultum fa’dilû ve lev kâne zâ kurbâ, ve bi ahdillâhi evfû, zâlikum vassâkum bihî leallekum tezekkerûn(tezekkerûne).
Yetimin malına, o en kuvvetli çağına gelinceye kadar, en güzel şekliyle olmadıkça yaklaşmayın. Ölçü ve tartıyı adaletle yerine getirin. Kimseyi gücünün dışında (bir şey ile) sorumlu tutmayız. Söylediğiniz zaman, yakınınız olsa bile, artık adaletle söyleyin. Allah’ın ahdini yerine getirin (ifa edin). Böylece tezekkür edersiniz diye, (Allah) işte böyle, size onunla vasiyet (emir) etti.


ve bi ahdillâhi evfû: Allah’ın ahdini ifa edin; yerine getirin.
ve lâ tenkudûl eymâne ba’de tevkîdihâ: Onu sağlamlaştırdıktan sonra (yani hidayete erdirdikten ve nefsinizi tezkiye ettikten sonra) yeminlerinizi bozmayın.
ve kad cealtumullâhe aleykum kefîlâ: Ve siz Allah’ı üzerinize kefil kılmıştınız.
innallâhe ya’lemu mâ tef’alûn: Muhakkak ki Allah sizin ne yaptığınızı bilir.

“Ahd verdiğiniz zaman Allah’ın ahdini yerine getirin.”

Allah’ın ahdi ezelde bize bildirildi, hepimize. Allah’a ruhumuzu da vechimizi de nefsimizi de, irademizi de teslim etmek konusunda, Allah’a hepimiz ahd verdik.

Öyleyse bu ahdin yerine getirilmesi isteniyor. Allah da bu konuda üzerimize kefil. “Allah sizin ne yaptığınızı bilir. Yeminleri bozmayın.” diyor Allahû Tealâ burada.

ve lâ tenkudûl eymâne: îmânınızı naksetmeyin, onu güçlendirdikten sonra.
Yani “Ruhunuzu Allah’a ulaştırdıktan sonra îmânınızı bozmayın. Fizik vücudunuzu da nefsinizi de iradenizi de Allah’a teslim edin.” neticesi çıkıyor.

Benzer konular