Fizik beden teslimini ve kaidelerini anlatır mısınız? Fizik bedenimizi nasıl teslim edebiliriz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Muhsinler (2. teslim: fizik beden teslimi) » Fizik beden teslimini ve kaidelerini anlatır mısınız? Fizik bedenimizi nasıl teslim edebiliriz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Fizik beden teslimini ve kaidelerini anlatır mısınız? Fizik bedenimizi nasıl teslim edebiliriz?

21. basamakta ruhunuzu Allah'a teslim edersiniz. Baştan başlayalım: Allah'a ulaşmayı dilediniz. 14. basamakta mürşidinize ulaşırsınız. Ruhunuz vücudunuzdan ayrılır. 21. basamakta ruhunuz Allah'a ulaşır, Allah'ın Zat'ında yok olur. Siz Allah'a ulaşmayı dilediniz.

Sevgili kardeşlerim! Deminki konuya bir atıf yapmak istiyorum. Allahû Tealâ orada Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesinde açık ve kesin bir şekilde “Allah dilediğini Kendisine seçer.” diyor. Seçimini yapmıştır. Bundan sonraki yetki kula verilmiştir. Kul Allah'a ulaşmayı dilerse seçilenlerden -ki seçilenlerin %90’dan fazlası Allah'ı ulaşmayı dilemezler- onlar seçilmelerine rağmen cennete giremezler. Hani Allah'ın İradesi hükümfermaydı. Aynı âyet-i kerime Allahû Tealâ tarafından seçilen kullarından bahsediyor. Allahû Tealâ niçin seçmiş kullarını? Onlardan Allah'a ulaşmayı dileyenler, Allah'ın cennetine girsinler diye. Eğer seçimi Allahû Tealâ’nın İradesi’yse o zaman seçtiklerinin hepsinin cennete girmesi gerekirdi. Ama sadece seçtiklerinden Allah'a ulaşmayı dileyenler cennete giriyor yani kişisel irade mutlak olarak devreye giriyor. Ve buradaki “teşâûne”nin mânâsını derin derin bir araştırmadan geçirdikten sonra tekrar bu konuyu huzurlarınıza getireceğiz inşaallah.

Bu kardeşimiz bu kafa yapısıyla Allah'a ulaşmayı dilemediği cihetle zaten cehenneme gidecek ama sevgili kardeşlerim, birçok insanın kafasını bulandıran nasıl bir anlayıştır bu, nasıl bir dizayndır? Kendileri cehenneme gidecekler tamam ama başka insanların da zihinlerini bulandırarak onların da cehenneme gitmesine sebebiyet veriyorlar. O zaman sormaz mıyız ona? “Allah dilediğini Kendisine seçer.” diyor. Seçtiklerinin %10’undan daha azı Allah'a ulaşmayı diliyor. Allah seçtiğine göre… Allah'ın İradesi onları hepsini birden cennete alabilirdi. Öyleyse, Allah'ın İradesi’nin dışında kişiye verdiği kişisel irade, orada seçilenlerin içinde Allah'a ulaşmayı dileyenleri sadece kurtuluşa ulaştırıyor.

Fizik beden tesliminden bahsediyordu kardeşimiz. Sevgili kardeşlerim! Allah'a ulaşmayı dileriz; 3. basamaktayız. 14. basamakta mürşidimize ulaşırız. Tâbiiyet, ruhumuzun vücudumuzdan ayrılması. Hepsini biz istiyoruz. Ve ruhumuz Allah'a ulaşıyor. Allah'ın Zat'ında yok oluyor; 22. basamak. Ondan sonra ne olur? Ondan sonra o kişiye (o kişinin ruhuna) Allah'a ulaştıktan sonra, Allah'ın katında o ruh yeniden vücuda gelir ve ona bir taht verilir. En’âm Suresinin 127. âyet-i kerimesine göre:

6/EN'ÂM-127: Lehum dârus selâmi inde rabbihim ve huve veliyyuhum bimâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Rab’lerinin katında onlar için selâm yurdu (teslim yurdu) vardır. Yapmış olduklarından dolayı, O (Allah), onların dostudur.


O kişi Allah'ın katında bakidir. Bundan sonra ne olur? Allah'ın katında baki olan bu kişiye Allahû Tealâ daha çok zikir imkânını verir. Kişi daha çok zikreder. Ve zikri arttıkça burası beka makamıdır. Beka makamında Allah'ın Zat'ında baki olduğu için, Allah'ın huzurunda, katında baki olduğu için beka makamıdır. Ne zaman kişinin zikri günün yarısını aşarsa o kişi zahid olur. Zühd makamının sahibi olur. Bu noktada nefsin kalbindeki nurlar %71’e ulaşmıştır.

Ne zaman bir kişinin zikri günün yarısından daha çok arttıktan sonra daha fazla artarsa, nefsin kalbindeki nurlar %81’e ulaştığı zaman o kişinin fizik vücudu da Allah'a teslim olur. Nereden biliriz? O kişinin fizik vücudu Allah'ın bütün emirlerini yerine getirir, yasak ettiği fiilleri asla işlemez. Böyle bir talepte kişinin içinde %19 talep oluşmasına rağmen dikkate alınmaz o, fizik vücut tarafından. Kale alınmaz. Fizik vücut daimî zikre ulaşmış gibi Allah'ın bütün emirlerini yerine getirir. İşte bu nokta, fizik vücudumuzun Allah'a teslim olduğu noktadır.

Bütün sahâbe fizik vücutlarını Allah'a teslim etmişlerdi. Âli İmrân Suresinin 20. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki:

3/ÂLİ İMRÂN-20: Fe in hâccûke fe kul eslemtu vechiye lillâhi ve menittebeani, ve kul lillezîne ûtûl kitâbe vel ummiyyîne e eslemtum, fe in eslemû fe kadihtedev, ve in tevellev fe innemâ aleykel belâgu, vallâhu basîrun bil ibâd(ibâdi).
Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: “Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik.” O kitab verilenlere ve ümmîlere: “Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?” de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.


“Habibim! O ümmîlere ve kitap sahiplerine de ki: ‘Ben ve bana tâbî olanlar, biz hepimiz vechimizi Allah'a teslim ettik.’ Ve onlara sor bakalım. Onlardan da fizik vücutlarını teslim edenler var mı?’ Eğer varsa onlar mutlaka daha evvel hidayete ermişlerdir.” diyor Allahû Tealâ. “Ruhlarını Allah'a teslim etmişlerdir.” diyor.

Benzer konular