Sabrın önemi nedir?

share on facebook  tweet  share on google  print  

Sabrın önemi nedir?

Sevgili kardeşlerim! Sabır, Allah'ın bir emridir. Neden emridir? Çünkü insanlar kısa bir zaman parçası içinde bazı konularda yorgunluk çekerler ve standartların değişmesini isterler. Bütün insanlar için bu geçerlidir. Allahû Tealâ da bunu engellemiyor. İnsanların, Allah yolunda hedeflerine ulaşması, Allah'ın talebi. Niçin? İstiyor ki; herkes cennetine girsin. Kaidelerini koymuş. Tevrat’ta da İncil’de de Kur'ân-ı Kerim’de de aynı şeyler söz konusu standart olarak baktığımız zaman:

- Allah'a ulaşmayı dilemek,
- Mürşide tâbiiyet,
- Ruhun Allah'a ulaşması,
- Fizik bedenin teslimi,
- Nefsin teslimi,
- Muhlis olmak,
- İradeyi Allah'a teslim etmek, 7 tane safha.

* Ruhun,
* Vechin,
* Nefsin ve
* İradenin (4 tane faktör) Allah'a teslimi.

Bu kadar basit! Ve bunu yapanlar, dünyadaki en mutlu insanlar olarak yaşamak hakkının sahibi olurlar. Allahû Tealâ bu kadar hayırhah! İstiyor ki; herkes mutlu olsun, herkes sonsuz bir huzurla yaşasın ve başka insanlara da örnek olsun ki; onlar da o güzelliği yaşasınlar, onlar da kurtulsunlar cehennemden.

Sevgili kardeşlerim! Cennet ve cehennem öyle iki ayrı muhteva taşır ki; cehennemi görmenizi aslında hiç istemem ama eğer bir insan ders almak istiyorsa o zaman görmeli. Görmeli ki; oraya gitmemek için elinden gelen gayretleri sarf etsin de mutlaka Allah'ın cennetine girsin.

Sevgili kardeşlerim! ‘Allah'ın cennetine girmek, girmek, girmek…’ diyoruz. Şimdi bu cennetleri birbiri arkasından sıraladığımız zaman, ne kadar kolay olduğunu görmüyor muyuz sevgili kardeşlerim? Allah'a ulaşmayı dileyip de ölen bir kişi: “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” Bu konuda, bunu samimiyetle kalbinden söyleyen bir insan için, bu kişi arkasından hemen ölse gideceği yer 1. kat cennettir. Mürşidine tâbî olan kişininse gideceği yer 2. kat cennettir. Tâbî olduktan sonra ruhunu Allah'a ulaştıran kişinin 3. kat, fizik bedenini teslim edenin 4. kat, nefsini teslim edenin 5. kat, muhlis olanın 6. kat, iradesini teslim edenin; 7. kat… Ve bu standartlar içinde insanların hedefe yürümesi Allahû Tealâ’nın yardımıyla gerçekleşen bir müessese. Allah, her an yardıma hazır! Yeter ki; insanlar bu hedefe ulaşmak istediklerini kuru sözlerle değil, kalpleriyle ispat etsinler Allah'a. Allahû Tealâ, insanın söylediklerine bakmaz. Allahû Tealâ, insanın kalbine bakar. Doğrular kalpte mevcuttur. Ve Allah, kalbi A’dan Z’ye bilir. Hiç kimse Allah'ı kandıramaz.

Sevgili kardeşlerim! Allah'ın istediği şey ne? O kadar kolay, o kadar basit ki; onların hepsini cehennemden kurtarmak, hepsini Allah'ın cennetine ulaştırmak. Daha kişi; “Yarabbi! Ben de ruhumu Sana ulaştırmak istiyorum. Ne olur, benim de ruhumu Sana ulaştır.” tarzındaki bir ifadeyi kalben, gerçek anlamda isteyerek söylemişse onun gideceği yer mutlaka 1. kat cennettir. Eğer bu kişi hacet namazını kılıp, mürşidini Allah'tan sormuşsa, o mürşide ulaşıp, tâbî olmuşsa o, 2. kat cenneti hak etmiştir. Sonra böyle bir dizayn, o kişinin ruhunun Allah'a ulaşmasını temin eder. Bu ise 3. kat cenneti ifade eder. Fizik vücudun teslimi; 4. kat cennet, nefsin teslimi; 5. kat cennet, muhlis olmak; 6. kat cennet, iradeyi Allah'a teslim etmek; 7. kat cennet olarak Allahû Tealâ tarafından dizayn edilmiştir. Allah'ın verdiği sözü tutmaması mümkün olabilir mi sevgili kardeşlerim? Asla. O, Allah! Kâinatın Sahibi, her şeyin Hâkimi, her şeyi vücuda Getiren, Yaratan Allah.

Öyleyse bu doğruları öğrenerek harekete geçen her kardeşimiz, başka insanları kurtarmak konusunda mutlaka onlara yardımcı olmalı. Neden öyle söylüyoruz? Çünkü onlar da onların hocaları da Allah'ın kanunlarını bilmiyorlar. İşte gidin, bir dîn adamıyla konuşun, bir cami hocasıyla konuşun ve İslâm’ın şartını sorun, “İslâm’ın şartı 5’tir.” diyecek size. “Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.” “Peki, ben bunları yaparsam; namaz kılarsam, oruç tutarsam, zekât verirsem, hacca gidersem, kelime-i şahadet de getirirsem ben cennete gider miyim?” Ve  “gidersin” diyecek size.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın öğretisine baktığımız zaman, Allahû Tealâ insanların hedeflerine ulaşmasını istiyor. Gerçekten namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz. Ama bunları, ‘kişi namaz kılıyor’ diye 1. kat cennete girmesi söz konusu değil. ‘Oruç tutuyor’ diye 2. kat cennete girmesi söz konusu değil. İnsanın Allah'a ulaşmayı dilemesi, onu 1. kat cennete ulaştırır. Ancak Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan mürşidine ulaşıp da tâbî olursa 2. kat cennetin sahibidir. Ve ruhu vücudundan ayrılarak Allah'a ulaşır. Sonra fizik bedenini teslim eder, nefsini teslim eder, muhlis olur ve iradesini Allah'a teslim eder. Böylece 7. kat cennete kadar kişi ulaşabilir. Ama bunların hepsi, Kur'ân-ı Kerim’in temel fonksiyonel yapısını teşkil eder. Sevgili kardeşlerim! Allah, emirlerini vermiş; insanların nasıl kurtulacaklarını, hangi cennetlere nasıl gideceklerini en açık şekilde ifade buyurmuş.

Öyleyse Kur'ân-ı Kerim öyle bir kitaptır ki; bütün insanlara Allah'ın söylediklerini en açık şekilde ispat eder. Hepiniz başka insanlarla konuştuğunuzda, İslâm’ın 5 şartının yetersiz olduğunu, hepsinin farz olduğunu; namaz kılmak da oruç tutmak da zekât vermek de hacca gitmek de kelime-i şahadet getirmek de farz olduğunu ama;

- 1. kat cennete girebilmeleri için mutlaka Allah'a ulaşmayı dilemeleri lâzımgeldiğini,
- 2. kat cennete girebilmeleri için mürşidlerine tâbî olmaları gerektiğini,
- 3. kat cennete girmeleri için ruhlarını Allah'a teslim etmeleri gerektiğini,
- 4. kat cennete girmeleri için fizik bedenlerini teslim etmeleri gerektiğini,
- 5. kat cennete girmeleri için nefslerini teslim etmeleri gerektiğini,
- 6. kat cennete girmeleri için muhlis olmalarını,
- 7. kat cennete girmeleri için iradelerini Allah'a teslim etmeleri gerektiğini anlatmakla mükellefsiniz hepiniz sevgili kardeşlerim!

Bunlar, Allah'ın temel kavramlarıdır. İşte size dîn adamları “İslâm’ın şartı 5’tir: Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek.” dedikleri zaman, siz onlara deyin ki; “İslâm’ın şartı, Kur'ân-ı Kerim’deki standartlara göre (Kur'ân-ı Kerim Allahû Tealâ tarafından 7’li sistem olarak indirilmiş) 5 değil; 7’dir.  Allah'a ulaşmayı dilemek, mürşide tâbî olmak, ruhun Allah'a ulaşması, fizik bedenin teslimi, nefsin teslimi, muhlis olmak ve iradeyi teslim etmek tam 7 tane safhayı ifade eder. Kim bu 7 safhanın hepsini gösterirse o 7. kat cennete mutlaka girer.”

Sevgili kardeşlerim! Bu kadar kolay, bu kadar herkesi o cehennem denilen korkunç girdaptan kurtaran Allahû Tealâ’ya hamd etmeli ve şükretmelidir. Biz de öyle yapıyoruz, hamd ediyoruz ve şükrediyoruz. Evet, suallerinize devam edin inşaallah.

Benzer konular