Babalarının dîn tatbikatıyla Bakara-78’de açıklanan emaniyye denilen el yazması kitaplar arasında bir illiyet rabıtası var mı?
Anasayfa » Ana Sayfa » Emaniye » Babalarının dîn tatbikatıyla Bakara-78’de açıklanan emaniyye denilen el yazması kitaplar arasında bir illiyet rabıtası var mı?
Babalarının dîn tatbikatıyla Bakara-78’de açıklanan emaniyye denilen el yazması kitaplar arasında bir illiyet rabıtası var mı?
Bakara-78:
ve minhum ummiyyûne: Onlardan bir kısmı ümmîlerdir.lâ
ya’lemûnel kitâbe: Kitab’ı bilmezler.
illâ emâniyye: Sadece emaniyyeyi bilirler (insanların yazdığı kitapları bilirler).
emâniyye ve in hum illâ yezunnûn: Onlar sadece zan ve kuruntu içindedirler.
Yani Kur’ân’ı bırakıp da dînlerini kitaplardan öğrenen insanların içine düştüğü acıklı durum.
Sevgili kardeşlerim, neler kopmamış ki İslâm’dan. Mü’min olmak kopmuş, hidayet kopmuş, dalâlet kopmuş, kulun Allah’a ulaşması, Allah’a ulaşmayı dilemek kopmuş, ruhun Allah’a ulaşması kopmuş, mürşide ulaşmak kopmuş, fizik vücudun Allah’a teslimi kopmuş, nefsin Allah’a teslimi kopmuş, irşada ulaşmak kopmuş, iradenin Allah’a teslimi kopmuş, takva kopmuş.
Sevgili kardeşlerim, tabir olarak, kavram olarak aklınıza ne geliyorsa iblis, hepsini amuda kaldırmış; ters çevirmiş. Ve insanlar kendilerini kurtaracak olan farzlar yerine İslâm’ın 5 tane şartına takılı kalmış. Bir başka ifadeyle hedefleri yok etmiş iblis. Vasıtaları hedef edinmelerine sebebiyet vermiş insanların. Ve de film baştan kopmuş. Baştan itibaren film kopmuş.
Şimdi kardeşimiz diyor ki: “Zuhrûf-23 ve 24’te resûllerden her biri diyor ki: Ben size atalarınız üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğru olanını getirmiş olsam da mı?”
Dikkat edin, Zuhrûf-23 ve 24’teki ifadede, 22’de onlar hidayete yönelmiş olduklarını söylüyorlar; “âsârihim muhtedûn.” diyorlar. Ve 24’te resûl diyor ki: “Eğer ben size ondan daha çok hidayete erdirecek olanı getirmiş olsam da mı? O şeyden, o şey yerine sizi hidayete erdirecek olanı, hidayete erdirecek olan şeyi getirmiş olsam da mı?” diyor. Onlar da diyorlar ki: “Doğrusu biz, muhakkak ki biz senin kendisiyle gönderildiğin şeyi inkâr edenleriz, ona kâfir olanlarız.”
Allah’ın yolundan men edenlerle bunlar arasında bir ilişki var mı? Çok kesin. Ahzâb-67, 68’deki insanlar, sâdatlar. İşte onlar, Allah’ın yolundan men ediyorlar. Hem de dünyadaki en büyük zulüm işleniyor. Fitne, bütün boyutlarıyla sadece bizim ülkemizi değil bütün dünyayı kaplamış durumda sevgili kardeşlerim.
2/BAKARA-78: Ve minhum ummiyyûne lâ ya’lemûnel kitâbe illâ emâniyye ve in hum illâ yezunnûn(yezunnûne).
Ve onlardan bir kısmı ümmîlerdir. Onlar (Allah’ın) Kitabı’nı bilmezler, sadece emaniyeyi (kişilerin yazdığı kitapları)
bilirler. Ve onlar sadece zanda bulunuyorlar.ve minhum ummiyyûne: Onlardan bir kısmı ümmîlerdir.lâ
ya’lemûnel kitâbe: Kitab’ı bilmezler.
illâ emâniyye: Sadece emaniyyeyi bilirler (insanların yazdığı kitapları bilirler).
emâniyye ve in hum illâ yezunnûn: Onlar sadece zan ve kuruntu içindedirler.
Yani Kur’ân’ı bırakıp da dînlerini kitaplardan öğrenen insanların içine düştüğü acıklı durum.
Sevgili kardeşlerim, neler kopmamış ki İslâm’dan. Mü’min olmak kopmuş, hidayet kopmuş, dalâlet kopmuş, kulun Allah’a ulaşması, Allah’a ulaşmayı dilemek kopmuş, ruhun Allah’a ulaşması kopmuş, mürşide ulaşmak kopmuş, fizik vücudun Allah’a teslimi kopmuş, nefsin Allah’a teslimi kopmuş, irşada ulaşmak kopmuş, iradenin Allah’a teslimi kopmuş, takva kopmuş.
Sevgili kardeşlerim, tabir olarak, kavram olarak aklınıza ne geliyorsa iblis, hepsini amuda kaldırmış; ters çevirmiş. Ve insanlar kendilerini kurtaracak olan farzlar yerine İslâm’ın 5 tane şartına takılı kalmış. Bir başka ifadeyle hedefleri yok etmiş iblis. Vasıtaları hedef edinmelerine sebebiyet vermiş insanların. Ve de film baştan kopmuş. Baştan itibaren film kopmuş.
Şimdi kardeşimiz diyor ki: “Zuhrûf-23 ve 24’te resûllerden her biri diyor ki: Ben size atalarınız üzerinde bulduğunuz şeyden daha doğru olanını getirmiş olsam da mı?”
Dikkat edin, Zuhrûf-23 ve 24’teki ifadede, 22’de onlar hidayete yönelmiş olduklarını söylüyorlar; “âsârihim muhtedûn.” diyorlar. Ve 24’te resûl diyor ki: “Eğer ben size ondan daha çok hidayete erdirecek olanı getirmiş olsam da mı? O şeyden, o şey yerine sizi hidayete erdirecek olanı, hidayete erdirecek olan şeyi getirmiş olsam da mı?” diyor. Onlar da diyorlar ki: “Doğrusu biz, muhakkak ki biz senin kendisiyle gönderildiğin şeyi inkâr edenleriz, ona kâfir olanlarız.”
Allah’ın yolundan men edenlerle bunlar arasında bir ilişki var mı? Çok kesin. Ahzâb-67, 68’deki insanlar, sâdatlar. İşte onlar, Allah’ın yolundan men ediyorlar. Hem de dünyadaki en büyük zulüm işleniyor. Fitne, bütün boyutlarıyla sadece bizim ülkemizi değil bütün dünyayı kaplamış durumda sevgili kardeşlerim.
