Tekvîr Suresinin 27, 28 ve 29. âyetleri ile Şûrâ Suresinin 13. âyeti arasında bir ilişki var mıdır?
Tekvîr Suresinin 27, 28 ve 29. âyetleri ile Şûrâ Suresinin 13. âyeti arasında bir ilişki var mıdır?
in huve illâ zikrun lil âlemîn: O Kur’ân, âlemler için yalnızca bir zikirdir.
li men şâe minkum en yestekîm: Sizden istikamet üzere olanlar, onu dileyenler için.
(Sıratı Mustakîm üzerinde olmayı dileyenler için.)
Tekvîr Suresinin 29.âyet-i kerimesi:
ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn: Âlemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.
Ve Şûrâ Suresinin 13. âyet-i kerimesi, demin söylemiştik bunu. Türkçesini okuyorum sadece: “Dîni ikame edin ve fırkalara ayrılmayın diye dîn olarak Nuh'a vasiyet etiğimizi, Sana vahyettiğimizi, İbrâhîm'e, Musa'ya, İsa'ya vasiyet ettiğimizi sizin için de Allah şeriat kıldı.” diyor. Ondan sonra da diyor ki: “O müşriklere senin teklif etiğin şey, tevhid dîni ağır geldi ve Allah, kullarından dilediğini Kendisine seçer ve kim Allah’a yönelirse Allah, onu Kendisine ulaştırır.”
Burada da Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’in âlemler için sadece bir zikir olduğunu ve kimler için zikir olduğunu, örnek alınan bir kitap olduğunu, O Kitab’a bakarak tatbik etmek arzusu duyanlar olduğunu ifade ediyor. Kimler için? Allah’a doğru istikamet kazanan bir yolun sahibi olmak, Sıratı Mustakîm’in üzerinde bulunmayı dileyenler için.
Öyleyse kim Allah’a ulaşmayı dilerse Tekvîr-28, onu söylüyor, Allah’a ulaşmayı dileyenleri söylüyor, Şûrâ-13’te de Allah’a ulaşmayı dileyenler asıl. Öyleyse ikisi arasında bir ilişki mevcut.
