Rûm-8 ve Sebe-20, 21’i açıklar mısınız? Rûm-8 ve Sebe-20, 21’in ışığında ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Rûm-8 ve Sebe-20, 21’i açıklar mısınız? Rûm-8 ve Sebe-20, 21’in ışığında ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Rûm-8 ve Sebe-20, 21’i açıklar mısınız? Rûm-8 ve Sebe-20, 21’in ışığında ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?
Rûm-8:
“Nefslerinde tefekkür etmiyorlar mı ki Allah, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri neden yarattı? Ancak hak ile yarattı. Belli bir vadeyle yarattı. Muhakkak ki insanlardan çoğu Allah’a mülâki olmayı inkâr ederler.”
Burada Allahû Tealâ Allah’a mülâki olmayı inkâr eden insanlardan bahsediyor. Hak ile yaratıldığını ifade ediyor. Yani, “Hakk’ın emirlerini yerine getirenlerin mutluluğu yaşayabilecekleri bir âlem olarak yaratıldı.” diyor Allahû Tealâ.
Sebe Suresinin 20 ve 21. âyetlerine bakıyoruz:
“Ve andolsun ki iblis, onların üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka hariç (yani Allah'a ulaşmayı dileyenlerin fırkası hariç) hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.”
Allah’a ulaşmayı dileyenler bir fırka oluşturuyor. Geri kalan bütün fırkalar şeytanın kulu. Allah’a ulaşmayı dileyenler mü’min, diğerleri kâfir. Bir evvelki âyette de Allah’a mülâki olmayı inkâr eden insanlardan bahsediyor. Onlar kâfirler ve şeytanın gideceği yer cehennem. Onlar da şeytanla beraber cehenneme gidecekler.
Sebe-21:
“Onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı yoktu, tesiri yoktu. Ahirete (yani hayattayken ruhunu Allah’a ulaştırmaya) inanan kişiyle ondan; Allah’a ulaşmaktan şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik).”
Yani “İblisle onları imtihan etmemizin sebebi, ahirete yani ruhunu hayattayken Allah’a ulaştırmaya inanan kişiyle ondan; Allah’a ulaşmaktan (hayattayken ruhunu Allah’a ulaştırmaktan) şüphe içinde olanları bilmemiz için iblisle onları imtihan ettik.” mânâsına geliyor ifade.
“Ve senin Rabbin her şeyi hıfz edendir, koruyandır, gözetendir.”
Rûm-8’de açık bir şekilde Allahû Tealâ; “Muhakkak ki insanlardan çoğu Allah’a mülâki olmayı (ruhunu ölmeden evvel Allah’a ulaştırmayı) inkâr ederler.” diyor. Rûm-8’de bu var.
Sebe-20’de gene Allah’a mülâki olmayanların oluşturduğu; Allah’a mülâki olmayı inkâr edenlerin oluşturduğu 72 fırka ve her birinin içinde bulunan Allah’a ulaşmayı dileyenler; 73. fırka. Gene Allah’a ulaşmayı inkâr edenlerin büyük çoğunluğu ifade ediliyor Sebe-20’de. Küçük azınlığın mü’minler olduğu, diğerlerinin kâfirler olduğu ifade ediliyor. Yani gene Allah’a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırka söz konusu, Allah’a mülâki olmayı inkâr edenlerin oluşturduğu bütün fırkalar söz konusu.
Sebe-21’de Allahû Tealâ, ruhunu Allah’a ulaştırmaya inanan kişi ile bundan şüphe içinde olanı birbirinden ayırmak için iblisle onların imtihan edildiğini söylüyor. Sevgili kardeşlerim, ya insanlar Allah’a ulaşmayı dilerler ya da dilemezler. Dilemezlerse gidecekleri yer cehennemdir, dilerlerse gidecekleri yer Allah’ın cennetidir.
Bu 3 âyetin de muhtevasına baktığımız zaman aynı konudan bahsediyor; Allah’a ulaşmayı dileyenlerle dilemeyenler arasındaki fark söz konusu.
“Rûm-8 ve Sebe-20, 21’in ışığında ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, bu Rûm-8 ve Sebe-20, 21’de söylediğimiz gibi Allah’a mülâki olmayı inkâr edenler var. O inkâr edenlerin şeytana tâbî olduklarını, 72 fırkayı oluşturduklarını görüyoruz Sebe-20 ve 21’de. Neticede, ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu yani Allah’a insan ruhunu ulaştırmaya inanmayanlar olduğunu, inanmadıklarına göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebiliriz.
30/RÛM-8: E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne).
Onlar, kendi nefsleri hakkında tefekkür etmiyorlar mı (düşünmüyorlar mı)? Allah gökleri ve yeri ve ikisinin arasındaki şeyleri ancak hak ile ve belirlenmiş bir süre ile yarattı. Ve muhakkak ki insanların çoğu, Rab’lerine mülâki olmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) inkar edenlerdir.“Nefslerinde tefekkür etmiyorlar mı ki Allah, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri neden yarattı? Ancak hak ile yarattı. Belli bir vadeyle yarattı. Muhakkak ki insanlardan çoğu Allah’a mülâki olmayı inkâr ederler.”
Burada Allahû Tealâ Allah’a mülâki olmayı inkâr eden insanlardan bahsediyor. Hak ile yaratıldığını ifade ediyor. Yani, “Hakk’ın emirlerini yerine getirenlerin mutluluğu yaşayabilecekleri bir âlem olarak yaratıldı.” diyor Allahû Tealâ.
Sebe Suresinin 20 ve 21. âyetlerine bakıyoruz:
34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mu’minîn(mu’minîne).
Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü’minleri oluşturan bir fırka (Allah’a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular. “Ve andolsun ki iblis, onların üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka hariç (yani Allah'a ulaşmayı dileyenlerin fırkası hariç) hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.”
Allah’a ulaşmayı dileyenler bir fırka oluşturuyor. Geri kalan bütün fırkalar şeytanın kulu. Allah’a ulaşmayı dileyenler mü’min, diğerleri kâfir. Bir evvelki âyette de Allah’a mülâki olmayı inkâr eden insanlardan bahsediyor. Onlar kâfirler ve şeytanın gideceği yer cehennem. Onlar da şeytanla beraber cehenneme gidecekler.
Sebe-21:
34/SEBE-21: Ve mâ kâne lehu aleyhim min sultânin illâ li na’leme men yu’minu bil âhirati mimmen huve minhâ fî şekkin, ve rabbuke alâ kulli şeyin hafîz(hafîzun).
Ve onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı (nüfuzu, tesiri) yoktu. Ahirete (hayatta iken ruhunu Allah’a ulaştırmaya) inanan kişi ile ondan (Allah’a ulaşmaktan) şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik). Ve senin Rabbin herşeyi hıfzedendir.“Onun (iblisin) onlar üzerinde bir sultanlığı yoktu, tesiri yoktu. Ahirete (yani hayattayken ruhunu Allah’a ulaştırmaya) inanan kişiyle ondan; Allah’a ulaşmaktan şüphe içinde olanları bilmemiz için (iblisle onları imtihan ettik).”
Yani “İblisle onları imtihan etmemizin sebebi, ahirete yani ruhunu hayattayken Allah’a ulaştırmaya inanan kişiyle ondan; Allah’a ulaşmaktan (hayattayken ruhunu Allah’a ulaştırmaktan) şüphe içinde olanları bilmemiz için iblisle onları imtihan ettik.” mânâsına geliyor ifade.
“Ve senin Rabbin her şeyi hıfz edendir, koruyandır, gözetendir.”
Rûm-8’de açık bir şekilde Allahû Tealâ; “Muhakkak ki insanlardan çoğu Allah’a mülâki olmayı (ruhunu ölmeden evvel Allah’a ulaştırmayı) inkâr ederler.” diyor. Rûm-8’de bu var.
Sebe-20’de gene Allah’a mülâki olmayanların oluşturduğu; Allah’a mülâki olmayı inkâr edenlerin oluşturduğu 72 fırka ve her birinin içinde bulunan Allah’a ulaşmayı dileyenler; 73. fırka. Gene Allah’a ulaşmayı inkâr edenlerin büyük çoğunluğu ifade ediliyor Sebe-20’de. Küçük azınlığın mü’minler olduğu, diğerlerinin kâfirler olduğu ifade ediliyor. Yani gene Allah’a ulaşmayı dileyenlerin oluşturduğu tek bir fırka söz konusu, Allah’a mülâki olmayı inkâr edenlerin oluşturduğu bütün fırkalar söz konusu.
Sebe-21’de Allahû Tealâ, ruhunu Allah’a ulaştırmaya inanan kişi ile bundan şüphe içinde olanı birbirinden ayırmak için iblisle onların imtihan edildiğini söylüyor. Sevgili kardeşlerim, ya insanlar Allah’a ulaşmayı dilerler ya da dilemezler. Dilemezlerse gidecekleri yer cehennemdir, dilerlerse gidecekleri yer Allah’ın cennetidir.
Bu 3 âyetin de muhtevasına baktığımız zaman aynı konudan bahsediyor; Allah’a ulaşmayı dileyenlerle dilemeyenler arasındaki fark söz konusu.
“Rûm-8 ve Sebe-20, 21’in ışığında ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebilir miyiz?”
Evet, bu Rûm-8 ve Sebe-20, 21’de söylediğimiz gibi Allah’a mülâki olmayı inkâr edenler var. O inkâr edenlerin şeytana tâbî olduklarını, 72 fırkayı oluşturduklarını görüyoruz Sebe-20 ve 21’de. Neticede, ahirete inanmayanların Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu yani Allah’a insan ruhunu ulaştırmaya inanmayanlar olduğunu, inanmadıklarına göre Allah’a ulaşmayı dilemeyenler olduğunu söyleyebiliriz.
