İslâm’ın 5 şartı da Allah'ın emri değil mi? Yapılması gerekmiyor mu?

Anasayfa » Ana Sayfa » İslâm » İslâm’ın 5 şartı da Allah'ın emri değil mi? Yapılması gerekmiyor mu?
share on facebook  tweet  share on google  print  

İslâm’ın 5 şartı da Allah'ın emri değil mi? Yapılması gerekmiyor mu?

İslâm’ın 5 şartı da Allah'ın emridir, yapılması gerekiyor. Allahû Tealâ’nın bunların yapılması veya yapılmaması hakkında onlara vereceği seviye farklı hüviyet taşır. Allah'a ulaşmayı dileyen bir insan 1. kat cennete girerken, Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mürşidini Allah'tan soran ve o mürşide ulaşıp, tâbî olan kişi 2. kat cennete giriyor. Mürşidine tâbî olan bu kişinin ruhunu, Allahû Tealâ 7-8 aylık bir ömrü varsa mutlaka Kendisine ulaştırıyor. Ne oldu? Kişi 3. kat cennetin sahibi oldu. Bu noktada kişi daha ötede bir şeylere ulaştırmayı diliyorsa kendisini, o zaman fizik vücudunun teslimine ulaşır; 4. kat cennet. Nefsin teslimine ulaşır; 5. kat cennet. Muhlis olur; 6. kat cennet. İradesini Allah'a teslim eder; 7. kat cennet. Cennetler 7 kattır. O 7 katın her birisine Allahû Tealâ bir belli hedefi gerçekleştirebilen herkesi ulaştırır. Açık açık Kur'ân-ı Kerim’e neyin, ne olduğunu yazmış. kim 1. kat cennete girer? Kim 2., 3., 4., 5., 6. ve 7. kat cennetlerin herhangi birine girer? Hepsi belli.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, beni dinleyen sizlerden, kimler Allahû Tealâ’ya ulaşmak ister? Bunun neticesi mutlaka hepinizdir, hepiniz istersiniz. Bize tâbî olduktan sonra Allah'a ulaşmayı dilemeyen hiç kimsenin olabileceğini sanmıyoruz. Eğer istiyorsa, bunu istediği için bize tâbî olmuştur. Biz de onun için onların hepsine dua ederiz, ‘ruhlarını mutlaka Allah'a ulaştırsınlar da en az 3. kat cennetin sahibi olsunlar’ diye. Allahû Tealâ ne diyor sevgili kardeşlerim? O kadar açık ki:

42/ŞÛRÂ-13: Şeraa lekum mined dîni mâ vassâ bihî nûhan vellezî evhaynâ ileyke ve mâ vassaynâ bihî ibrâhîme ve mûsâ ve îsâ, en ekîmûd dîne ve lâ teteferrakû fîhi, kebure alâl muşrikîne mâ ted’ûhum ileyhi, allâhu yectebî ileyhi men yeşâu ve yehdî ileyhi men yunîb(yunîbu).
(Allah) dînde, onunla Hz. Nuh’a vasiyet ettiği (farz kıldığı) şeyi (şeriati); “Dîni ikame edin (ayakta, hayatta tutun) ve onda (dînde) fırkalara ayrılmayın.” diye Hz. İbrâhîm’e, Hz. Musa’ya ve Hz. İsa’ya vasiyet ettiğimiz şeyi Sana da vahyederek, size de şeriat kıldı. Senin onları, kendisine çağırdığın şey (Allah’a ulaşmayı dileme) müşriklere zor geldi. Allah, dilediğini Kendisine seçer ve O’na yöneleni, Kendisine ulaştırır (ruhunu hayatta iken Kendisine ulaştırır).


“Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onu Kendime ulaştırırım.”

Ne demek bu?

* Bu kişi Allah'a ulaşmayı dileyip, ölseydi, 1. kat cennetin sahibi olacaktı.
* Mürşidine tâbî olup, ölseydi, 2. kat cennetin sahibi olacaktı.  Ama tâbî olduktan sonra ruhu Allah'a ulaşacak.
* Ruhu Allah'a ulaştıktan sonra ölseydi, 3. kat cennetin sahibi olacaktı. Allahû Tealâ kanunlarını koymuş.
* Sonra fizik vücudun teslimi; 4. kat cennet.
* Nefsin teslimi; 5. kat cennet.
* Muhlis olmak; 6. kat cennet.
* İradeyi Allah'a teslim etmek, 7. kat cennet sağlar o kişiye.

Allah'ın ne kadar hayırhah olduğunu, bizleri, o küçük dünyamızda hedef gösterdiği şeyleri yapmamıza karşılık, ne kadar büyük mükâfatlarla mükâfatlandırdığını insanlar ancak o zaman öğrenecekler. Allah'a ne kadar çok hamd edecekler şükredecekler, Allah'ın dostları, Allah'a ulaşmayı dileyenler. Bunlar ruhlarını Allah'a ulaştırmakla da kalmazlar fizik vücutlarını da Allah'a teslim etmek isterler. Nefslerini de Allah'a teslim etmek isterler. Muhlis olmak da isterler. İradelerini Allah'a teslim etmeyi de isterler, ta ki 7. kat cennete ulaşana kadar.

Sevgili kardeşlerim! Ne kaybederiz? Allahû Tealâ kapıları ardına kadar açmış. “Hadi buyurun!” diyor. Ve hangi standartlara, hangi hedeflere, hangi şartlar altında ulaşabileceğimizi de açık bir şekilde Kur'ân-ı Kerim’de yer vererek bizlere öğretmiş Allahû Tealâ.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın istediği şey açık, o herkesin cennete girmesini, herkesin dünyada da cennette de mutlu olmasını ister. Ve kanunlarını ona göre koymuştur ama? Ama herkesi serbest iradeli bir mahlûk olarak yaratmıştır. Bütün insanlar, iradeleri serbest insanlar olarak Allahû Tealâ tarafından dünyada yaşatılır.

* Kendi iradeleriyle Allah'a ulaşmayı dilemeleri lâzım.
* Kendi iradeleriyle mürşidlerini Allah'tan sormaları lâzım, kendi iradeleriyle o mürşide ulaşmaları lâzım.
* Teslim olmaları lâzım; bu ruhun teslimidir.
* Daha sonra fizik vücutlarını teslim etmeleri lâzım.
* Daha sonra nefslerini teslim etmeleri lâzım.
* Daha sonra muhlis olmaları,
* En sonra da iradelerini Allah'a teslim ederek son muhtevayı, 7. kat cenneti hak etmeleri söz konusu.

- Ruhun,
- Vechin (fizik vücudun),
- Nefsin ve
- İradenin Allah'a teslimi, 4 tane teslimdir.

Hepsi de birbirinden daha üst cennetleri ifade eder. Ne diyorsunuz sevgili kardeşlerim, her şey çok mu güzel, yoksa bana mı öyle geliyor?

Benzer konular