Fırkalara ayrılanlardan olmamak için insan, mürşidini Allah’tan sormak mecburiyetindedir. O’na soracaktır, Allahû Tealâ’nın gösterdiği mürşid kimse. Dilerse bir daha soracaktır, aynı mürşidi görecektir. Bir daha soracaktır, aynı mürşidi görecektir. O mürşide ulaşmasıyla mümkündür. Ulaşıp tâbî olduğu andan itibaren o kişide istek başlar. Daha büyük bir zevkle namazlarını kılmaya başlar. Daha büyük bir zevkle zikirlerini yapmaya başlar ve zikirlerini arttırdıkça nefsinin kalbindeki afetler, giderek nefslerinin kalbini terk edip ayrılmak mecburiyetindedir. Oraları, nefsinin kalbi nurlarla her geçen gün biraz daha nurların artışıyla o kişiyi huzura ulaştıracaktır. Afetler mutsuzluğu, hasletlerse yani nefsinizin kalbine yerleşen nurlarsa o kişinin davranışlarının daha güzele, daha güzele, daha güzele ulaşmasını sağlar. Yetmez, bu aynı zamanda o kişinin daha mutlu, daha mutlu ve daha mutlu olmasını oluşturur.
Allah razı olsun.