Hiç kimse kendi başına nefs tezkiyesi yapamaz. Mürşide tâbî olmayan birisinin ruhu vücudundan ayrılıp Allah’a doğru yola hiçbir zaman çıkamaz. O kişi asla ermiş evliya olamaz.
Öyleyse Allah’ın kanunları var. “Hacet namazını kılacaksın.” diyor Allahû Tealâ. Mürşidinin kim olduğunu Allah’a soracaksın. Allah’ın gösterdiği o mürşide ulaşacaksın. Ama sen Amerika’dasın, mürşidin Türkiye’de. Tamam, Türkiye’ye gideceksin bunun gereğini gerçekleştireceksin. Ama kişinin imkânları yok. O zaman Allahû Tealâ ona hacet namazını kılarsa başka bir mürşidi, belki mürşid seviyesinde olmayan birisini gösterecektir, oradaki şartlara göre. Ama cereyanı olan, o cereyanı onun ulaşması lâzımgelen mürşidden evvelce almış olan birisinden o cereyan alınabilir. Allahû Tealâ için çözümsüz bir olay olamaz. Allah her şeye kaadirdir ve emrini mutlaka gerçekleştirir. Kaldı ki; onca mürşid bunun için yaşıyor. Allah’tan sormanız lâzımgelen şeyleri onun sorması neyi sağlar? Cevabı almasını ve size ulaştırmasını sağlar. Bu kadar basit.
Allah razı olsun.