Bir mürşid-i kâmil olarak mı biat alıyorsunuz? Silsilenizi ve kimden icazet aldığınızı öğrenebilir miyim?
Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Bir mürşid-i kâmil olarak mı biat alıyorsunuz? Silsilenizi ve kimden icazet aldığınızı öğrenebilir miyim?
Bir mürşid-i kâmil olarak mı biat alıyorsunuz? Silsilenizi ve kimden icazet aldığınızı öğrenebilir miyim?
Sevgili kardeşlerim! Neden bu şüphe? Neden böylesiniz? Neden hep şüpheler içinde yaşıyorsunuz? Sadece insanlara karşı bir takım şüpheler besliyorsunuz. Hep şüphe içindesiniz. Neden? Bu kadar delil size hiçbir şey söylemiyor mu sevgili kardeşlerim? Biz, Muhammed Raşit Hazretlerine tâbî olmuştuk. Rahmetli, Muhammed Raşit Hazretlerine. Nakşî tarîkatının lideriydi. Ama şüphe neden? Neden böylesiniz? Hep kalbinizde fesat var. Mutlaka hem kendiniz şüphe edeceksiniz hem de başka insanları şüpheye düşüreceksiniz. Neden?
“Mehdi (A.S) yeryüzüne görevli olarak gönderilmişse ve günümüzde yaşamakta ve irşadla uğraşmakta ise bizim biat edip tâbî olduğumuz mürşid-i kâmiller bize neden haber vermediler?”
Bunun cevabını niye bize soruyorsun? Sevgili kardeşim! Bunun cevabını mürşidine soracaksın. O mürşid de Allah’tan soracak. Sormak mecburiyetinde. Ve Allah’tan cevap alabilirse size haber verecek.
“Ve bütün müridleri ve kendileri hep birlikte gelip neden Mehdi (A.S)’a gelip tâbî olmuyorlar?”
Bunun cevabını neden bize soruyorsun? Ona sor! Kendi mürşidine sor. Eğer bir yere tâbî isen evvelâ kendi durumuna bir bak. Hangi durumdasın? Kalp gözün açıldı mı? Kalp kulağın açıldı mı? Bunlar yoksa nasıl bir tarîkat orası? Bu insanlar hep şüphede kalacaklar. Kalpleri hep hasetle, şüpheyle ve başka insanları da Allah’ın yolundan ayırmak istikametinde, insanları tâbiiyetten men etmeye çalışan bir hüviyette. Yazık oluyor bu millete.
“Mehdi (A.S) yeryüzüne görevli olarak gönderilmişse ve günümüzde yaşamakta ve irşadla uğraşmakta ise bizim biat edip tâbî olduğumuz mürşid-i kâmiller bize neden haber vermediler?”
Bunun cevabını niye bize soruyorsun? Sevgili kardeşim! Bunun cevabını mürşidine soracaksın. O mürşid de Allah’tan soracak. Sormak mecburiyetinde. Ve Allah’tan cevap alabilirse size haber verecek.
“Ve bütün müridleri ve kendileri hep birlikte gelip neden Mehdi (A.S)’a gelip tâbî olmuyorlar?”
Bunun cevabını neden bize soruyorsun? Ona sor! Kendi mürşidine sor. Eğer bir yere tâbî isen evvelâ kendi durumuna bir bak. Hangi durumdasın? Kalp gözün açıldı mı? Kalp kulağın açıldı mı? Bunlar yoksa nasıl bir tarîkat orası? Bu insanlar hep şüphede kalacaklar. Kalpleri hep hasetle, şüpheyle ve başka insanları da Allah’ın yolundan ayırmak istikametinde, insanları tâbiiyetten men etmeye çalışan bir hüviyette. Yazık oluyor bu millete.
