Allah’a ulaşmayı dileyen kişi şirkten kurtulduğuna göre her çeşit günahının Allah’a ulaşmayı dilemekle mağfiret olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Allah’a ulaşmayı dileyen kişi şirkten kurtulduğuna göre her çeşit günahının Allah’a ulaşmayı dilemekle mağfiret olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah’a ulaşmayı dileyen kişi şirkten kurtulduğuna göre her çeşit günahının Allah’a ulaşmayı dilemekle mağfiret olduğunu söyleyebilir miyiz?

Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hdisi serifinde: “Ey Âdemoğlu! Bana bir şeyi ortak koşmadan yer dolusu hatalarla huzuruma gelsen, hiç şüphesiz seni yer dolusu mağfiret ile karşılarım." buyuruyor. Yüce Rabbimiz Nisâ-48’de: “Muhakkak ki; Allah, O’na şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Andolsun ki; Allah’a şirk koşan, iftira ederek büyük bir günah işlemiştir.” buyuruyor. Efendimiz, Allah’a ulaşmayı dileyen kişi şirkten kurtulduğuna göre her çeşit günahının Allah’a ulaşmayı dilemekle mağfiret olduğunu söyleyebilir miyiz?

Zaten o olay aynen anlatılmıyor mu Kur'ân-ı Kerim’de? Sevgili kardeşlerim Allahû Tealâ buyuruyor ki:

25/FURKÂN-69: Yudâaf lehul azâbu yevmel kıyâmeti ve yahlud fîhî muhânâ(muhânen).
Kıyâmet günü onun azabı kat kat artar. Ve orada alçaltılmış olarak ebediyyen kalır.

25/FURKÂN-70: İllâ men tâbe ve âmene ve amile amelen sâlihan fe ulâike yubeddilullâhu seyyiâtihim hasenât(hasenâtin), ve kânallâhu gafûran rahîmâ(rahîmen).
Ancak kim (mürşidi önünde) tövbe eder (böylece kalbine îmân yazılıp, îmânı artan) mü’min olur ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaparsa, o taktirde işte onların, Allah seyyiatlerini (günahlarını) hasenata (sevaba) çevirir. Ve Allah, Gafur’dur (günahları sevaba çevirendir), Rahîm’dir (rahmet nuru gönderendir).


“Kim Bize ulaşmayı dilerse, Biz onun günahlarını örteriz.”

Günahların örtülmesi, o kişinin günahlarının örtüldüğünü gösterir. Yani günahlarının yok olduğunu gösterir. Ama kişi Allah'a ulaşmayı dilerse, gerçekleşen bir olayda Allah'ın sözü var; o kişiyi Kendisine ulaştıracak. Bu kişiyi bırakınız Allahû Tealâ’nın Kendisine ulaştırmasını, daha mürşidine ulaştığı anda günahlarını, örttüğü günahlarını bir defa daha affettiğini yani o kişiye mağfiret ettiğini görüyoruz Furkân Suresinin 70. âyet-i kerimesinde. Furkân-69’da cehenneme gidenlerden bahseden Allahû Tealâ, Furkân-70’te diyor ki: “Ama kim tövbe eder de (mürşidin önünde bir tövbe) ve mü'min olursa,” yani bu, kalbine îmân yazıldığı için mü'min olan, îmânı artan bir mü'min, “ve amilüssaihat yapmaya başlarsa (nefs tezkiyesine başlarsa) o zaman Biz onların günahlarını, seyyiâtini hasenâta çeviririz.” diyor Allahû Tealâ.

Nisâ-48’e bakıyoruz şimdi:

4/NİSÂ-48: İnnallâhe lâ yagfiru en yuşrake bihî ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu ve men yuşrik billâhi fe kadifterâ ismen azîmâ(azîmen).
Muhakkak ki Allah, O'na şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar. Ve kim Allah'a şirk koşarsa, o taktirde büyük bir günah işleyerek iftira etmiştir.


“innallâhe lâ yagfiru en yuşreke bihî: Allah, kim Kendisine şirk koşarsa ona mağfiret etmez, günahlarını sevaba çevirmez.
ve yagfiru mâ dûne zâlike li men yeşâu: Bunun dışındaki şeyleri dilediği kimse için bağışlar.
ve men yuşrik billâhi: Kim Allah'a şirk koşarsa.
kadifterâ ismen azîmâ: İftira ederek büyük bir günah işlemiştir.”

Öyleyse Allah'a ulaşmayı dilediği anda kişi, şirkten kurtulduğuna göre her çeşit günahının Allah'a ulaşmayı dilemekle mağfiret olduğunu söyleyebilir miyiz? Her çeşit günahının Allah'a ulaşmayı dilediği anda mağfiret edileceğini söyleyemeyiz. Ama o kişi Allah'a ulaşmayı dilemişse, mutlaka Allahû Tealâ onu mürşidine ulaştıracaktır ve dilediği anda günahları örtülecektir Enfâl Suresinin 29. âyet-i kerimesine göre. Ama bu kişi, mürşidine ulaştığı anda günahları mağfiret edilecektir. Zaten Enfâl-29 ikisini de veriyor:

8/ENFÂL-29: Yâ eyyuhâllezîne âmenû in tettekullâhe yec’al lekum furkânen ve yukeffir ankum seyyiâtikum ve yagfir lekum, vallâhu zul fadlil azîm(azîmi).
Ey âmenû olanlar! Allah’a karşı takva sahibi olursanız sizi furkan (hak ve bâtılı ayırma özelliği) sahibi kılar! Ve sizden (sizin) günahlarınızı örter ve size mağfiret eder (günahlarınızı sevaba çevirir). Ve Allah, büyük fazl sahibidir.


“Ey îmân edenler Allah'a karşı takva sahibi olun,” Takva sahibi olmak da Allah'a ulaşmayı dilemek, dilemeyen hiç kimse takva sahibi değildir. “Takva sahibi olun, Allah'a ulaşmayı dileyin.” Niçin? “Allah'a ulaşmayı dileyin ki, Allah sizin günahlarınızı örtsün ve günahlarınızı mağfiret etsin.”

Aynı âyet-i kerime ‘örtme’yi ve ‘mağfiret etme’yi neden beraber alıyor? Çünkü kişi Allah'a ulaşmayı dileyince, ruhu zaten Allah'ın Zat’ına Allah tarafından ulaştırılacak. Garanti ediyor Allahû Tealâ bunu. Onun için “Ben günahlarını örttüğüm kişinin günahlarını mağfiret de ederim.”  Bu da eşyanın tabiatına son derece uygun.

Benzer konular