A’râf-146 ve 147’ ye göre dünya hayatında Allah’a ulaşmayı dilemeyerek irşad yolunu seçmeyen ve Allah’ın yolundan gâfil olan bu kibirlilerle, A’râf-179’da açıklanan gâfiller arasında bir ilişki var mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » A’râf-146 ve 147’ ye göre dünya hayatında Allah’a ulaşmayı dilemeyerek irşad yolunu seçmeyen ve Allah’ın yolundan gâfil olan bu kibirlilerle, A’râf-179’da açıklanan gâfiller arasında bir ilişki var mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

A’râf-146 ve 147’ ye göre dünya hayatında Allah’a ulaşmayı dilemeyerek irşad yolunu seçmeyen ve Allah’ın yolundan gâfil olan bu kibirlilerle, A’râf-179’da açıklanan gâfiller arasında bir ilişki var mı?

A’râf-146, 147:

7/A'RÂF-146: Se asrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîlâ(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).
Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.

7/A'RÂF-147: Vellezîne kezzebû bi âyâtinâ ve likâil âhirati habitat a’mâluhum, hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne).
Ve onlar ki; âyetlerimizi ve ahirete ulaşmayı (hayatta iken ruhun Allah’a ulaşmasını) tekzip ettiler (yalanladılar) ve onların amelleri, heba oldu (boşa gitti). Onlar, yaptıklarından başka bir şeyle mi cezalandırılır?


Ne diyor Allahû Tealâ A’râf-146, 147'de? Diyor ki:

"Onları âyetlerimizden, yani âyetlerimizi idrak etmelerinden çevireceğiz ki, onların âyetlerimizi idrak etmelerine mani olacağız ki, onlar yeryüzünde haksız yere kibirlenirler. Onlar, Allah’ın bütün âyetleri görseler inanmazlar. Onlar, Allah’ın irşad yolunu görseler o yola tâbî olmazlar. O yolu yol olarak seçmezler. O yolu yol edinmezler. Yol ittihaz etmezler. Bundan sonra diyor ki Allahû Tealâ, "Bu onların âyetlerimizi yalanlamaları ondan gâfil olmaları sebebiyledir. Âyetlerimizden gâfil olmaları sebebiyledir. Kim âyetlerimizi yalanlarsa ve Allah’a mülâki olmayı (ruhun ölmeden evvel Allah’a ulaşmasını) inkar ederse, o zaman onların amelleri boşa gider.

hel yuczevne illâ mâ kânû ya’melûn(ya’melûne): Onlar yaptıklarından başka bir şey ile mi cezalandırılır.

Öyleyse olay belli. Allah’a ulaşmayı dilemiyorlar, irşad yolunu seçmiyorlar, gayy yolunu seçiyorlar. Sebebi Allah’ın âyetlerinden gâfil olmaları ve Allah’ın âyetlerini tekzip etmeleri nedeniyle amelleri boşa gidiyor.

Şimdi suale dönüyoruz. "A’râf-146 ve 147’ye göre dünya hayatında Allah’a ulaşmayı dilemeyerek irşad yolunu seçmeyen ve Allah’ın yolundan gâfil olan bu kibirlilerle, A’raf-179’da  açıklanan gafiller arasında bir ilişki var mı?"

Her ikisinde de Allahû Tealâ, "Onlar Allah’ın âyetlerinden gafildir." diyor. Birinde, "Allah’ın âyetlerinden gafildir." diyor, diğerinde "Gafillerdir." diyor. Ama muhtevaya baktığımız zaman ikisinde de, Allah’a ulaşmanın dilenmediği ve böylece Allah’ın âyetlerinden gâfil kılındığı, gözlerin kulakların ve kalplerin mühürlü olduğu dizaynı var.

A’râf-146’da Allah’ın âyetlerinden gâfil olduğu, Allah’ın âyetlerini yalanlamaları, Allah’ın âyetlerinden gâfil olduğu ifade ediliyor. A’raf-179’da ise, "Onlar gafillerdir." diyor.

Bunların böyle bir dizaynda 1. sorunun cevabı evet. Bir ilişki olduğu kesin.

Şimdi ikinci suali geliyor. "Kibirlilerin âyetlerimizin manasına ulaşmamaları ile Allah’ın tebliğine muhatap olup da pozitif yönde etkilenmeyenlerin hassalarına ve tebliğe tepki gösterenlerin ise uzuvlarına ceza olarak bir engel koyması arasında bir ilişki var mı?

Var. Kibirliler, âyetlerin manasına ulaşamıyorlar. İkisi arasında bir sağlam ilişkinin mevcudiyeti söz konusu.

Benzer konular