Câsiye 23 ve Rûm 30, 31'e göre, nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve bugün ilim sahibi olduklarını zanneden insanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Câsiye 23 ve Rûm 30, 31'e göre, nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve bugün ilim sahibi olduklarını zanneden insanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Câsiye 23 ve Rûm 30, 31'e göre, nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin Allah’a ulaşmayı dilemeyen ve bugün ilim sahibi olduklarını zanneden insanlar olduğunu söyleyebilir miyiz?

Câsiye Suresi 23. âyet-i kerimede diyor ki:

45/CÂSİYE-23: E fe raeyte menittehaze ilâhehu hevâhu ve edallehullâhu alâ ilmin ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî ve ceale alâ basarihî gışâveten, fe men yehdîhi min ba’dillâhi, e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne).
Hevasını kendisine ilâh edinen kişiyi gördün mü? Ve Allah, onu ilim (onun faydasız ilmi) üzere dalâlette bıraktı. Ve onun işitme hassasını ve kalbini mühürledi. Ve onun basar (görme) hassasının üzerine gışavet (perde) çekti. Bu durumda Allah’tan sonra onu kim hidayete erdirir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?


"e fe reeyte menittehaze ilâhehu hevâhu: Hevalarını kendilerine ilâh edinenleri görmedin mi?" diyor.
"ve edallehullâhu alâ ilmin: Allah onları ilim üzere dalâlette bırakır.
ve hateme alâ sem’ihî ve kalbihî: Ve Allahû Tealâ onun sem’î isimli işitme hassasını ve kalbini mühürler. ve ceale alâ basarihî gışâveh(gışâveten): Ve görme hassasının üzerine gışavet çeker, gışavet kılar. Görme hassasının üzerini gışavet isimli bir perdeyle örter.
fe men yehdîhi min ba’dillâh(ba’dillâhi): Bundan sonra o kişiyi kim hidayete erdirebilir. Allah’tan sonra bu kişiyi kim hidayete erdirebilir.
e fe lâ tezekkerûn(tezekkerûne): Hâlâ tezekkür etmeyecek misiniz?” diyor Allahû Tealâ.

Birinci âyet-i kerime bu. Birinci suali Serdar’ın:

“İnşaallah bu âyet-i kerime ve Rûm Suresinin 30 ve 31. âyet-i kerimelerine göre, nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin, Allah’a ulaşmayı dilemediklerini söyleyebilir miyiz?”

Rûm-30 ve 31:

30/RÛM-30: Fe ekim vecheke lid dîni hanîfen, fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ, lâ tebdîle li halkıllâhi, zâliked dînul kayyimu ve lâkinne ekseran nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
Artık hanif olarak kendini (vechini) dîn için ikame et, Allah’ın hanif fıtratıyla ki; Allah, insanları onun üzerine (hanif fıtratıyla) yaratmıştır. Allah’ın yaratmasında değişme olmaz. Kayyum olan (kaim olacak, ezelden ebede kadar yaşayacak) dîn budur. Fakat insanların çoğu bilmez.


fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen): Hanif olarak kendini dîne doğrult, kendini dîne ikame et. Vechini dîne, dîn için ikame et, hanif olarak.
fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ: Allah'ın o fıtratıyla ki, insanları o fıtratla, hanif fıtratıyla yarattı bütün insanları.
lâ tebdîle li halkıllâh(halkıllâhi):  Allah'ın yaratmasında değişiklik göremezsin.
zâliked dînul kayyimu:  İşte kayyum olan dîn budur. Ezelden ebede kadar kıyamda kalacak, devam edecek dîn budur.
ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemûn(ya’lemûne): Ama insanların çoğu bilmezler.

"fe ekim vecheke lid dîni hanîfâ(hanîfen), fıtratallâhilletî fataran nâse aleyhâ"

Rûm-31:

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).
O’na (Allah’a) yönelin (Allah’a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.


munîbîne ileyhi vettekûhu: O’na yönel ve takva sahibi ol.
ve ekîmûs salâte: Ve namaz kıl.
ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne): Ve müşriklerden olma.

Yukarıdaki Câsiye-23 ile Rûm-30 ve 31'i beraberce alıyor Serdar:

“Nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin Allah’a ulaşmayı dilemediklerini söyleyebilir miyiz?”, diyor.

Evet. Nefslerini kendilerine ilâh edinenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenler. Her ikisinde de: “Nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin, Allah’a ulaşmayı dilemediklerini söyleyebilir miyiz?” diyor.

“Casiye Suresinin 23. âyet-i kerimesi ve Rûm Suresinin 30 ve 31. âyet-i kerimelerine göre, nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin, Allah’a ulaşmayı dilemediklerini söyleyebilir miyiz?”

Allahû Tealâ, 'hevalarını kendilerine ilâh edinenler' diyor, Allahû Tealâ’nın onları ilim üzere dalâlette bıraktığını söylüyor Allahû Tealâ. Nefslerini kendilerine ilâh edinenler. Bu iki grup âyet-i kerime arasında, “Nefslerini kendilerine ilâh edinenlerin, Allah’a ulaşmayı dilemediklerini söyleyebilir miyiz?” diyor.

Tamam. Nefslerini kendilerine ilâh edinenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir, o tamam da. Câsiye Suresinin 23. âyet-i kerimesi ile Rûm Suresinin 30 ve 31. âyeti kerimeleri arasındaki ilişkiyi tespit etmek zor. Ama sual:

“Nefslerini kendilerine ilâh edinenler, Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir, doğru mu?” şeklindeyse, evet. Nefslerini kendilerine ilâh edinenler. Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerdir. Çünkü Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için, Allahû Tealâ öyle yapıyor.

Bu âyeti kerimelerde, bugünkü ilim sahibi olduklarını zanneden insanların durumu anlatılıyor diyebilir miyiz?

Evet, Câsiye 23'te de, Rûm 30 ve 31'de de bugünkü ilim sahibi olduklarını zanneden insanların durumu anlatılıyor diyebiliriz.

Bu âyet-i kerimelere göre, bu kişiler Allah’a ulaşmayı dilerlerse, Allahû Tealâ onların uzuvlarını kapatmadan hassaları üzerindeki engelleri kaldıracak ve onları hidayete erdirecek midir?

“Onların hassaları üzerindeki engelleri kaldıracak ve onları hidayete erdirecek midir?”

Evet. İşitme hassasının, idrak hassasının ve görme hassasının üzerindeki engelleri Allahû Tealâ kaldıracak ve onları hidayete erdirecektir.

Allah razı olsun.

Benzer konular