Ankebut 5 gereğince kişinin ruhunun Allah’a ulaştırılacağı garanti edilmiş. Bundan sonra başlayan tehlikenin daimi zikre ulaşarak yok edilmesi ve Rabbimizin katında liyakat kesbederek yolumuza devam edebilmemiz için neler tavsiye edebilirsiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Ankebut 5 gereğince kişinin ruhunun Allah’a ulaştırılacağı garanti edilmiş. Bundan sonra başlayan tehlikenin daimi zikre ulaşarak yok edilmesi ve Rabbimizin katında liyakat kesbederek yolumuza devam edebilmemiz için neler tavsiye edebilirsiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Ankebut 5 gereğince kişinin ruhunun Allah’a ulaştırılacağı garanti edilmiş. Bundan sonra başlayan tehlikenin daimi zikre ulaşarak yok edilmesi ve Rabbimizin katında liyakat kesbederek yolumuza devam edebilmemiz için neler tavsiye edebilirsiniz?

Allah’a ulaşmayı dileyen bir kişinin cüz'i iradesinin ilahi iradenin kontrolü altına girmesiyle, Allahû Tealâ’nın Ankebût Suresinin 5. âyet-i kerimesi gereğince kişinin ruhunun Allah’a, Allahû Tealâ tarafından ulaştırılacağı garanti edilmiş. Ancak esas tehlikenin bundan sonra başladığını da sizden öğrenmiştik. Bu tehlikenin daimi zikre ulaşarak, tehlike olmaktan çıkması için Rabbimizin katında liyakat kesbederek yolumuza devam edebilmemiz için bize neler tavsiye edebilirsiniz.

Ankebût 5:

29/ANKEBÛT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi le âtin, ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.


men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât (leâtin): Kim Allah’a mülâki olmayı dilerse, Allah’ın tayin ettiği gün gelecektir
ve huves semîul alîm (alîmu): Ve O, işitir ve bilir.

Gerçekten tehlike ruhun Allah’a ulaşmasından sonra başlıyor sevgili kardeşlerim. O zaman bu tehlikeden kurtulabilmenin sadece bir tek yolu var. Nedir o yol? Nasıl inanıyorsak ki, Allahû Tealâ garanti etmiş biz Allah’a ulaşmayı dilersek mutlaka ruhumuzu Allah’a ulaştıracak ve Allahû Tealâ bunu gerçekleştirmişse, bu hedefe ulaştıktan sonra kişinin aynı teslimiyeti göstermeye devam etmesi lazım fizik vücudu için de. Mademki ben Allahû Tealâ’nın sözü var, “Kim Bana ulaşmayı dilerse, Ben onun ruhunu Kendime ulaştıracağım.” diyor ve benim ruhumu Kendisine ulaştırdı. Öyleyse bu noktadan itibaren bir başka noktaya daha ulaşacağım ben. Çünkü Allahû Tealâ, aynı statüde diyor ki:

“Allah’a tevekkül edin. Tevekkül ederseniz mutlaka hedefe ulaşırsınız.”

Ben şimdi fizik vücudumu Allah’a ulaştırmak konusunda, Allah’ı kendime vekil tayin edersem, üzerimdeki bu müessese devam edecektir. Allahû Tealâ verdiği sözü mutlaka yerine getirecektir. Benim böyle bir dileğin sahibi olmamı bekliyor ve benim ispat etmemi bekliyor Kendisine. Neyle ispat edeceğim? Zikrimi artırmak suretiyle ispat edeceğim. Neyi ispat edeceğim? O’na layık olduğumu, fizik vücudumu Allah’a teslim etmeye layık olduğumu. 33 bin zikirden 35 bine, 37 bine, 39 bine 41 bine, yukarı doğru yükselecek zikrim. Öyle bir zikrin sahibi olacağım ki günün yarısından çok daha ötelere geçeceğim. O zaman fizik vücudum da mutlaka Allah’a teslim olacak. Yarısını geçtiğim zaman zühd sahibi olacağım. Bu fizik vücudumu teslim edeceğime yaklaştığımın çok kesin delilidir. Daha çok artacak zikrim ve fizik vücudumu Allahû Tealâ mutlaka teslim alacak. Ama benim zikrimin artışına paralel olarak Allah beni oraya ulaştıracak. Öyleyse bu dizayn içerisinde sonuçlara ulaşıyoruz. Bunun için sizlere tavsiyemiz, zikrinizi hangi şartların altında olursanız olun artırmak için elinizden gelen bütün gayreti sarf edin. Zikir Allah’ın yolunda en büyük teminattır, kişinin mutluluğa ulaşabilmesi için.

Benzer konular