Bazı namazlarımı iş nedeniyle kılamıyorum. Zikir yapıyorum. Tebliğ yaptığımda çok şeyler söylüyorlar. Bunlara karşı nasıl bir davranış göstermeliyim?

Anasayfa » Ana Sayfa » Tebliğ » Bazı namazlarımı iş nedeniyle kılamıyorum. Zikir yapıyorum. Tebliğ yaptığımda çok şeyler söylüyorlar. Bunlara karşı nasıl bir davranış göstermeliyim?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bazı namazlarımı iş nedeniyle kılamıyorum. Zikir yapıyorum. Tebliğ yaptığımda çok şeyler söylüyorlar. Bunlara karşı nasıl bir davranış göstermeliyim?

Sevgili ve çok kıymetli Hocam! Mübarek ellerinizden hürmetle ve saygıyla öpüyorum. (İkisi de aynı şey olmadı mı? Saygı; hürmet demek.) Size tâbî olalı 6 ay oldu. O günden bu yana zikrimi zevkle ve arttırarak devam ediyorum. (Allah razı olsun! Çok memnun oldum. Allahû Tealâ’dan hep yardım almanı, her gün zikrini daha çok arttırmanı dilerim inşaallah.)

Namazlarıma gelince; sabah ve yatsıyı eşimle kılıyorum. Diğer vakitleri işimde kılamıyorum.

Olmaz. İşinde de namaz kılabilirsin. Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de namazın ‘yürürken de kılınabileceğini’ söylüyor. Hayvan üzerinde, taşıt aracında kılınabileceğini söylüyor. Öyleyse çalışırken de, hatta oturarak, gözlerinle de namaz kılabilirsin. Namaz kılmayı o kadar zor bir iş haline getirenler, büyük bir vebal altındadırlar. Allahû Tealâ diyor ki: “Allah sizin için güçlük dilemez. Allah sizin için kolaylık diler.”

Peygamber Efendimiz (S.A.V) diyor ki: “Güçleştirmeyiniz. Kolaylaştırınız. Nefret ettirmeyiniz. Sevdiriniz.” diyor.

Öyleyse biliniz ki, eğer zor şartlar altındaysanız yani çalışmak mecburiyetindeyseniz. Zaten Allahû Tealâ: “İnsan için çalışmasından başka bir şey yoktur.” diyor.

53/NECM-39: Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.
Ve insan için, çalışmasından başka bir şey yoktur.


Öyleyse çalışmak mecburiyetinde herkes. Çalışan insana orada, işyerinde namaz kılmak imkânı verilmiyorsa, burada, müracaat edildiğinde bunun mümkün olabildiğini görüyoruz. Ama sevgili kardeşlerim! Eğer böyle bir imkân bulamazsanız o zaman çalışırken de yürürken de namaz kılabilirsiniz. Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerim’de bunun için açık bir müessese koymuş. Yürürken de bir taşıt vasıtasındayken de at üzerinde binekteyken de namaz kılınabileceğini söylüyor.

2/BAKARA-239: Fe in hıftum fe ricâlen ev rukbânâ(rukbânen), fe izâ emintum, fezkurûllâhe kemâ allemekum mâ lem tekûnû ta’lemûn(ta’lemûne).
Fakat eğer (hayatî bir tehlikeden) korkarsanız, o zaman yaya yürürken veya binekte iken (namazınızı kılın). Nihayet emin olduğunuz zaman, (Allah’ı nasıl zikredeceğinizi) siz bilmiyorken size öğrettiği şekilde, artık Allah’ı zikredin.


“Duanızı istiyoruz.” İnşaallah çalıştığınız yerde de namaz kılmanız için dua edeceğiz.

“Mübarek dualarınızla birçok, şu ana kadar her zorluğun üstesinden geldik elhamdulillâh.” Allah bundan sonra da kolaylık versin inşaallah.

“En son sizden işim için ve sigarayı bırakmam için duanızı istemiştim. Bunların ikisi de oldu himmetinizle.”

Biz sadece duacıyız sevgili kardeşlerim! Bunu gerçekleştiren biz değiliz, Rabbimizdir! Ama bize dua etmek imkânını bahşettiği için O’na sonsuz hamd ve şükrediyoruz.

“Allah sizden razı olsun. Buradan kardeşlerime teşekkür ediyorum. Benim size ulaşmama vesile oldukları için. Allah razı olsun. Hocam! Sizi arkadaş çevreme anlatıyorum. Allah’a ulaşmayı mutlaka dilemeleri gerektiğini söylüyorum. Zikri muhakkak çekmeleri gerektiğini anlatıyorum ama bir türlü anlamıyorlar beni.”

Anlamayacaklar bir süre. Ama sonra anlayacaklar. Anlayamazlarsa gidecekleri yer mutlaka cehennem olacak. Ve bundan onlar sorumlu olacaklar.

“Elimde sayıyla zikir yaparken gördüklerinde “Bu da nereden çıktı! Sen çok aşırı gidiyorsun. Bu iyi değil. Kafayı yersin sonunda.” diyorlar.”

Böyle diyenler aslında kafayı yemiş durumdalar. Eğer Allah’a ulaşmayı dilemezlerse sonunda başka şeyler de yiyebilirler.

“Kimsenin Nur TV’den haberi yok.”

Ne kadar hazin bir tablo sevgili kardeşlerim! Nur TV’den kimsenin haberi yok. Ne kadar hazin bir şey Fransa için. Allahû Tealâ’nın Nur TV’yi bugün Dabbetül Arz olarak görev yapmakta. Göklerden sesleniyoruz sizlere ve hepinizi kurtuluşa davet ediyoruz. Mutlaka ulaştırmayı da garanti ediyor Allahû Tealâ kurtuluşa.

“Bunları anlattığımda açıp sizi dinlemek, söylediğinizi araştırmak gereğini duymuyorlar.”

Çünkü İslâm âlemi böyle aldatılmış. Dünyaya daldırılmış. İnsanlar hep unutmuşlar Allah’ın emirlerini. Kur’ân-ı Kerim’den geriye, ibadet açısından, İslâm’ın 5 şartından başka bir şey kalmamış. Onların da insanları kurtarması zaten mümkün değil. İslâm âlemi cehenneme doğru bir yolculuğun içinde.

“Ben bunlara karşı nasıl bir davranış göstermeliyim?” Onlara, onlar istemese de anlatmaya çalışmalısın.

“Kıymetli dualarınızı ailem ve eşim için, tüm dîn kardeşlerim için istiyorum. Allah razı olsun.” diyor. Allah sizden de razı olsun sevgili kardeşim!

“Eşim şu anda burada değil ama size sonsuz saygı ve selâmlarını yolladı. Mübarek ellerinizden öpüyor. Derslerini en güzel şekilde yapabilmek için duanızı istiyor.” Onun için de dua ederiz inşaallah.

Benzer konular