Kur'ân’ı bilinç ve şuurla anlamadan şuurlu, bilinçli îmân nasıl oluşacak?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kur’ân-ı Kerim'deki Temel Emirler » Kur'ân’ı bilinç ve şuurla anlamadan şuurlu, bilinçli îmân nasıl oluşacak?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kur'ân’ı bilinç ve şuurla anlamadan şuurlu, bilinçli îmân nasıl oluşacak?

Bismillâhirrahmânirrahîm.

İslâm, Kur’ân’a göre Allah’a ulaşmak ve bağlanmaktır. Kur’ân’ı bilinç ve şuurla anlamadan, şuurlu, bilinçli îmân nasıl oluşacak? Değerli İmam İskender Mihr’in açıklaması hayırlı ve faydalı olacağı dileğimle…

Kardeşimize teşekkür ediyoruz Allahû Tealâ’nın huzurunda. Doğruyu anlayan bir misafirimiz. Hoşgeldiniz sevgili kardeşim! Allah razı olsun. Kur’ân’ı, Allahû Tealâ bize bilinçle ve şuurla anlamayı nasip kıldığı için O’na sonsuz hamd ve şükrediyoruz. Ve dünya üzerinde bu standartlarda başka bir insan göremezsiniz sevgili kardeşlerim. Sizlere hidayeti Kur’ân’daki aslıyla anlatabilecek olan bir başka insan, bizden evvel olmadı. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bu tarafa, dünya boşluk içerisinde ve dîn giderek (3 dîn de) gerçek hüviyetini kaybetmiş. Hem bilinçle hem şuurla Kur’ânı Kerim’i anlamalıyız. Ve dîndeki muhtevayı iyi düşünmeliyiz. Bugün İslâm’dan geriye, İslâm’ın 5 tane şartı kalmış:

• Namaz kılmak
• Oruç tutmak
• Zekât vermek
• Hacca gitmek
• Kelime-i şahadet getirmek.

Bunların içinde Allah’a ulaşmayı dilemek var mı? Yok! Eğer yoksa o kişi dalâlettedir. Allah, Ra’d Suresinin 27. âyet-i kerimesinde diyor ki:

13/RA'D-27: Ve yekûlullezîne keferû lev lâ unzile aleyhi âyetun min rabbihi, kul innallâhe yudillu men yeşâu ve yehdî ileyhi men enâb(enâbe).
Ve kâfirler: “Ona, Rabbinden bir âyet (mucize) indirilse olmaz mı?” derler. De ki: “Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi dalâlette bırakır ve O’na yönelen kimseyi Kendine ulaştırır (hidayete erdirir).”


“Dalâlette olanları Allah bırakır.” Yani kendi hâllerinde bırakır. Çünkü herkes doğuştan itibaren dalâlettedir. Ama “O dalâlette olanlardan kim Allah’a ulaşmayı dilerse, Allah,  sadece onları (o dalâlette olanlardan Allah’a ulaşmayı dileyenleri) Kendisine ulaştırır.” Anlıyoruz ki; Allah’a ulaşmayı dilemedikçe insanların hepsi dalâlette. Zaten Kur’ânı Kerim’de Allahû Tealâ: “Seni dalâletteyken bulup da hidayete erdirmedik mi?” diyor.

93/DUHÂ-7: Ve vecedeke dâllen fe hedâ.
Ve seni dalâlette buldu sonra hidayete erdirdi.


Yani netice itibariyle peygamberler de başlangıçta dalâlettedir. Çünkü Allahû Tealâ onlara bir şey öğretmemiş ki daha. Kendilerine yetki vermeden evvel -kendilerine öğretimde bulunmadan evvel- bütün insanlar dalâlettedir.

İşte bu sebeple, bu bilinci yerli yerine oturtmak mecburiyetindeyiz. Bunun için doğru ilim öğrenmek mecburiyetindesiniz sevgili kardeşlerim. O doğru ilim, ne yazık ki bizim dîn öğreticilerimizde şu anda mevcut değil. Bir defa daha söyleyelim: “Haklılar.” Çünkü okullarında onlara, bugün sahip oldukları ilim öğretildi. O ilmin sahipleri ve o ilim, Kur’ân’la hiçbir noktada bağdaşmıyor. Ne kadar hazin bir şey sevgili kardeşlerim. Hep insanlar yazmış, dînin çatısını kurmuşlar. Şu dîni ortaya koyarken “Kur’ân’a bakalım da bu söylediklerimiz Kur’an’a uyuyor mu uymuyor mu?” tarzında bir düşünce kimseye gelmemiş. 

 Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra sahâbe, sahâbeden sonra tâbiîn… Yani Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra sahâbenin, ondan sonra da yaşamakta devam edenleri diyoruz. Sahâbe, sonra sahâbeye tâbî olan tâbiîn, sonra da tâbiîne tâbî olan tebe-i tâbiîn, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in neslini de katarsak, 4 nesil. Peygamber Efendimiz (S.A.V); 1. nesli temsil ediyor. Sahâbe (ona tâbî olanlanlar);  2. nesil yani Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra hayatta olan, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e tâbî olanlar. Ondan sonra yaşayanlar; 2. nesil, onlara tâbî olanlar; 3. nesil, tâbî olanlara tâbî olanlar; 4. nesil ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in de hadîs-i şerifi onu söylüyor:

“Sonra onların yerini birtakım ilim sahibi olduğunu zannedenler alır.”diyor. “Onlar ilim sahibi değillerdir.”

Öyleyse sevgili kardeşlerim! Muhtevaya dikkatle bakın! Bizi ilk defa dinleyenler hepinize sesleniyorum: “Mutlaka ama mutlaka Allah’a ulaşmayı dileyin! Biliniz ki Allah’a ulaşmayı dilemeden kurtuluşunuz mümkün değildir. Gideceğiniz yer cehennemdir. Hepinizi uyarmakla vazifeliyiz.”

Benzer konular