92/LEYL-8: Ve emmâ men bahıle vestagnâ.
Ve fakat kim cimrilik etti ve kendini müstağni (hiçbir şeye muhtaç olmayan, zengin ve kendi kendine yeterli) gördü ise.
Leyl-9:
92/LEYL-9: Ve kezzebe bil husnâ.
Ve Hüsna’yı (Allah’ın Zat’ını görmeyi) yalanladı ise.
"Ve en güzel olanı yalan sayarsa tekzip ederse."
Burada tekzip etmek söz konusu olduğuna göre, Allah'ın Zat'ını görmek değil, görmeyi de inkâr ediyor kişi ama ulaşmayı da inkâr ediyor.
Leyl-10:
92/LEYL-10: Fe se nuyessiruhu lil usrâ.
O taktirde Biz, ona zor olanı (kötü akıbete götüren yolu) kolaylaştıracağız.
"Biz de ona en zorlu olanı kolaylaştıracağız. Yani azaba uğraması olanı kolaylaştıracağız."
Ankebût-4:
29/ANKEBÛT-4: Em hasibellezîne ya’melûnes seyyiâti en yesbikûnâ, sâe mâ yahkumûn(yahkumûne).
Yoksa seyyiat işleyenler (kötülük yapanlar), Bizim imtihanımızı geçeceklerini mi sandılar? Hüküm verdikleri şey ne kötü!
Evet, Leyl 8-9-10’dakiler; kazipler.
(kezzebe bil husnâ: Hüsna’yı tekzip edenler.) Hüsna; Allah'ın Zat'ına ulaşmayı, Allah'ın Zat'ını görmeyi ifade ediyor. Ama en azından Allah'ın Zat'ına ulaşmayı kesinlikle ihtiva ediyor.
Evet, Leyl 8-9-10’da açıklanan kazipler Ankebût-4’teki kötü hüküm sahipleri olduğunu söylüyor Allahû Tealâ.