Leyl 5-6-7 açıklanan sadıkların, Ankebût-5 göre Allah’a ulaşmayı dileyerek, Ankebût-6 göre nefsiyle cihadı gerçekleştirenler olduğunu söyleye bilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Allah'a Ulaşmayı Dilemek » Leyl 5-6-7 açıklanan sadıkların, Ankebût-5 göre Allah’a ulaşmayı dileyerek, Ankebût-6 göre nefsiyle cihadı gerçekleştirenler olduğunu söyleye bilir miyiz?
Leyl 5-6-7 açıklanan sadıkların, Ankebût-5 göre Allah’a ulaşmayı dileyerek, Ankebût-6 göre nefsiyle cihadı gerçekleştirenler olduğunu söyleye bilir miyiz?
Dileyenler, Ankebût-6 göre nefsiyle cihadı gerçekleştirenler.
Leyl 5:
"Öyleyse kim verirse yani ruhunu vechini, nefsini, iradesini Allah'a verirse, Allah’a teslim ederse ve takva sahibi olursa."
Leyl 6:
"Ve Hüsna’yı tasdik ederse".
"Biz ona kolay olanı müyesser, nasip kılacağız."
Kim verirse yani ruhunu vechini, nefsini ve iradesini Allah’a verirse ve takva sahibi olursa ve Hüsna’yı (Allah'ın Zat'ını) görmek suretiyle tasdik ederse; bu bihakkın takvadır. Biz ona kolaylaştırırız. Biz ona kolay olanı müyesser kılacağız. Yani iradesini Allah'ın iradesine bağladığı zaman her şey o kişi için kolaylaşacak. Artık karar vermek mecburiyeti yok. Allah neyi emrederse onu yapacak. O zaman en zor şey karar vermektir. İmamı Azam Ebu Hanife hazretleri uzun süre kadılık görevi ifa ettikten sonra diyor ki “Kadılık bir ateşten gömlektir, hâkimlik yani.”
Ankebût-5'te Allahû Tealâ diyor ki:
men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât (leâtin): Kim Allah’a mülâki olmayı dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün gelecektir.
ve huves semîul alîm (alîmu): Ve O işitir ve bilir, Allah işitir ve bilir.
Ankebût-5:
ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsih (nefsihî): Kim cihad edecekse o takdirde sadece kendi nefsiyle cihad etsin.
innallâhe le ganiyyun anil âlemîn (âlemîne): Allah âlemlerden müstağnidir. Âlemlere, yarattığı hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Şimdi suale bakıyoruz:
Leyl 5-6-7 açıklanan sadıkların Ankebût-5’e göre Allah’a ulaşmayı dileyenler, Ankebût-6’a görede nefsiyle cihadı gerçekleştirenler olduğunu söyleye bilir miyiz?
Evet, söyleyebiliriz. Allahû Tealâ tam onu söylemek istiyor. 5, 6, 7’de açıklanıyor sadıklar ama Leyl 5-6-7’de Allah’a iradesini teslim etmeye kadar ulaşmış olan sadıklardan bahsediyor Allahû Tealâ. Ankebût-5’de Allah’a ulaşmayı dileyenlerin sonucu var. Ankebût-6’da nefsiyle cihad edenlerin ulaşacakları yeni bir kademe var. Burada Ankebût-6 bir hedef vermemiş yani mesafe tayini yapamıyoruz nereye kadar ulaşır. Ama Leyl 5-6-7, Allah’a ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi teslim edenlerin dizaynı. Hüsna'ya şahit olup ta Hüsna'nın var olduğunu tek olduğunu söyleyenler oluşuyor.
Leyl 5:
92/LEYL-5: Fe emmâ men a’tâ vettekâ.
Fakat kim verdi (infâk etti) ve takva sahibi oldu ise."Öyleyse kim verirse yani ruhunu vechini, nefsini, iradesini Allah'a verirse, Allah’a teslim ederse ve takva sahibi olursa."
Leyl 6:
92/LEYL-6: Ve saddeka bil husnâ.
Ve Hüsna’yı (Allah’ın Zat’ını görmeyi) tasdik etti ise."Ve Hüsna’yı tasdik ederse".
92/LEYL-7: Fe se nuyessiruhu lil yusrâ.
O zaman Biz ona, (Allah’ın Zat’ını kolayca görmesi) için kolaylık sağlayacağız."Biz ona kolay olanı müyesser, nasip kılacağız."
Kim verirse yani ruhunu vechini, nefsini ve iradesini Allah’a verirse ve takva sahibi olursa ve Hüsna’yı (Allah'ın Zat'ını) görmek suretiyle tasdik ederse; bu bihakkın takvadır. Biz ona kolaylaştırırız. Biz ona kolay olanı müyesser kılacağız. Yani iradesini Allah'ın iradesine bağladığı zaman her şey o kişi için kolaylaşacak. Artık karar vermek mecburiyeti yok. Allah neyi emrederse onu yapacak. O zaman en zor şey karar vermektir. İmamı Azam Ebu Hanife hazretleri uzun süre kadılık görevi ifa ettikten sonra diyor ki “Kadılık bir ateşten gömlektir, hâkimlik yani.”
Ankebût-5'te Allahû Tealâ diyor ki:
29/ANKEBÛT-5: Men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi le âtin, ve huves semîul alîm(alîmu).
Kim Allah’a mülâki olmayı (hayattayken Allah’a ulaşmayı) dilerse, o taktirde muhakkak ki Allah’ın tayin ettiği zaman mutlaka gelecektir (ruhu mutlaka hayattayken Allah’a ulaşacaktır). Ve O; en iyi işiten, en iyi bilendir.men kâne yercû likâallâhi fe inne ecelallâhi leât (leâtin): Kim Allah’a mülâki olmayı dilerse Allah'ın tayin ettiği o gün gelecektir.
ve huves semîul alîm (alîmu): Ve O işitir ve bilir, Allah işitir ve bilir.
Ankebût-5:
29/ANKEBÛT-6: Ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsihî, innallâhe le ganiyyun anil âlemîn(âlemîne).
Ve kim cihad ederse, o taktirde sadece kendi nefsi için cihad eder. Muhakkak ki Allah, âlemlerden müstağnidir (hiçbir şeye ihtiyacı yoktur).ve men câhede fe innemâ yucâhidu li nefsih (nefsihî): Kim cihad edecekse o takdirde sadece kendi nefsiyle cihad etsin.
innallâhe le ganiyyun anil âlemîn (âlemîne): Allah âlemlerden müstağnidir. Âlemlere, yarattığı hiçbir şeye ihtiyacı yoktur.
Şimdi suale bakıyoruz:
Leyl 5-6-7 açıklanan sadıkların Ankebût-5’e göre Allah’a ulaşmayı dileyenler, Ankebût-6’a görede nefsiyle cihadı gerçekleştirenler olduğunu söyleye bilir miyiz?
Evet, söyleyebiliriz. Allahû Tealâ tam onu söylemek istiyor. 5, 6, 7’de açıklanıyor sadıklar ama Leyl 5-6-7’de Allah’a iradesini teslim etmeye kadar ulaşmış olan sadıklardan bahsediyor Allahû Tealâ. Ankebût-5’de Allah’a ulaşmayı dileyenlerin sonucu var. Ankebût-6’da nefsiyle cihad edenlerin ulaşacakları yeni bir kademe var. Burada Ankebût-6 bir hedef vermemiş yani mesafe tayini yapamıyoruz nereye kadar ulaşır. Ama Leyl 5-6-7, Allah’a ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi teslim edenlerin dizaynı. Hüsna'ya şahit olup ta Hüsna'nın var olduğunu tek olduğunu söyleyenler oluşuyor.
