Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mürşide tâbî olursam yaşantım kısıtlanır mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mürşid » Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mürşide tâbî olursam yaşantım kısıtlanır mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mürşide tâbî olursam yaşantım kısıtlanır mı?

Mürşide tâbî olmak kimsenin yaşantısını kısıtlamaz. O kişinin Allahû Tealâ’nın verdiği emirleri yerine getirmesi zaten üzerine farzdır. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet getirmek ve özellikle zikir yapmak sevgili kardeşlerim! Bu saydıklarımızın arasında en önemlisi zikirdir. Zikir yani “Allah” kelimesini “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle tekrar etmek veya gene “Allah” kelimesini sessiz zikretmek veya dilini bile kımıldatmadan iç sesiyle… Dil kımıldamadan da “Allah” kelimesi o kişinin iç dünyasında çalkalanır.

Öyleyse sevgili kardeşlerim, zikir vazgeçilmez bir emirdir. Emirlerin de en üstünde yer alır. Çünkü bir insanı Allah’ın emrettiği ruhunu mutlaka dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaştırma noktasına sadece o getirebilir. Kim Allah’a ruhunu ulaştırmayı diliyorsa o kişinin ruhunun mutlaka vücudundan ayrılması ve bir kafileye katılması lâzım. Allah’a doğru yola çıkmış olan bir kafileye katılması lâzım. İşte böyle bir şeyin tahakkuku için kişinin mutlaka Allah’tan mürşidini sorması lâzım. Allah’ın gösterdiği mürşide boy abdesti alıp ulaşması ve tâbî olması lâzım ki; o kişinin ruhu vücudundan ayrılsın ve Allah’a doğru o da yola çıksın. Onun da ruhu yola çıksın. Bütün mürşidler mutlaka bu evreden geçmiş olanlardır. Mutlaka mürşidlerine tâbî olmuşlardır ve ruhları vücutlarından ayrılıp mutlaka Allah’a ulaşmıştır ve gerçek mürşid olabilmeleri zaten üst seviyeli bir mürşidin olması lâzım gelen daimî zikir unsuruna bağlıdır. Üst seviye bir mürşid daimî zikrin sahibi olan bir mürşiddir.

Allah razı olsun.

Benzer konular