Resûl kime denir, izah eder misiniz? Nebî kime denir ve kim tayin eder? Resûllullahtan sonra nebî ve resûl gelecek mi?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Resûl kime denir, izah eder misiniz? Nebî kime denir ve kim tayin eder? Resûllullahtan sonra nebî ve resûl gelecek mi?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Resûl kime denir, izah eder misiniz? Nebî kime denir ve kim tayin eder? Resûllullahtan sonra nebî ve resûl gelecek mi?

Birer birer cevap verelim şimdi.

Resûl kime denir? Resûl irsal edilene denir. İrsal edilen yani gönderilen mânâsına gelir. Allahû Tealâ’nın risalet makamına getirdiği kişi, resûl kıldığı kişi bütün kavimlerden birisidir. Bazı zamanlarda Allahû Tealâ aynı kavimden birden fazla resûlde tayin edebilir. Hz. Harun ve Hz. Musa buna bir örnektir. Hz. İsa devrinde de Hz. İsa’dan başka onun tâbî olduğu Hz.Yahya da resûldür. Ama genel olarak zamanımızda artık her kavimde bir resûl söz konusu. Resûl, risaletle vazifelenmiş demektir.

1- Velî resûl var.
2- Nebî resûl var.

Bütün peygamberler nebî yani peygamber resûllerdir. Bütün kavimlerdeki resûllerde (her kavimde bir resûl şu anda da yaşamaktadır) onlar (şu anda dünya üzerinde nebî resûl, peygamber resûl yoktur) devrin imamı da bu sebeple velî resûldür. Bütün kavimlerdeki resûllerden bir kavmin resulüdür. Ama huzur namazının imamıdır.  

Öyleyse resûl o kişidir ki, Allahû Tealâ tarafından risaletle vazifelendirilmiştir. Yani elçilik görevi almıştır. Allah’ın emirlerini tebliğ etmekle vazifelidir. Allah’ın hakikatlerini tebliğ etmekle vazifelidir. Bütün kavimlere aralıksız olarak resûl gönderir Allahû Tealâ. Bu bapta Allahû Tealâ’nın söylediği şey açık ve kesindir. Bütün kavimlere resûl göndermek, aralıksız olarak göndermek.  Mu'minun Suresinin 44. âyet-i kerimesi:

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.


“Biz bütün kavimlere ardı ardına resûl göndeririz. Hangi kavme resûl gönderdiysek, bütün o kavimler onu inkâr ettiler." diyor Allahû Tealâ.

Nahl 36'da Allahû Tealâ diyor ki:

16/NAHL-36: Ve lekad beasnâ fî kulli ummetin resûlen eni’budûllâhe vectenibût tâgût(tâgûte), fe minhum men hedallâhu ve minhum men hakkat aleyhid dalâletu, fe sîrû fîl ardı fanzurû keyfe kâne âkıbetul mukezzibîn(mukezzibîne).
Ve andolsun ki Biz, bütün ümmetlerin (milletlerin, kavimlerin) içinde resûl beas ettik (hayata getirdik, vazifeli kıldık). (Allah’a ulaşmayı dileyerek) Allah’a kul olsunlar ve taguttan (insan ve cin şeytanlardan) içtinap etsinler (sakınıp kurtulsunlar) diye. Onlardan bir kısmını (Resûlün daveti üzerine Allah’a ulaşmayı dileyenleri), Allah hidayete erdirdi ve bir kısmının (dilemeyenlerin) üzerine dalâlet hak oldu. Artık yeryüzünde gezin. Böylece yalanlayanların akıbetinin, nasıl olduğuna bakın (görün).


“Bütün kavimlere mutlaka resûl göndeririz. O kavimdekileri taguta kul olmaktan kurtarsın da Allah’a kul etsinler diye.”

Risalet kendiliğinden oluşamaz. Allah’ın tayin etmesi asıldır. Ve bütün resûller doğmadan seçilirler Allahû Tealâ tarafından. İster nebî resûl (peygamber resûl) olsun, ister velî resûl (peygamber olmayan resûl) olsun, evliya resûl olsun netice değişmez. Bütün resûller, Allahû Tealâ tarafından doğmadan evvel seçilirler. Peygamber olmayan resûller devamlıdırlar. Peygamber olan resûller devamlı değildirler. Aralarında mutlaka fetret devirleri vardır. Hz. Musa’dan sonra Hz. İsa aralarında yüzlerce yıl, Hz. İsa’dan sonra 600 yıl, sonra Peygamber Efendimiz (S.A.V), Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra 1400 yıl,  nebî yok. Bundan sonra da olmayacak. Kıyâmete kadar nebîsiz, peygambersiz bir devre geçecektir.  

Nebî kime denir? Nebî, Allah’ın peygamberlerine denir. Nebî resûl velî resûlden her zaman üstündür. Huzur namazının asil imamları, asaleten imamlık yapanları nebî resûllerdir, peygamber resullerdir. Velî resûller hayatta oldukları için oraya risaletle görevlendirilirler. Huzur namazının imamı olurlar. Ama o görevi asaleten değil, vekâleten yürütürler.

Resûllullahtan sonra nebî ve resûl gelecek mi? Resûllullahtan sonra yani Peygamber Efendimiz(SAV)’den sonra kıyâmete kadar resûl gelecektir bütün kavimlere. Onlardan bir tanesi de mutlaka huzur namazının imamı olacaktır. Ama nebî gelmesi söz konusu değildir. Çünkü Ahzab Suresinin 40. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ buyuruyor ki:

33/AHZÂB-40: Mâ kâne muhammedun ebâ ehadin min ricâlikum, ve lâkin resûlallâhi ve hâtemen nebiyyine, ve kânallâhu bi kulli şey’in alîmâ(alîmen).
Muhammed (A.S), sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası olmamıştır (değildir). Fakat Allah’ın Resûl’ü ve Nebîler’in (Peygamberler’in) Hatemi’dir (Sonuncusudur). Allah, herşeyi en iyi bilendir.


"Muhammed (A.S), içinizden hiçbir erkeğin babası değildir. O Allah’ın Resûl’üdür ve nebîlerin sonuncusudur. 'hâtemen nebiyyin(nebiyyine)' dir." diyor.

Nebîler, Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile beraber mühürlenmiştir. Hitam bulmuştur, sona ermiştir. Bir daha nebî peygamber asla gelmeyecektir. Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den sonra bugüne kadar gelmemiştir, bugün de yoktur, bundan sonra da gelmeyecektir.

Benzer konular