Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri, "Küfürdesin, dalâlettesin ve gideceğin yer cehennemdir.” dersek günah işlemiş olur muyuz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Dalâlet » Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri, "Küfürdesin, dalâlettesin ve gideceğin yer cehennemdir.” dersek günah işlemiş olur muyuz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri, "Küfürdesin, dalâlettesin ve gideceğin yer cehennemdir.” dersek günah işlemiş olur muyuz?

Allah’a ulaşmayı dilemeye karşı çıkan insana diyoruz ki: “Küfür ve dalâlette kalıyorsun. Gideceğin yer cehennem.” Bize diyorlar ki: “En büyük günahı şu anda sen işliyorsun. Hiç kimseye sen kâfirsin, sen cehennemliksin diyemezsin." diyorlar.  

Hayır sevgili kardeşim, siz en büyük günahı değil, en büyük sevabı işliyorsunuz. O insanlara cehenneme gideceklerini, küfürde olduklarını söyleyerek, onu ihtar etmek suretiyle sevap işliyorsunuz. Allahû Tealâ münkerden men etmeyi ve marufla emretmeyi insanların üzerine vazife kılmış. Bunu bihakkın yapabilecek olanlar irşad makamının sahipleri. Ama herkes bu istikamet derece derece bir gayretin sahibi olmalıdır. Hepiniz bunu insanlara söylemekle vazifelisiniz. Ve bunu söylediğiniz zaman büyük sevap kazanırsınız. Lâkin o insanlardan bir kısmı sizin sözünüzle Allah’a ulaşmayı diler. Dilerse ne olur? Allahû Tealâ onun kazandığı sevaplardan size de hisse verir. Allahû Tealâ buyuruyor ki:

“Kimin hidayetine sebebiyet verirseniz onun kazandıklarından size de yazılır. Kime dalâletine sebebiyet verirseniz onun kazandığı negatif derecelerden size de yazılır. Çünkü omuzlarınızda vebal oluşur.” diyor.

“Allah tövbe kapısını son nefese kadar açık bırakmıştır. Bir kulun son nefesini nasıl vereceğini Allah bilir. Başka hiç kimse bilemez.” diyorlar ve bu zavallı kardeşlerimiz kendilerini cehenneme mahkûm ediyorlar. Ve de kendilerinin ilim sahibi olduklarını zannederek.

Bunca âyet-i kerime Allah’a ulaşmayı dilemeyenin küfürde olduğunu, dalâlette olduğunu, gideceği yerin cehennem olduğunu, şirkte olduğunu, şeytanın kulu olduğunu söylemesine rağmen, bu insanlar, kendilerine Allah’ın söyledikleri tekrar edildiği zaman çok kızıyorlar. Oysaki biz de söylüyoruz. Buna vazifeliyiz. Diyoruz ki:

“Allah’a ulaşmayı dilemeyen işte bu âyet gereğince küfürdedir. Sen de Allah’a ulaşmayı dilemediğin için  küfürdesin. Ve Allah’ın resûlü olarak seni ikaz ediyoruz, sana ihtarda bulunuyoruz, senin kurtuluşun için.”  

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım, bu ihtarlar hepimizin üzerine vazifedir. O insanlara ihtar etmek mecburiyetindesiniz ki, Allah’a ulaşmayı dileyebilsinler. Diledikleri anda kurtuluşa ulaşacaklar. Ama siz onlara ihtar ettiğiniz için, yoksa hiç bilmedikleri birşeylerden bahsettiğiniz için onlar bilmeden  küfür üzere ölüp gideceklerdir. İşte koca İzmir’de kaç kişi katılabilir ki bu konferansa? Nihayet konferans salonunun muhtevası kadar. Geri kalanların büyük kısmı gene Allah’ın hakikatlerinden haberdar olmadan bu dünyadan gideceklerdir.  

Benzer konular