Kur’ân-ı Kerim karşısında diğer kitaplar mehaz teşkil etmiyor. Hadîsler ve muteber tefsirler, fıkıh kitapları tasavvufla beraber işlendiğinde yol daha açık ve berrak oluyor. Bu ikisi bilinmezse insan sapıtmış olmaz mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kur'ân'ın Tamamına Tâbî Olmak » Kur’ân-ı Kerim karşısında diğer kitaplar mehaz teşkil etmiyor. Hadîsler ve muteber tefsirler, fıkıh kitapları tasavvufla beraber işlendiğinde yol daha açık ve berrak oluyor. Bu ikisi bilinmezse insan sapıtmış olmaz mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Kur’ân-ı Kerim karşısında diğer kitaplar mehaz teşkil etmiyor. Hadîsler ve muteber tefsirler, fıkıh kitapları tasavvufla beraber işlendiğinde yol daha açık ve berrak oluyor. Bu ikisi bilinmezse insan sapıtmış olmaz mı?

Sevgili kardeşlerim, bir insanın sapıtmayacak olan ilim Kur’ân’daki ilimdir. İnsanların yazdığı kitapları ele aldığınız zaman mutlaka zanlar ve düşünce tarzının mantık olarak ağırlık kazandırdığı hususlar yer alıyor açıklamalarda. Ama bir de bakıyorsunuz ki, verdiğimiz misal gibi Kur’ân’ın ruhuna ve lâfzına açık bir şekilde aykırı olan hadîsler de devreye girivermiş.

O zaman Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in sözünü hatırlayacaksınız:

“Benim hadîslerim tartışılacaktır. Kur’ân’a bakın. Hiçbir hadîsim Kur’ân’a aykırı olamaz.”

Sevgili kardeşlerim, birçok kişi Kur’ân’ı 2’ye ayırırlar; tasavvufu yaşayanlar ve şeriatı yaşayanlar diye. Bu yanlış bir açıklama ve yanlış bir yorum. Şeriat Kur’ân’ın zaten bütünüdür. Öyleyse Kur’ân’ı yaşayanlar ve yaşamayanlar diye 2’ye ayıracaksınız. Allah’a ulaşmayı dileyen herkes Kur’ân’ın gereğini yapar. Ruhunu, vechini, nefsini, iradesini teslim eden herkes Kur’ân’ın emirlerini yapar. Ve kendisine sahâbeyi örnek alır. Çünkü Allahû Tealâ sahâbenin bu 4 teslimi gerçekleştirdiğini, Kur’ân’da mevcut olan, üzerimize farz olan 7 safhanın 7’sini de yaşadıklarını söylüyor. Kur’ân söylüyor. Allah’ın yazdırdıklarında, Peygamber Efendimiz’e yazdırdığı Kur’ân-ı Kerim’de hulf olmaz.” Öyle diyor Allahû Tealâ.

Öyleyse hadîsleri Kur’ân furkanında inceleyerek kabul edin. “Kur’ân bir furkandır.” diyor Allahû Tealâ. Doğruyu yanlıştan ayırabilen, son şeriat kitabı. Bir daha bir şeriat kitabı, Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’den sonra hiç kimseye bir şeriat kitabı gelemez. Son nebîdir. Nübüvvetin sonuncusu olduğu kesin olarak konulmuş Kur’ân-ı Kerim’e. Başka bir şeriat kitabı kıyâmete kadar gelmeyecektir. Kıyâmete kadar dünya Kur’ân ile devam edecektir yoluna. Kur’ân kendisinden evvelki bütün kitaplara uyum sağlayan bir özellik içindedir.

Benzer konular