Hucurât-14 ve 15. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız? Hucurât-14’te; “Biz de mü’min olduk.” diyenlere Yüce Rabbimizin, Hucurât-15 ile verdiği cevabı ve mü’min olma standartlarını açıklar mısınız?
Anasayfa » Ana Sayfa » Mü'min » Hucurât-14 ve 15. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız? Hucurât-14’te; “Biz de mü’min olduk.” diyenlere Yüce Rabbimizin, Hucurât-15 ile verdiği cevabı ve mü’min olma standartlarını açıklar mısınız?
Hucurât-14 ve 15. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız? Hucurât-14’te; “Biz de mü’min olduk.” diyenlere Yüce Rabbimizin, Hucurât-15 ile verdiği cevabı ve mü’min olma standartlarını açıklar mısınız?
Hucurât-14:
kâletil a’râbu âmennâ: Araplar dediler ki: “Biz mü’min olduk.”
kul: De ki.
kul lem tu’minû: De ki; Mü’min olmadınız.
ve lâkin kûlû eslemnâ: Lâkin deyin ki: “Biz ona teslim olmak üzere harekete geçtik, İslâm dairesine girdik.”
Buradaki gerçek mânâ, teslim olduk, ama “İslâm dairesinin içine girdik.” mânâsı var sadece
ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum: Fakat onların kalplerinin içine îmân girmedi.
ve in tutîullâhe ve resûlehu: Eğer Allah’a ve Resûl'üne itaat ederseniz,
lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â: Amellerinizden bir şey eksilmez.
innallâhe gafûrun rahîm: Muhakkak ki Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.
Öyleyse burada Allahû Tealâ: “Kalplerinin içine îmân girmedi.” diyor. “ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum" Yani bunun manası "Allah’a ulaşmayı dilemediniz.” diyor. Dileseydiniz eğer, Allah kalplerinizin içine îmânı sokacaktı. Dikkat edin! Burada îmânı yazacak demiyoruz, burada îmân yazılmaz kalbe. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, dileyen kişinin gözleri açılır, görme hassaları açılır. Kulakları açılır, işitme hassaları açılır. Kalpleri açılır, kalplerindeki ekinnet alınır, oraya ihbat konur. O kişi Allah’a ulaşmaya dileyene kadar küfürde idi. Kalp açılınca küfür kalpten çıkmış olur. Küfür yazısı değil, küfür çıkmış olur. Küfür çıkınca bunun mânâsı, o kalbe îmânın girmesidir. Kalbe îmân girmiştir. Bunlar (Hucurât-14’tekiler) Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için, kalplerine îmân girmemiştir. Kalpleri küfürle doludur.
Hucurât-15:
Allahû Tealâ diyor ki: “Mü’minler muhakkak o kimselerdir ki; Allah’a ve Resûl'üne îmân ederler (yani burada “âmenû billâhi” olduğu zaman, Allah’a îmân etmek aynı zamanda Allah’a ulaşmayı dilemek). Resûl'üne de îmân ederler. summe lem yertâbû: Sonra da şüpheye düşmezler. Mallarıyla ve nefsleriyle Allah yolunda cihad ederler. İşte onlar sadıklardır."
Burada birinciler, henüz kalplerine îmân girmeyenler. Ama ikinciler, Allah’a ulaşmayı dileyen mü’minler. Allahû Tealâ: “innemel mû’minûne: onlar mü’minlerdir.” diyor.
ellezîne âmenû billâhi: Onlar Allah’a âmenû olmuşlardır. Yani Allah’a ulaşmayı dilemişlerdir.
Hucurât Suresinin 15. âyet-i kerimesi gerçek mü’minleri tarif ediyor:
Muhakkak ki onlar mü’minlerdir ki, onlar âmenû olmuşlardır, Allah’a ulaşmayı dilemişlerdir.
49/HUCURÂT-14: Kâletil a’râbu âmennâ, kul lem tu’minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â(şey’en), innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Araplar: “Biz âmenû olduk.” dediler. (Onlara) de ki: “Siz âmenû olmadınız (Allah’a ulaşmayı dilemediniz). Fakat: "Teslim olduk." deyin. Kalplerinize (içine) îmân girmedi. Ve eğer Allah’a ve O’nun Resûl'üne itaat ederseniz (Allah’a ulaşmayı dilerseniz), amellerinizden bir şey eksiltmez. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur, Rahîm’dir.”kâletil a’râbu âmennâ: Araplar dediler ki: “Biz mü’min olduk.”
kul: De ki.
kul lem tu’minû: De ki; Mü’min olmadınız.
ve lâkin kûlû eslemnâ: Lâkin deyin ki: “Biz ona teslim olmak üzere harekete geçtik, İslâm dairesine girdik.”
Buradaki gerçek mânâ, teslim olduk, ama “İslâm dairesinin içine girdik.” mânâsı var sadece
ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum: Fakat onların kalplerinin içine îmân girmedi.
ve in tutîullâhe ve resûlehu: Eğer Allah’a ve Resûl'üne itaat ederseniz,
lâ yelitkum min a’mâlikum şey’â: Amellerinizden bir şey eksilmez.
innallâhe gafûrun rahîm: Muhakkak ki Allah Gafur’dur, Rahîm’dir.
Öyleyse burada Allahû Tealâ: “Kalplerinin içine îmân girmedi.” diyor. “ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum" Yani bunun manası "Allah’a ulaşmayı dilemediniz.” diyor. Dileseydiniz eğer, Allah kalplerinizin içine îmânı sokacaktı. Dikkat edin! Burada îmânı yazacak demiyoruz, burada îmân yazılmaz kalbe. Kim Allah’a ulaşmayı dilerse, dileyen kişinin gözleri açılır, görme hassaları açılır. Kulakları açılır, işitme hassaları açılır. Kalpleri açılır, kalplerindeki ekinnet alınır, oraya ihbat konur. O kişi Allah’a ulaşmaya dileyene kadar küfürde idi. Kalp açılınca küfür kalpten çıkmış olur. Küfür yazısı değil, küfür çıkmış olur. Küfür çıkınca bunun mânâsı, o kalbe îmânın girmesidir. Kalbe îmân girmiştir. Bunlar (Hucurât-14’tekiler) Allah’a ulaşmayı dilemedikleri için, kalplerine îmân girmemiştir. Kalpleri küfürle doludur.
Hucurât-15:
49/HUCURÂT-15: İnnemâl mu’minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî summe lem yertâbû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâh(sebîlillâhi), ulâike humus sâdikûn(sâdikûne).
Mü’minler ancak onlardır ki, Allah’a ve O’nun Resûlü’ne îmân ettiler. Sonra da şüpheye düşmediler. Ve malları ve canları ile Allah yolunda cihad edenler; işte onlar, onlar sadıklardır.Allahû Tealâ diyor ki: “Mü’minler muhakkak o kimselerdir ki; Allah’a ve Resûl'üne îmân ederler (yani burada “âmenû billâhi” olduğu zaman, Allah’a îmân etmek aynı zamanda Allah’a ulaşmayı dilemek). Resûl'üne de îmân ederler. summe lem yertâbû: Sonra da şüpheye düşmezler. Mallarıyla ve nefsleriyle Allah yolunda cihad ederler. İşte onlar sadıklardır."
Burada birinciler, henüz kalplerine îmân girmeyenler. Ama ikinciler, Allah’a ulaşmayı dileyen mü’minler. Allahû Tealâ: “innemel mû’minûne: onlar mü’minlerdir.” diyor.
ellezîne âmenû billâhi: Onlar Allah’a âmenû olmuşlardır. Yani Allah’a ulaşmayı dilemişlerdir.
Hucurât Suresinin 15. âyet-i kerimesi gerçek mü’minleri tarif ediyor:
Muhakkak ki onlar mü’minlerdir ki, onlar âmenû olmuşlardır, Allah’a ulaşmayı dilemişlerdir.
“âmenû billâhi”
"ve resûlihî:Ve Resûl'e de îmân etmişlerdir.
"summe" Ondan sonra da bu standartların sahibidir.
2. sorusu kardeşimizin. Evvela 1. sualin konusuna girelim.
"Hucurât-14 ve 15. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız?" Açıkladık.
2. sorusu kardeşimizin. Evvela 1. sualin konusuna girelim.
"Hucurât-14 ve 15. âyet-i kerimelerini açıklar mısınız?" Açıkladık.
"Hucurât-14’te; “Biz de mü’min olduk.” diyenlere yüce Rabbimizin, Hucurat-15 ile verdiği cevabı ve mü’min olma standartlarını açıklar mısınız?" Açıkladık.
Buradaki mü’min olma cevabı, Allah’a âmenû olmak, Allah’a ulaşmayı dilemek ve O’nun resûlüne inanmak ve şüpheye düşmemek ve Allah yolunda cihad etmek.
Buradaki mü’min olma cevabı, Allah’a âmenû olmak, Allah’a ulaşmayı dilemek ve O’nun resûlüne inanmak ve şüpheye düşmemek ve Allah yolunda cihad etmek.
