Mü'min olmaya namzet olunan 3. basamakla 14. basamak arasında nefs tezkiyesi söz konusu olmadığından Mu'min 40’da belirtilen salih amel işleyenlerin mü'min olması konusuna açıklık getirir misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Mü'min » Mü'min olmaya namzet olunan 3. basamakla 14. basamak arasında nefs tezkiyesi söz konusu olmadığından Mu'min 40’da belirtilen salih amel işleyenlerin mü'min olması konusuna açıklık getirir misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Mü'min olmaya namzet olunan 3. basamakla 14. basamak arasında nefs tezkiyesi söz konusu olmadığından Mu'min 40’da belirtilen salih amel işleyenlerin mü'min olması konusuna açıklık getirir misiniz?

Mu'min Suresinin 40. âyet-i kerimesinde, salih amel işleyenlerin mü'min olduğu belirtilmektedir. Gerçek anlamda mü'min olmanın 14. basamakta kalbimize îmânın yazılmasıyla gerçekleştiğini hamdolsun ki sizden öğrendik.

40/MU'MİN-40: Men amile seyyieten fe lâ yuczâ illâ mislehâ, ve men amile sâlihan min zekerin ev unsâ ve huve mu'minun fe ulâike yedhulûnel cennete yurzekûne fîhâ bi gayri hisâb(hisâbin).
Kim seyyiat (şer, derecat düşürücü ameller) işlerse mislinden daha fazla cezalandırılmaz. Kadınlardan veya erkeklerden kim amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller, nefs tezkiyesi) yaparsa işte onlar, (îmânı artan) mü’minlerdir. Onlar, cennete konulacak ve hesapsız rızıklandırılacaktır.


Mü'min olmaya namzet olunan 3. basamakla 14. basamak arasında nefs tezkiyesi söz konusu olmadığından Mu'min 40’da belirtilen salih amel işleyenlerin mü'min olması konusuna açıklık getirir misiniz?

Hayır, öyle değil. Allah’a ulaşmayı dilediğiniz anda 3. basamakta mü'min oluyoruz. Allah’a ulaşmayı dilemeyenler küfürdedir, dileyen îmândadır. Dilemeyenler cehenneme gider.
Dileyenler cennete girer.

Mü'minlerin cehenneme gitmesi mümkün değildir.    Cennet 3. basamakta başlar. Allah’a ulaşmayı dileyen kişi cehenneme ehilken eskiden, Allah’a ulaşmayı dilediğinden itibaren cennete ehil olur. Cehenneme girmeyecektir. Mutlaka cennete girecektir. Dalâletten kurtulmuştur, küfürden kurtulmuştur, hüsrandan kurtulmuştur. Bütün negatif faktörlerden kurtulmuştur. Aklanmanın başlangıç noktasındadır. Ama cehennemden mutlak olarak kurtulmuştur. Allah’a ulaşmayı dileyen kişi ve mü'min olmak şerefine ermiştir. Artık o bir kâfir değildir. Kalbindeki küfür kelimesi alınmıştır. Kalbinin mührü açılmıştır. Ve:

Allah'a inandığı için (1),
Allah'a dünya hayatında ulaşmaya inandığı için (2),
Bunun üzerine farz olduğunu (12 defa farz olduğunu) yakinen bildiği için (3),
Allah'ın verdiği söz gereğince mutlaka kendi ruhunu da Allah'ın Kendisine ulaştıracağını kesin olarak biliyor bu kişi (4).

Bu 4 inancın sahibi olan kişi, bu 4 inançla îmânın sahibi olur. Kişinin kalbinde artık bu 4 inanç varsa kişinin kalbinde îmân vardır. Ama îmân kelimesi henüz yazılmamıştır kalbine. 14. basamakta yazılacaktır. Îmân kelimesi değil îmânın kendisi var kişinin kalbinde.

“Mü'min olmaya namzet olunan 3. basamakla 14. basamak arasında nefs tezkiyesi söz konusu olmadığından Mu'min 40’da belirtilen salih amel işleyenlerin mü'min olması konusuna açıklık getirir misiniz?”

3. basamakta mü'min olmaya namzet olunmaz. 3. basamakta kişi mü'min olur. Salih amel işleyenlerin mü'min olmasına gelince mü'min olmak da 7 basamaklı 7 safhadan oluşur.

Allah’a ulaşmayı dilerseniz mü'minsiniz. 7. basamaktasınız. 3. basamaktan 7. basamağa hemen ulaşırsınız. Mürşidinize ulaşırsınız, daha üst seviye mü'min olursunuz, kalbinize îmân yazılacağı için. Allah'a ulaşırsınız, ruhunu Allah'a teslim etmiş bir mü'min olursunuz, daha üst seviye bir mü'min.

Sonra fizik vücudunu Allah'a teslim eden bir mü'min. Nefsini Allah'a teslim eden bir mü'min.
İrşada ulaşmış bir mü'min. Ve iradesini Allah'a teslim etmiş bir mü'min olursunuz.

Öyleyse Mumtehine Suresinin 12. âyet-i kerimesinde Allahû Tealâ diyor ki: “Habibim! Sana gelen mü'min kadınları da biat ettir.”

60/MUMTEHİNE-12: Yâ eyyuhân nebiyyu izâ câekel mu'minâtu yubâyi'neke alâ en lâ yuşrikne billâhi şey'en ve lâ yesrikne ve lâ yeznîne ve lâ yaktulne evlâdehunne ve lâ ye'tîne bi buhtânin yefterînehu beyne eydîhinne ve erculihinne ve lâ ya'sîneke fî ma'rûfin fe bâyı'hunne vestagfir lehunnallâhe, innallâhe gafûrun rahîm(rahîmun).
Ey nebî (peygamber)! Mü’min kadınlar; Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zinada bulunmamak, evlâtlarını öldürmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira uydurmamak, maruf bir iş konusunda sana asi olmamak üzere, sana tâbî olmak için geldikleri zaman, artık onların biatlerini kabul et ve onlar için Allah’tan mağfiret dile. Muhakkak ki Allah; Gafur’dur (mağfiret edendir, günahları sevaba çevirendir), Rahîm’dir (Rahîm esması ile tecelli edendir).

Ama biat etmemişler ama mü'minler. Ne yapmışlar? Allah’a ulaşmayı dilemişler. Diledikleri andan itibaren mü'minler. Öyleyse mü'min olmak, 14. basamaktan başlamaz. 3. basamaktan başlar. 3. basamakta namzet olmak söz konusu değildir. Bizâtihi mü'min olmak söz konusudur. Ve amilüssalihat yapanlar, onlardan başlangıçtaki mü'minlerden bir üst seviye mü'mindir. Hem kalplerinde îmân; kalplerine îmân kelimesi yazıldığı için, kalplerinde îmân artan kişiler olarak değerlendiriyor Allahû Tealâ. Hem bu sebeple hem de nefs tezkiyesi yapanların mü'min olduğu ifade ediliyor Mu'min-40’da. Onlar da mü'mindir, 3. basamaktakiler de mü'mindir.  Elbette 14. basamaktakiler daha üstün seviyede mü'minlerdir.

Benzer konular