Bugün dîni öğretenlerin Ahzâb-21’de anlatılan özellikleri yapmadıkları sürece sünneti öğrenemeyeceklerini ve uygulayamayacaklarını, sünneti uygulayanın, ihya edenin ve öğretenin de Secde-24’te belirtilen özelliklerin sahibi ve imamet makamının sahibi olan Resûl olduğunu söyleyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Bugün dîni öğretenlerin Ahzâb-21’de anlatılan özellikleri yapmadıkları sürece sünneti öğrenemeyeceklerini ve uygulayamayacaklarını, sünneti uygulayanın, ihya edenin ve öğretenin de Secde-24’te belirtilen özelliklerin sahibi ve imamet makamının sahibi olan Resûl olduğunu söyleyebilir miyiz?
Bugün dîni öğretenlerin Ahzâb-21’de anlatılan özellikleri yapmadıkları sürece sünneti öğrenemeyeceklerini ve uygulayamayacaklarını, sünneti uygulayanın, ihya edenin ve öğretenin de Secde-24’te belirtilen özelliklerin sahibi ve imamet makamının sahibi olan Resûl olduğunu söyleyebilir miyiz?
Ahzâb-21:
lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun: Andolsun ki, sizin için Allah’ın Resûl’ünde güzel bir, ahsen bir örnek vardır.
limen kâne yercûllâhe: Allah’a mülâki olmayı, Allah’a rücû etmeyi (Allah’a ulaşmayı) dileyen kişilerde
vel yevmel âhıre: Ruhunu Allah’a ulaştırmaya
ve zekerallâhe kesîrâ: Ve Allah’ı çok zikredenler için.
Allah’a ruhu ulaştırma gününe, Allah’a rücû etmeye (ruhu Allah’a hayatta iken ulaştırmaya), Allah’ı çok zikretmeye yönelik olanlar için. Allah’a ulaşmayı dileyenler, Allah’ı çok zikredenler ve böyle bir örnek söz konusu.
Secde-24:
“Onlardan insanlardan imamlar kıldık, emrimizle insanları hidayete erdirsinler diye. Sabrın sahibi oldukları için ve âyetlerimize yakîn hasıl ettikleri için. Hakk’ul yakîn seviyesinde yakîn hasıl ettikleri için.”
Şimdi kardeşimiz diyor ki:
“Bu kişilerin Ahzap-21’de anlatılan özellikleri gerçekleştirmedikleri sürece…” Hangi özellikler? Allah’a mülâki olmaya ve Allah’a mülâki olma gününe ve Allah’ı çok zikretmeye. Bu özelliklere sahip olmayan insanlar bunlar. “O zaman sünneti yerine getiremezler.” diyor. Aslında tabiî, onlar buna itiraz edeceklerdir, “Biz peygamber değiliz ki böyle olalım.” diyeceklerdir. Ama sözlerinin bir geçerliliği olmayacaktır. Çünkü burada zaten peygamber olanlardan bahsedilmiyor. Peygamber olmayanların, Allahû Tealâ bu âyet-i kerime’yi Kur’ân-ı Kerim’e koymuş.
* Allah’a mülâki olmaya inanmak.
* Allah’a mülâki olma gününe inanmak.
* Allah’ı çok zikretmek.
Hani insanlar diyorlar ya: “Allah ile kul arasına kimse giremez.” Secde-24’te de Allahû Tealâ, Allah ile kul arasına Kendisinin devrin imamlarını koyduğunu söylüyor.
33/AHZÂB-21: Lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun limen kâne yercûllâhe vel yevmel âhıra ve zekerallâhe kesîrâ(kesîran).
Andolsun ki, sizin için ve Allah’a ve ahiret gününe (Allah’a ulaşma gününe) ulaşmayı dileyen ve Allah’ı çok zikredenler için, Allah’ın Resûl’ünde güzel bir örnek vardır.lekad kâne lekum fî resûlillâhi usvetun hasenetun: Andolsun ki, sizin için Allah’ın Resûl’ünde güzel bir, ahsen bir örnek vardır.
limen kâne yercûllâhe: Allah’a mülâki olmayı, Allah’a rücû etmeyi (Allah’a ulaşmayı) dileyen kişilerde
vel yevmel âhıre: Ruhunu Allah’a ulaştırmaya
ve zekerallâhe kesîrâ: Ve Allah’ı çok zikredenler için.
Allah’a ruhu ulaştırma gününe, Allah’a rücû etmeye (ruhu Allah’a hayatta iken ulaştırmaya), Allah’ı çok zikretmeye yönelik olanlar için. Allah’a ulaşmayı dileyenler, Allah’ı çok zikredenler ve böyle bir örnek söz konusu.
Secde-24:
32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.“Onlardan insanlardan imamlar kıldık, emrimizle insanları hidayete erdirsinler diye. Sabrın sahibi oldukları için ve âyetlerimize yakîn hasıl ettikleri için. Hakk’ul yakîn seviyesinde yakîn hasıl ettikleri için.”
Şimdi kardeşimiz diyor ki:
“Bu kişilerin Ahzap-21’de anlatılan özellikleri gerçekleştirmedikleri sürece…” Hangi özellikler? Allah’a mülâki olmaya ve Allah’a mülâki olma gününe ve Allah’ı çok zikretmeye. Bu özelliklere sahip olmayan insanlar bunlar. “O zaman sünneti yerine getiremezler.” diyor. Aslında tabiî, onlar buna itiraz edeceklerdir, “Biz peygamber değiliz ki böyle olalım.” diyeceklerdir. Ama sözlerinin bir geçerliliği olmayacaktır. Çünkü burada zaten peygamber olanlardan bahsedilmiyor. Peygamber olmayanların, Allahû Tealâ bu âyet-i kerime’yi Kur’ân-ı Kerim’e koymuş.
* Allah’a mülâki olmaya inanmak.
* Allah’a mülâki olma gününe inanmak.
* Allah’ı çok zikretmek.
Hani insanlar diyorlar ya: “Allah ile kul arasına kimse giremez.” Secde-24’te de Allahû Tealâ, Allah ile kul arasına Kendisinin devrin imamlarını koyduğunu söylüyor.
