Allah’a yakın olabilmek için neler yapmamız gerekir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Allah’a yakın olabilmek için neler yapmamız gerekir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Allah’a yakın olabilmek için neler yapmamız gerekir?

Allah’a yakın olmamız için yapılması lâzımgelen şeylerin başında zikir gelir. Zikir Allah’ın ismini tekrar etmektir. “Allah, Allah, Allah, Allah, Allah” diye “Allah” kelimesini böylece tekrar etmek; bu sesli zikirdir. Dışarıdaki insanlar da aynı şeyi duyarlar. Başkalarının duymayacağı bir sesle, kendi de zaten ses çıkarmadığı cihetle sesi duymaz ama “Allah” kelimesini sessiz bir şekilde tekrar eder; bu da bir zikirdir. Bu da devamlı Allah’ın katından nurların kalbine ulaşmasını sağlar. Bu sessiz zikirdir, cehri zikir.

Sevgili kardeşlerim! Allah ile olan ilişkilerinizde Allah’ın ne dediğine bakıyoruz:

• “Zikredin!” diyor Allahû Tealâ.
• “Çok zikredin!” diyor.
• “Ayaktayken de, otururken de, yan üstü yatarken de hep Allah’ı zikredin!” diyor.

4/NİSÂ-103: Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alâl mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).
Böylece namazı bitirdiğiniz zaman, artık ayaktayken, otururken ve yan üstü iken (yatarken), (devamlı) Allah'ı zikredin! Daha sonra güvenliğe kavuştuğunuz zaman, namazı erkânıyla kılın. Muhakkak ki namaz, mü'minlerin üzerine, "vakitleri belirlenmiş bir farz" olmuştur.


• Biri zikir, az zikir.
• İkincisi çok zikir.
• Üçüncüsü daimî zikir.

İşte bunların arasında en üstünü zikri daimdir. Yani daimî bir şekilde Allah’ın ismini kişinin tekrar etmesidir. Bu öyle bir hal alır ki; kişi dilini bile kımıldatmadan “Allah” kelimesini iç dünyasında tekrar edebilir bir hüviyete Allahû Tealâ tarafından ulaştırılabilir. Onun iç dünyasında o kelime dalgalanmaktadır. “Allah, Allah, Allah, Allah” diye sesle yaptığı “Allah” kelimesinin tekrarı, böyle bir kişinin iç dünyasında dilini bile kımıldatmaksızın “Allah” kelimesinin tekrarı o kişi için, bütün insanlar için mümkündür.

Bu minval üzere herkes dilediği istikamette bir hedef tayin eder kendisine ve zikrini arttırmaya çalışır. Zikir devam edildiği sürece insana mutlaka saadet verir, mutluluk verir. Çünkü Allah’ın katından güzellikler o kişiye ulaşır. O kişi mutluluğu yaşar.

Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ’nın İndi’nde herkes için açık kapı vardır. Allahû Tealâ bütün insanların hedefe ulaşmasını ister. Böyle bir dizayn içerisinde “Allahû Tealâ niçin bunu ister?” diye düşündüğünüzde görürsünüz ki; Allahû Tealâ sadece bir tek şey ister insanlardan: Onların mutlu olması…

• İnsanlar zikir adı verilen Allah’ın isminin tekrarı vasıtasıyla kendilerini mutlu ederler.
• İnsanlar başkalarına mutluluk vererek de kendilerine mutluluk sağlarlar.

Çünkü kime ne kadar mutluluk verebilirsek Allahû Tealâ da bize aynı miktardaki mutluluğu yaşatır. Burada en güzel faktör, kişinin aslında bir kişi olması ama etrafında pek çok insanın bulunmasıdır. Öyleyse etrafındaki insanlardan her birine ‘A’ kadar mutluluk veren bir insan 10 kişiye mutluluk vermişse, o gün ‘10A’ kadar mutluluğu kendisi yaşamıştır.

Sevgili kardeşlerim! Öyleyse kapılar ardına kadar açık değil mi? Etrafımızdaki herkes, onlardan her birisi bize mutluluk vermek için hazır bir imkândır. Yeter ki; biz onları mutlu etmeye çalışalım. Çalıştıkça Allahû Tealâ’nın bize, asıl bize mutluluk verdiğini görürüz, yaşarız ve bu bize çok sağlam bir hedef tayini vücuda getirir. “Demek ki” deriz, “biz başkalarını mutlu ettikçe, bu başkalarından her birine verdiğimiz mutluluk kadarını kendimiz yaşayacağız. O zaman ne kadar çok insanı mutlu edebilirsek, asıl biz o kadar çok mutlu oluruz.”

İşte böyle bir dizayn içerisinde sevgili kardeşlerim, bütün insanlar için mutluluk kapıları ardına kadar açıktır. Görevimiz her zaman başka insanlara mutluluk temin etmek olmalıdır. İnsanları sevmeliyiz. Onları en güzele ulaştırmak için elimizden geleni gerçekleştirmeliyiz. Hedefimiz bu olursa, bunu başarsak da Allahû Tealâ bize mutluluk verir. Başaramasak da gene mutluluk verir. Başardığımız zaman daha çok mutlu oluruz.

Sevgili kardeşlerim! Allah için yaşamak aslında başkaları için yaşamaktır. Öyleyse bir hedefiniz olacaktır. Bu hedef başkalarını mutlu etmektir. Kim huzur içinde yaşamak istiyorsa, mutlu olmak istiyorsa, onun bulunduğu yerdeki etrafındaki herkes onun için bir mutluluk vasıtası olmalıdır. Herkesle en güzel standartlarda bir araya gelmek, sadece o kişiyi mutlu etmek için orada bulunmak ve bunun için gayret sarf etmek, onun mutlu olması için çalışmak; bu ne demektir? Bu, ‘kendisinin mutlu olması için çalışmak’ demektir. Çünkü başkalarına verebildiğiniz mutluluğun aynını, Allahû Tealâ size mutlaka yaşatır. Onun için insan bir sonsuz imkânın içindedir. Etrafında her zaman çok sayıda insan vardır. Her birine ne kadar mutluluk verebilirse onların toplamı kadar mutluluğu yaşamak imkânının her zaman sahibi olacaktır.

Allah razı olsun.

Benzer konular