Zikir nasıl yapılır? Zikir de bir ibadet midir?

Anasayfa » Ana Sayfa » Zikir » Zikir nasıl yapılır? Zikir de bir ibadet midir?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Zikir nasıl yapılır? Zikir de bir ibadet midir?

Zikir ibadetlerin en büyüğüdür. Allahû Tealâ Kur'ân-ı Kerim’de buyuruyor ki:

ve le zikrullâhi ekber(ekberu): Ve mutlaka, kesin olarak zikir bütün ibadetlerden daha büyüktür.” diyor Allahû Tealâ.

29/ANKEBÛT-45: Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn(tasneûne).
Kitaptan sana vahyedilen şeyi oku ve salâtı ikâme et (namazı kıl). Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (men eder). Ve Allah’ı zikretmek mutlaka en büyüktür. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.


Öyleyse namaz kılmak, hacca gitmek, zekât vermek, kelime-i şahadet getirmek, hepsi de farzdır. Ama dikkat ediyor musunuz sevgili kardeşlerim? Osmanlı İmparatorluğu’nda namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek, hacca gitmek, kelime-i şahadet farz iken arkasından Allah'a ulaşmayı dilemek de farz, ruhu, vechi, nefsi ve iradeyi Allah'a teslim etmekte farz. Bu sebeple bütün padişahlar mutlakla mürşidlerine tâbî olmuşlar. Hiçbir padişah yok ki; mürşidine tâbî olmasın. Mürşidlerine “lala” diyordu padişahlar.

Sevgili kardeşlerim! Padişah olmak onları mürşidlerinden daha üstün bir noktaya koymuyordu. O padişahlar mürşidlerine tam bir teslimiyetle teslim olmuşlardır Osmanlı İmparatorluğu boyunca. Bu sebeple Osmanlı bir cihan hâkimiyeti kurmuştur.

Sevgili kardeşlerim! Allah’tan uzaklaştıkça, milletlerin, devletlerin Allah ile olan ilişkisi zayıfladıkça onlar üst seviyede bir cihan hâkimiyeti kurmaları zordur. İnsanları davranış biçimleri itibariyle incelediğimiz zaman, Allah’a yakın olanların daha mutlu olduğunu kesin olarak görürüz sevgili kardeşlerim! Çünkü Allahû Tealâ onlara mutlaka en güzel şekilde yardım eder.

O zaman yapmamız lâzımgelen şey; Allah’ın emirlerini yerine getirmek. Bu emirlerin en önemlisinin İslâm’ın 5 şartı olduğu zannedilir. Namaz kılmak, oruç tutmak hacca gitmek, zekât vermek, kelime-i şahadet getirmek… Şimdi soruyoruz size sevgili kardeşlerim; bu 5 şartın içinde zikir var mı? Namaz kılmak, oruç tutmak, hacca gitmek, zekât vermek, kelime-i şahadet getirmek… Yok öyle değil mi? Öyleyse manevi tekâmülün gerçekleşebilmesi bugünkü Osmanlı stili olmayan, İslâm’ın 5 şartından ibaret olan bir İslâm stratejisinde hiçbir zaman sonuca ulaşamaz. Mutlaka mürşide tâbiiyet gelecek arkasından. Allah'a hacet namazını kılıp kişi mürşidini soracak ve sadece Allah’ın gösterdiği o mürşide ulaşmasıyla hedefe ulaşabileceğini bilecek ve ona ulaşacak. Ulaşırsa ne olur? Ulaşırsa ruhu vücudundan mutlaka ayrılır tâbiiyetle beraber. Ayrılırsa ne olur? O kişinin 7-8 aylık bir ömrü varsa, Allah o kişinin ruhunu mutlaka Kendisine ulaştırır. Peki, ulaşırsa ne olur? Ulaşırsa ermiş evliya olur. O kişinin ruhu Allah'a ermiştir, o kişi ermiş evliya olmuştur.

Allah razı olsun.

Benzer konular