Nefsi yenmek için neler yapmalıyız?
Nefsi yenmek için neler yapmalıyız?
Nefsi yenmenin bir tane yolu var, sevgili kardeşlerim! Zikrinizi arttırmak.
Bir defa, biz şöyle bir vakıanın mevcut olduğu kanaatiyle söylüyoruz ki; Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi o mürşidine ulaşmışsa, bu söylediğimiz söz geçerlidir. Ve bu noktadan sonra 7 tane gök katının aşılması gerekecektir. Bu kişinin kalbindeki her %7 nur birikimi onun 1 gök katını aşması demektir; onun ruhunun 1 gök katını aşması demektir. Her %7 nur birikimi: %7, 14, 21, 28, 35, 42, 49. %2 de başlangıçtaki alınan nur; toplam %51 ediyor. Kim bunları yapmışsa o kişi ermiş evliya olur. Ruhu Allah’a bu dünya hayatını yaşarken o kişi Allah’a ulaşmıştır. Yani o kişi ruhsuz mudur? Evet ruhsuzdur. İşte bir ruhsuz kişi konuşuyor şu anda karşınızda.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ o kişinin ruhunu kabul etmiştir. O kişi Allah’a ruhunu ulaştırmış. Yani erdirmiş olduğu için ona ermiş denir. Türkçe’mizde böyle insanlara, ruhlarını dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaştırmış olanlara ermiş derler. Onlar ruhlarını Allah’a ulaştırmışlardır. Bu meselenin bütünü değildir. Bu başlangıcıdır. 1. teslim ruhunu teslim etmektir.
Ondan sonra 2. tesliminiz, fizik vücudunuzu Allah’a teslim etmektir. Burada zikrinizin çok ilerlerde olması gerekir. Nefsinizi teslim etmeniz ise daimî zikirden aşağı gerçekleşemez. Bir insanın nefsini Allah’a teslim etmesi, nefsinin kalbinde hiç afet kalmamasını ifade eder ki; yalnız daimî zikirde gerçekleşebilir. Sonra, son olarak o kişinin iradesini Allah’a teslimi gelir. İradenin Allah’a teslimi daimî zikri mutlaka gerektirir.
Sevgili kardeşlerim! Demek ki; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi…
1- Ruh.
2- Fizik vücut.
3- Nefs.
4- İrade.
Bunların hepsini gerçekleştiren bir kişi, Allahû Tealâ tarafından üst boyutta bir başarının sahibi olması itibariyle irşad makamına tayin edilir.
Sevgili kardeşlerim! İrade teslimi Allahû Tealâ’nın hedef gösterdiği teslimlerin en üstünüdür. Ve o kişi daha nefsini teslim ettiği an zaten daimî zikirdedir. Kesintisiz bir zikir, o kişiyi nefsini Allah’a teslim ettiği noktada devreye alır. Sonra iradenin teslimi gelir ki; o nefsin tesliminden çok daha ötede bir olgudur. Tabiî, biz ruhunuzu da vechinizi de nefsinizi de iradenizi de Allah’a teslim etmeniz için hepiniz için dua ederiz inşaallah.
Bir defa, biz şöyle bir vakıanın mevcut olduğu kanaatiyle söylüyoruz ki; Allah'a ulaşmayı dileyen bir kişi o mürşidine ulaşmışsa, bu söylediğimiz söz geçerlidir. Ve bu noktadan sonra 7 tane gök katının aşılması gerekecektir. Bu kişinin kalbindeki her %7 nur birikimi onun 1 gök katını aşması demektir; onun ruhunun 1 gök katını aşması demektir. Her %7 nur birikimi: %7, 14, 21, 28, 35, 42, 49. %2 de başlangıçtaki alınan nur; toplam %51 ediyor. Kim bunları yapmışsa o kişi ermiş evliya olur. Ruhu Allah’a bu dünya hayatını yaşarken o kişi Allah’a ulaşmıştır. Yani o kişi ruhsuz mudur? Evet ruhsuzdur. İşte bir ruhsuz kişi konuşuyor şu anda karşınızda.
Sevgili kardeşlerim! Allahû Tealâ o kişinin ruhunu kabul etmiştir. O kişi Allah’a ruhunu ulaştırmış. Yani erdirmiş olduğu için ona ermiş denir. Türkçe’mizde böyle insanlara, ruhlarını dünya hayatını yaşarken Allah’a ulaştırmış olanlara ermiş derler. Onlar ruhlarını Allah’a ulaştırmışlardır. Bu meselenin bütünü değildir. Bu başlangıcıdır. 1. teslim ruhunu teslim etmektir.
Ondan sonra 2. tesliminiz, fizik vücudunuzu Allah’a teslim etmektir. Burada zikrinizin çok ilerlerde olması gerekir. Nefsinizi teslim etmeniz ise daimî zikirden aşağı gerçekleşemez. Bir insanın nefsini Allah’a teslim etmesi, nefsinin kalbinde hiç afet kalmamasını ifade eder ki; yalnız daimî zikirde gerçekleşebilir. Sonra, son olarak o kişinin iradesini Allah’a teslimi gelir. İradenin Allah’a teslimi daimî zikri mutlaka gerektirir.
Sevgili kardeşlerim! Demek ki; ruhun, vechin, nefsin ve iradenin Allah’a teslimi…
1- Ruh.
2- Fizik vücut.
3- Nefs.
4- İrade.
Bunların hepsini gerçekleştiren bir kişi, Allahû Tealâ tarafından üst boyutta bir başarının sahibi olması itibariyle irşad makamına tayin edilir.
Sevgili kardeşlerim! İrade teslimi Allahû Tealâ’nın hedef gösterdiği teslimlerin en üstünüdür. Ve o kişi daha nefsini teslim ettiği an zaten daimî zikirdedir. Kesintisiz bir zikir, o kişiyi nefsini Allah’a teslim ettiği noktada devreye alır. Sonra iradenin teslimi gelir ki; o nefsin tesliminden çok daha ötede bir olgudur. Tabiî, biz ruhunuzu da vechinizi de nefsinizi de iradenizi de Allah’a teslim etmeniz için hepiniz için dua ederiz inşaallah.
