Devrin imamını kabul etmeyen bazı mürşidlerin durumu ne olacak?
Anasayfa » Ana Sayfa » Devrin İmamı » Devrin imamını kabul etmeyen bazı mürşidlerin durumu ne olacak?
Devrin imamını kabul etmeyen bazı mürşidlerin durumu ne olacak?
Başımızın tacı, gönlümüzün ilacı Efendimiz! Hoş geldin! Bize huzur ve mutluluk verdin, ey Mehdi Resûl! Sizinle dünya tekrar hayata kavuşacak inşaallah. Kara bulutlar açılıp Mihr Güneşi pırıl pırıl parlayacak inşaallah.
(İnşaallah sevgili kardeşlerim! Mutlaka öyle olacak. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Her geçen gün, bu konu biraz daha aydınlık kazanıyor hamdolsun).
İçimden mutluyum diye bağırmak geliyor. (Birçok kardeşimiz hamdolsun ki bu durumda.) Efendimiz! Size bir sualim olacak izin verirseniz:
Devrin imamını kabul etmeyen bazı mürşidlerin durumu ne olacak?
Allahû Tealâ’dan sorsalar zaten kabul etmemeleri söz konusu olmayacak. Bir gün soracaklar muhakkak. Olaylar aydınlanınca, güneş parlayınca, bulutlar sıyrılınca, hakikat güneşi bütünüyle onların da kalbine ulaşacak. O zaman soracaklar hacet namazını kılıp. Bugün de sorsalar cevap alacaklar. Sormuyorlar. Sormamaları onların problemi ama sorarlarsa mutlaka Allahû Tealâ’dan devrin imamının kim olduğuna dair kesin işaret mutlaka gelecektir.
İşte şimdi bizim yaşadığımız olay, bir sarsıntı oldu, onun adı “cezbe.” Eğer aranızda Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbenin cezbesini “Ne mene bir şeydir?” diye bilmeyen varsa, demin ki titrememiz, Allahû Tealâ’nın bize verdiği o cezbeydi.
“Ellerinizden öper, tüm sıkıntılarımız için dualarınızı beklerim.” diyor. (Allah razı olsun.) “Efendimiz! Gene bekleriz Osmaniye’ye.” diyor. İnşaallah geliriz. Her tarafta bulunmaktan büyük mutluluk duyarız sevgili kardeşlerim!
(İnşaallah sevgili kardeşlerim! Mutlaka öyle olacak. Buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Her geçen gün, bu konu biraz daha aydınlık kazanıyor hamdolsun).
İçimden mutluyum diye bağırmak geliyor. (Birçok kardeşimiz hamdolsun ki bu durumda.) Efendimiz! Size bir sualim olacak izin verirseniz:
Devrin imamını kabul etmeyen bazı mürşidlerin durumu ne olacak?
Allahû Tealâ’dan sorsalar zaten kabul etmemeleri söz konusu olmayacak. Bir gün soracaklar muhakkak. Olaylar aydınlanınca, güneş parlayınca, bulutlar sıyrılınca, hakikat güneşi bütünüyle onların da kalbine ulaşacak. O zaman soracaklar hacet namazını kılıp. Bugün de sorsalar cevap alacaklar. Sormuyorlar. Sormamaları onların problemi ama sorarlarsa mutlaka Allahû Tealâ’dan devrin imamının kim olduğuna dair kesin işaret mutlaka gelecektir.
İşte şimdi bizim yaşadığımız olay, bir sarsıntı oldu, onun adı “cezbe.” Eğer aranızda Peygamber Efendimiz (S.A.V) ve sahâbenin cezbesini “Ne mene bir şeydir?” diye bilmeyen varsa, demin ki titrememiz, Allahû Tealâ’nın bize verdiği o cezbeydi.
“Ellerinizden öper, tüm sıkıntılarımız için dualarınızı beklerim.” diyor. (Allah razı olsun.) “Efendimiz! Gene bekleriz Osmaniye’ye.” diyor. İnşaallah geliriz. Her tarafta bulunmaktan büyük mutluluk duyarız sevgili kardeşlerim!
