Fetih 2 ile Saff 12 ve Tahrim 8. âyet-i kerimeleri arasında bir ilişki var mı?

Anasayfa » Ana Sayfa » Ni'met » Fetih 2 ile Saff 12 ve Tahrim 8. âyet-i kerimeleri arasında bir ilişki var mı?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Fetih 2 ile Saff 12 ve Tahrim 8. âyet-i kerimeleri arasında bir ilişki var mı?

Bakalım Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi ile Saff Suresinin 12. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mı?

48/FETİH-2: Li yagfira lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahhara ve yutimme ni’metehu aleyke ve yehdiyeke sırâtan mustekîmâ(mustekîmen).
Allah, senin geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret etsin ve sana ni'metini tamamlasın ve seni Sıratı Mustakîm'e ulaştırsın diye.


li yagfire lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahhare:  Allah, senin geçmiş ve gelecek günahını bağışlasın diye.
tekaddeme: Geçmiş.
teahhare: Gelecek.
min zenbike: Senin günahlarını. Senin günahlarını mağfiret etsin (sevaba çevirsin) diye.)
ve yutimme ni’metehu aleyke: Ve üzerindeki ni’metini tamamlasın diye (tamamlaması için).
ve yehdiyeke sırâtan mustekîmâ(mustekîmen): Ve seni Sıratı Mustakîm'e ulaştırsın diye.

“Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi ile Saff Suresinin 12. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mı?”

Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi ile Saff Suresinin 12. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var. Burada ayrı ayrı açılardan almış Allahû Tealâ konuları. Ve Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesinde: “Üzerindeki nimetini tamamlasın.” diyor. Ve nimetin tamamlanması Peygamber Efendimiz (S.A.V) için geçerli. O’nun (Allahû Tealâ’nın) indinde imamet makamına tayiniyle alâkalı bir müessese bu. Yani tasarrufa alınması…

Tahrîm Suresinin 8. âyet-i kerimesine bakıyoruz:

66/TAHRÎM-8: Yâ eyyuhâllezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhan, asâ rabbukum en yukeffira ankum seyyiâtikum ve yudhilekum cennâtin tecrî min tahtihâl enhâru, yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meahu, nûruhum yes'â beyne eydîhim ve bi eymânihim yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûranâ vagfir lenâ, inneke alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun).
Ey âmenû olanlar (Allah’a ulaşmayı dileyenler)! Allah’a Nasuh Tövbesi ile tövbe edin! Umulur ki Rabbiniz, sizin günahlarınızı örter ve sizi altından nehirler akan cennetlere koyar. O gün Allah, nebîleri ve O’nunla beraber olanları mahzun etmez. Onların nurları, önlerinde ve sağlarında koşar. “Rabbimiz, bizim nurumuzu tamamla ve bize mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir). Muhakkak ki Sen, herşeye kaadirsin.” derler.


yâ eyyuhellezîne âmenû tûbû ilâllâhi tevbeten nasûhâ(nasûhan): Ey âmenû olanlar! Allah'a Nasuh Tövbesi ile tövbe edin!
asâ rabbukum en yukeffire ankum seyyiâtikum: Allah sizin seyyiatinizi (kaybettiğiniz dereceleri) örtsün.
ve yudhilekum cennâtin: Sizi cennetlere koysun.
tecrî min tahtihel enhâru: Altından nehirler akan.
yevme lâ yuhzîllâhun nebiyye vellezîne âmenû meah(meahu): O gün, Allah’ın nebîsini ve O'nunla beraber olanları mahzun kılmayacağı gündür.
nûruhum yes'â beyne eydîhim ve bi eymânihim: Nurları, önlerinde ve sağlarında olarak yürürler.
yekûlûne rabbenâ etmim lenâ nûrenâ: “Ya Rabbî! Bizim nurumuzu tamamla.”
vagfir lenâ: “Bize mağfiret eyle (günahlarımızı sevaba çevir).”
inneke alâ kulli şey'in kadîr(kadîrun): “Muhakkak ki Sen, herşeye kaadirsin.” derler.

Tahrîm Suresinin 8. âyet-i kerimesinde Nasuh Tövbesi’ne davet var (Salâh makamının 1. mertebesi). Ve seyyiatini örtmesi var, nur vermesi var (seyyiatin örtülmesi, nur verilmesi yani salâh nuru verilmesi) ve böylece başının üzerinde zaten kendi mürşidinin ruhu var (kişinin devrin imamının ruhu var) 1. nur onda. Devrin imamının ruhu başının üzerinde (onun salâh nuru var), bir de bu kişinin kendi salâh nuru oluyor. “Biri önünde, biri sağında 2 nurla bu kişi yürür ve ‘Bizim nurumuzu tamamla.’ der.” diyor (yani “Bize salâh nuru ver.”) Salâh nuru bu 2 nura ilâve olarak gelecektir. Yani salâh makamındaki sıra:

1. Tövbe-i Nasuh’a davet.
2. Günahların örtülmesi.
3. Salâh nurunun verilmesi.
4. Günahların sevaba çevrilmesi.

Böylece kişi orada (salâh makamının 1. makamında) Tövbe-i Nasuh’a davet ediliyor. Salâh makamının 2. makamında günahları örtülüyor. Bu, günahlarının örtüldüğü noktada Allahû Tealâ ona kendi ruhunu veriyor. O kişinin, kendi üzerinde kendi ruhu oluşuyor. Ve tabi o ruhun üzerinde de gene nur var. Allahû Tealâ: “‘Salâh nurumuzu tamamla.’ derler.” diyor. (“Nurumuzu tamamla ve bize mağfiret eyle…”)

“Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi ile Saff Suresinin 12. âyet-i kerimesi ve Tahrim Suresinin 8. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki var mı?”

Üçü de aynı hedefleri içeriyor. Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi: “Üzerindeki ni’metini tamamlasın. Başının üzerine senin kendi ruhunu (ruh tayyi mekânı yapmak üzere) yerleştirsin.” hüviyetinde. Kim salâh makamına ulaşırsa, o sıra dâhilinde işlevler tahakkuk eder.

Yani bu noktaya dikkatle bakmak, bir defa daha konuyu yerli yerine oturtmak lâzım. Kişi, Tövbe-i Nasuh’a davet edilmiş ve günahları örtülmüş. Bundan sonra Allahû Tealâ ona hemen salâh nurunu veriyor, başının üzerinde salâh nuru oluşuyor. O kişi hem başının üzerindeki salâh nuruyla hem de devrin imamının ruhunun başının üzerindeki salâh nuruyla yürümeye başlıyor. Yani başının üzerinde 2 tane nur oluşuyor. “Ya Rabbi! Nurumuzu tamamla.” diyor kişi. Talebi var.

Ne zaman irşad makamına tayin edilirse, Allahû Tealâ irşad makamına tayin edilenlerin hepsinin başının üzerine kendi ruhlarını getirip yerleştiriyor; onlar ruh tayyi mekânı yapabilsinler diye.

Öyleyse olay şu sırada gerçekleşiyor:

1- Önce günahların örtülmesi.
2- Salâh nurunun verilmesi.
3- Günahların sevaba çevrilmesi.

Bundan sonra kişi irşad makamına ulaşıp da kendisine nur verilmesi için talepte bulunuyor. Bu nur, onun başının üzerine gelecek olan kendi ruhudur. Ve bu ruh o kişi iradesini Allahû Tealâ’ya teslim edince gerçekleşir.

Ve Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi ile Saff Suresinin 12. âyet-i kerimesi ve Tahrîm Suresinin 8. âyet-i kerimesi arasında bir ilişki elbette var. Burada Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesindeki: “Sıratı Mustakîm’e ulaştırsın.” İfadesi, salâh makamının 4. kademesiyle (irşada ulaşmakla) iradenin teslimi arasındaki Sıratı Mustakîm’in ötesinde, nebîlere ve huzur namazının imamlarına has son Sıratı Mustakîm. O Sıratı Mustakîm; 8. Sıratı Mustakîm.

Biliyorsunuz ki 7 ayrı Sıratı Mustakîm 7 ayrı safhayı işaret ediyor:

3. basamaktan 7. basamağa kadar 1. Sıratı Mustakîm.
7. basamaktan 14. basamağa kadar 2. Sıratı Mustakîm (mürşide tâbî olduğumuz nokta).
14. basamaktan 21. basamağa kadar 3. Sıratı Mustakîm.
21. basamaktan 25. basamağa kadar 4. Sıratı Mustakîm.
25. basamaktan 27 basamağa kadar 5. Sıratı Mustakîm.
27. basamaktan Salâh makamının 4. kademesine kadar 6. Sıratı Mustakîm.
Salâh makamının 4. kademesinden 5. kademesine kadar 7. Sıratı Mustakîm. (Herkes için.)

Ama oraya ulaştıktan sonra Allahû Tealâ, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’e, devrin imamlarına yeni bir Sıratı Mustakîm veriyor. Bu, 8. Sıratı Mustakîm’dir.

Fetih Suresinin 2. âyet-i kerimesi, 8. Sıratı Mustakîm (yani huzur namazının imamlarının) tasarruf Sıratı Mustakîm’idir.

Benzer konular