Gurur ve kibrin insanların Allah'ın yoluna girmekten men ettiğini A'râf 146, A'râf 40 ve Mu'min 56’ya göre söyleyebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Kibirlenmek » Gurur ve kibrin insanların Allah'ın yoluna girmekten men ettiğini A'râf 146, A'râf 40 ve Mu'min 56’ya göre söyleyebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Gurur ve kibrin insanların Allah'ın yoluna girmekten men ettiğini A'râf 146, A'râf 40 ve Mu'min 56’ya göre söyleyebilir miyiz?

A'râf Suresinin 146. âyet-i kerimesi:


7/A'RÂF-146: Se asrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen ve in yerev sebilel gayyi yettehızûhu sebîlâ(sebîlen), zâlike bi ennehum kezzebû bi âyâtinâ ve kânû anhâ gâfilîn(gâfilîne).
Yeryüzünde haksız yere kibirlenen kimseleri, âyetlerimizden çevireceğim. Bütün âyetleri görseler, ona inanmazlar. Eğer rüşd yolunu görseler, onu yol edinmezler. Ve gayy yolunu görseler, onu yol edinirler. Bu; onların, âyetlerimizi yalanlamaları ve ondan gâfil olmaları sebebiyledir.


“seasrifu an âyâtiyellezîne yetekebberûne fîl ardı bi gayril hakkı ve in yerev kulle âyetin lâ yu’minu bihâ ve in yerev sebîler ruşdi lâ yettehızûhu sebîlen: Onları âyetlerimizden çevireceğiz ki onlar yeryüzünde kibirle dolaşmaktadırlar. Onlar Allah'ın bütün âyetlerini görseler inanmazlar. Onlar rüşd yolunu (Allah'a ulaştıran yolu) gördükleri zaman o yola, o yolu yol ittihaz etmezler." diyor Allahû Tealâ. Gururları ve kibirleri o yoldan men eder.”
 
A'râf Suresinin 40. âyet-i kerimesi:

7/A'RÂF-40: İnnellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi ve lâ yedhulûnel cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti) ve kezâlike neczîl mucrimîn(mucrimîne).
Muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler; onlara gök kapıları açılmaz (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştıramazlar). Deve (veya urgan) iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. Mücrimleri (suçluları) işte böyle cezalandırırız.


“innellezîne kezzebû bi âyâtinâ vestekberû anhâ: onlar, Allah'ın âyetlerini tekzip ederler. Onunla kibirlenirler.
lâ tufettehu lehum ebvâbus semâi: onlara göklerin kapıları açılmaz.
ve lâ yedhulûnel cennete hattâ yelicel cemelu fî semmil hiyât(hiyâti): muhakkak ki âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara kibirlenenler, onlara gök kapıları açılmaz. Ve deve iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler.
ve kezâlike neczîl mucrimîn(mucrimîne): mücrimleri işte böyle cezalandırırız.” diyor Allahû Tealâ.

Burada da kibirlenenler, Allah’ın yoluna girmedikleri için gidecekleri yer cehennem.

Mu'min Suresinin 56. âyet-i kerimesi:

40/MU'MİN-56: İnnellezîne yucâdilûne fî âyâtillâhi bi gayri sultânin etâhum in fî sudûrihim illâ kibrun mâ hum bi bâligîhi, festeiz billâhi, innehu huves semîul basîr(basîru).
Muhakkak ki, kendilerine gelmiş bir sultan (delil) olmaksızın, Allah’ın âyetleri hakkında mücâdele edenlerin sinelerinde sadece (Allah’a) ulaşamayacakları bir kibir vardır. Artık Allah’a sığın, muhakkak ki O, en iyi işiten ve en iyi görendir.


“Muhakkak ki Allah'ın âyetleri üzerinde kendilerine gelen bir sultan olmadan tartışanların gönüllerinde o ilme ulaşamayacakları bir kibir vardır. Öyleyse Allah'a sığın. Şüphesiz Allah, işitendir görendir.”

Buradaki olay belli oluyor herhalde. Mu'min 56’da, A'râf 40’da ve A'râf 146’da hep aynı şeyleri söylüyor.

Gurur ve kibir insanları Allah'ın yolundan men ediyor. Oradaki bâligîh(bâligîhi), O’na ulaşmaktan bahsediyor Allahû Tealâ. O sultana, o ilme, o  hedefe mânâlarına geliyor.

Benzer konular