Tekvîr Suresinin 21’den 29’a kadar olan âyetlerde açıklanan kişiden bahseder misiniz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Sıratı Mustakîm » Tekvîr Suresinin 21’den 29’a kadar olan âyetlerde açıklanan kişiden bahseder misiniz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tekvîr Suresinin 21’den 29’a kadar olan âyetlerde açıklanan kişiden bahseder misiniz?

Tekvîr 21:

81/TEKVÎR-21: Mutâın semme emîn(emînin).
O, kendisine itaat edilen, orada emin olandır.

81/TEKVÎR-22: Ve mâ sâhıbukum bi mecnûn(mecnûnin).
Ve sizin arkadaşınız mecnun (deli) değildir.


Bu Allahû Tealâ’nın dizayn ettiği âyetler “O'na itaat edilir, sonra güvenilir, emindir.” diyor Allahû Tealâ.

81/TEKVÎR-23: Ve lekad raâhu bil ufukıl mubîn(mubîni).
Ve andolsun (resûl), O’nu (Cebrail A.S’ı) ufukta apaçık gördü.


Bu âyetler Peygamber Efendimiz (S.A.V)’den bahsediyor ve Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in miracından bahsediyor.

81/TEKVÎR-24: Ve mâ huve alâl gaybi bi danîn(danînin).
Ve o, gaybta vahyolunanı saklayıcı değildir (aynen tebliğ eder).


“O, gayb haberlerine karşı suçlanamaz veya cimrilkte bulunup kıskançlık yapmaz.”

81/TEKVÎR-25: Ve mâ huve bi kavli şeytânin racîm( racîmin).
Ve O (Kur’ân), taşlanmış şeytanın sözü değildir.


Tekvîr 25: “O da yani Kur'ân da kovulmuş şeytanın sözü değildir.”

81/TEKVÎR-26: Fe eyne tezhebûn(tezhebûne).
Öyleyse siz nereye gidiyorsunuz?

81/TEKVÎR-27: İn huve illâ zikrun lil âlemîn(âlemîne).
O sadece âlemler için bir zikirdir.

81/TEKVÎR-28: Li men şâe minkum en yestekîm(yestekîme).
O, içinizden, istikamet üzere olmak (Allah’a yönelmek) isteyen kimse içindir.


“Sizden, bir istikamet tutturmak dileyenler için. İstikamet üzere olmak yani Sıratı Mustakîm üzerinde bulunmak isteyenler için.”

81/TEKVÎR-29: Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâhu rabbul âlemîn(âlemîne).
Ve âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz.


Burada açıklanan kişi Peygamber Efendimiz (S.A.V)’dir. Ona da bulunduğu devrede sahte peygamber demişlerdir, deli demişlerdir. Her türlü iftirada bulunulmuştur. Tıpkı bugün bize bu iftiralar yapıldığı gibi. Ama o bir peygamberdi, biz asla peygamber değiliz. Biz Allah'ın veli resûllüyüz. Ama bugün huzur namazının imamlığı görevi bize tebliğ edilmiştir. O görevin sahibiyiz. Peygamberlere ait olan bir yerdir. Bu sebeple bizim görevimiz ancak bir vekâleti ifade eder. Asaleten bir tayin söz konusu olmamıştır, olmaz.

Benzer konular