Mâide Suresinin 6. âyet-i kerimesinde anlatılan ni’metin tamamlanması; irade teslimi ile kendi ruhumuzun başımızın üzerine gelmesidir diyebilir miyiz?
Anasayfa » Ana Sayfa » Salâh Makamı (4. teslim: irade teslimi) » Mâide Suresinin 6. âyet-i kerimesinde anlatılan ni’metin tamamlanması; irade teslimi ile kendi ruhumuzun başımızın üzerine gelmesidir diyebilir miyiz?
Mâide Suresinin 6. âyet-i kerimesinde anlatılan ni’metin tamamlanması; irade teslimi ile kendi ruhumuzun başımızın üzerine gelmesidir diyebilir miyiz?
Mâide Suresinin 6. âyet-i kerimesi:
“Ey âmenû olanlar (Allah’a yaşarken ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınızı meshedin ve ayaklarınızı topuklarınıza kadar yıkayın. Ve eğer cünüp iseniz yıkanıp temizlenin (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş (temas etmiş) ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerinize meshedin (sürün). Allah size güçlük çıkarmak istemiyor, oysa sizi temizlemek ve sizin üzerinizdeki ni’metini tamamlamak istiyor.”
Burada, Allahû Tealâ’nın üzerimizdeki ni’metini tamamlamak istemesi bizim ruhumuzun değil, devrin imamının ruhunun başımızın üzerine gelmesini ifade ediyor. Manevî tekâmül açısından hiçbir işaret yok âyet-i kerimede baştan sona kadar. Sadece “Âmenû olanlar.” diyor. Allah’a ulaşmayı dilemiş kişi sadece. Bunun üzerindeki ni’metin tamamlanması, devrin imamının ruhunun onun başının üzerine gelmesidir. “Bizim ruhumuzun başımızın üzerine gelmesi…” Hayır, o değil.
5/MÂİDE-6: Yâ eyyuhâllezîne âmenû izâ kumtum ilâs salâti fagsilû vucûhekum ve eydiyekum ilâl merâfikı vemsehû bi ruusikum ve erculekum ilâl ka’beyn(ka’beyni) ve in kuntum cunuben fattahherû ve in kuntum mardâ ev alâ seferin ev câe ehadun minkum minel gâitı ev lâmestumun nisâe fe lem tecidû mâen fe teyemmemû saîden tayyiben femsehû bi vucûhikum ve eydîkum minhu, mâ yurîdullâhu li yec’ale aleykum min haracin ve lâkin yurîdu li yutahhirakum ve li yutimme ni’metehu aleykum leallekum teşkurûn(teşkurûne).
Ey âmenû olanlar (Allah’a yaşarken ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinize ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınıza meshedin ve ayaklarınızı da topuklarınıza kadar yıkayın. Eğer cünüp iseniz o taktirde iyice yıkanıp temizlenin (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz
tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş (temas etmiş) ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerinize mesh edin, (sürün). Allah size güçlük çıkarmak istemez, sizi
temizlemek ve sizin üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Umulur ki böylece siz şükredersiniz.“Ey âmenû olanlar (Allah’a yaşarken ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler)! Namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklerinize kadar ellerinizi yıkayın ve başlarınızı meshedin ve ayaklarınızı topuklarınıza kadar yıkayın. Ve eğer cünüp iseniz yıkanıp temizlenin (boy abdesti alın). Eğer hasta veya yolcu iseniz veya biriniz tuvaletten gelmişse veya kadınlara dokunmuş (temas etmiş) ise, eğer su bulamazsanız, o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin. Ve de ondan yüzlerinize ve ellerinize meshedin (sürün). Allah size güçlük çıkarmak istemiyor, oysa sizi temizlemek ve sizin üzerinizdeki ni’metini tamamlamak istiyor.”
Burada, Allahû Tealâ’nın üzerimizdeki ni’metini tamamlamak istemesi bizim ruhumuzun değil, devrin imamının ruhunun başımızın üzerine gelmesini ifade ediyor. Manevî tekâmül açısından hiçbir işaret yok âyet-i kerimede baştan sona kadar. Sadece “Âmenû olanlar.” diyor. Allah’a ulaşmayı dilemiş kişi sadece. Bunun üzerindeki ni’metin tamamlanması, devrin imamının ruhunun onun başının üzerine gelmesidir. “Bizim ruhumuzun başımızın üzerine gelmesi…” Hayır, o değil.
Allah razı olsun.
