Bölünen fırkaların içinden gerçek fırka hangisidir, nasıl oluşur?

Anasayfa » Ana Sayfa » Fırkalara Ayrılmak » Bölünen fırkaların içinden gerçek fırka hangisidir, nasıl oluşur?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Bölünen fırkaların içinden gerçek fırka hangisidir, nasıl oluşur?

Çok basit, sadece Allah'a ulaşmayı dileyenler tek fırkanın sahipleridir ve Allah'a ulaşmayı diledikten sonra mürşidin tayini kendilerine ait değildir, Allah onlara mürşidlerini gösterecektir. Ona tâbî olacaklardır. Bir konu hep yanlış anlaşılıyor. Biz hiç kimseye “Gelin! Bize tâbî olun.” demiyoruz. İnsanlar kendileri Allah'a soracaklar, Bize tâbî olacaklar tarikatların başında olanlardır. Onlar Allah'tan sordukları anda zaten cevabı alacaklar, onlar gelecekler. Böyle bir şeyden çekinen tarikat şeyhleri var. Bizde onlara soruyoruz: “Neden çekiniyorsunuz? Allah'tan sormak mecburiyetinde değil misiniz? Mehdi (A.S) geleceği zaman belli değil mi?” Belli, o devir girmiştir. Öyleyse Allah'tan sormak mecburiyetindesiniz. Sormak mecburiyetindesiniz ve Allahû Tealâ size bizi gösterdiği zaman tâbî olmak mecburiyetindesiniz aynı zamanda.

Öyleyse Allahû Tealâ'nın dizaynı açıktır. Her tarikat kendi usulü ne ise ona devam edecektir. Her tarikatın kendisine has bir güzel sitili vardır, bir hareket tarzı vardır, bir öğretim tarzı vardır. Her tarikat bir birinden farklı, güzel törenler vücuda getirir. Herbirisi ayrı bir güzelliktir ve onlar kıyâmete kadar aynen devam edecektir. Sadece tarikatların başında olanlar Allah'tan sormamakla, hem kendilerine hem de etrafındaki insanlara zulüm yapmış oluyorlar şu anda. Herkes Allah'tan mutlaka Allah'ın resûlünü sormalıdır ve ona ulaşmaya can atmalıdır. Sorup da bir cevap aldı kişi, inanamadı, Bizi gördü, inanamadı tamam çok güzel, bir daha kılsın. İkinci kılışta gene Bizi görecek, bir daha kılsın. Üçüncü kılışta gene Bizi görecek, hep Bizi görecek. O zaman? O zaman tereddüt edecek bir şey kalıyor mu? Biz demiyoruz ki, bunu bize sorun. O'na soracaksınız. Bizi O tayin etti, cevabı biz vermeyeceğiz. Biz size sadece Allahû Tealâ'nın bir emrini yerine getiriyoruz. Bize sorarlarsa "Mehdi sen misin?" diye biz de diyoruz ki: “Evet, naçizane Biziz, Allahû Tealâ bizi tayin etti.”

Herkesin bize tâbî olması gerekmiyor. Her tarikat başkanı, her tarikatın başındaki pir Allah'a sorduğu zaman başka birini göremez. Anlamıyor musunuz sevgili kardeşlerim? Hepiniz hacet namazını kılmakla mükellefsiniz. Kıldığınız zamanda başka birini görmeniz söz konusu değil. Bu sözlerimize inanmayan olabilir, çok tabiî görürüz bunu, kılıp da bizi gördükleri zaman gene inanmasınlar tamam, tekrar kılsınlar gene bizi görecekler, tekrar kılsınlar gene Bizi görecekler. E o zaman tereddüt edecek bir şey var mı bunda? Hani ne diyordu eski başbakanlardan birisi: "Var mı bunun başka bir izah tarzı?" İşte biz de onu söylüyoruz: ‘Var mı bunun başka bir izah tarzı?’

Sevgili kardeşlerim, can dostlarım, gönül dostlarım! Allahû Tealâ muhakkak ki; herşeye kaadirdir. O tayinini yapmıştır. Sizin göreviniz bize inanmak değil, O'na inanmak. Allah'tan sormak, defalarca sormak ve her seferinde bizi görerek kesin ve emin bir şekilde bize ulaşmak. Hepsi bu kadar, hay Allah razı olsun!



Benzer konular