Cuma-2’de belirtilen beas etme ile Saffat-16’daki beas etmek arasındaki farkı açıklar mısınız diyor?

Anasayfa » Ana Sayfa » Resûl ve Nebî » Cuma-2’de belirtilen beas etme ile Saffat-16’daki beas etmek arasındaki farkı açıklar mısınız diyor?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Cuma-2’de belirtilen beas etme ile Saffat-16’daki beas etmek arasındaki farkı açıklar mısınız diyor?

Cuma-2:

62/CUMA-2: Huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî ve yuzekkîhim ve yuallimuhumul kitâbe vel hikmete, ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin).
Ümmîler arasında, kendilerinden bir resûl beas eden (görevlendiren) O’dur. Onlara, O’nun (Allah’ın) âyetlerini okur, onları tezkiye eder (nefslerini temizler), onlara Kitab’ı (Kur’ân-ı Kerim’i) ve hikmeti öğretir. Ve daha önce (Allah'a ulaşmayı dilemeden evvel) elbette onlar, sadece açık bir dalâlet içinde idiler.


huvellezî bease fîl ummiyyîne resûlen minhum yetlû aleyhim âyâtihî: O’dur ki ümmîler arasından resûl beas eder (hayata getirir).
minhum: Onlardan.
yetlû aleyhim âyâtihî: Ve onların üzerine Allah’ın âyetlerini okur.
ve yuzekkîhim: Ve onları tezkiye eder.
ve yuallimuhumul kitâbe: Onlara kitap öğretir.
vel hikmeh(hikmete): Ve hikmet öğretir.
ve in kânû min kablu le fî dalâlin mubîn(mubînin): Ve onlar bundan evvel açık bir dalâlet içinde idiler.”

Burada Allahû Tealâ onların üzerine resûl tayin ediyor. Burada 4 görevden bahsedildiğine göre 4 görevli bir resûl bu. Yani nebî resûl değil (peygamber resûl değil), velî resûl. Görevi orada bitiyor. Yani:

1. Allah'ın âyetlerini tilavet etmek.
2. Onların nefsini tezkiye etmek.
3. Onlara kitap öğretmek.
4. Hikmet öğretmek.

Hikmetin ötesini daha bilmedikleri şeyleri öğretmek bu görevlerin arasında yok. O zaman bu bir velî resûl. Saffat Suresinin 16. âyet-i kerimesi:

37/SÂFFÂT-16: E izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb’ûsûn(meb’ûsûne).
Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten biz, mutlaka beas edilenler (diriltilenler) mi olacağız?


”Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuzda mı, gerçekten biz mi, beas edileceğiz?”

Buradaki (Saffat 16’daki) beas müessesesi ise bütün insanların kıyâmet günü (ölümden sonra) tekrar diriltilmesi. İkisi arasında çok büyük bir farklılık var. Resûl o kavmin içinde bir ana babadan doğarak hayata geliyor. Halbuki kıyâmet günü beas edilmek (hayata getirilmek) o kişinin ölümünden sonra yeniden diriltilmesidir. Cuma-2’deki beas etmek resûldür. Bir anne babadan resûlün (kavim resûlünün) doğması anlamına kullanılıyor.

Benzer konular