Tegâbun-6 ile Secde-24 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Tegâbun-6 ile Secde-24 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Tegâbun-6 ile Secde-24 arasındaki ilişkiyi açıklar mısınız?

Tegâbun-6 ile Secde-24 arasındaki ilişki. Tegâbun-6’da Allahû Tealâ diyor ki:  

64/TEGÂBUN-6: Zâlike bi ennehu kânet te'tîhim rusuluhum bil beyyinâti fe kâlû e beşerun yehdûnenâ fe keferû ve tevellev vestagnallâhu, vallâhu ganiyyun hamîd(hamîdun).
İşte bu, onlara resûlleri beyyineler (açık deliller) getirdiği zaman: “Bir beşer mi bizi hidayete erdirecek?” demeleri sebebiyledir. Böylece inkâr ettiler ve yüz çevirdiler. Ve Allah, müstağni olduğunu (Kendisinin hiçbir şeye ve de onların îmânlarına da ihtiyacı olmadığını) gösterdi. Ve Allah; Gani’dir, Hamîd’dir.


zâlike bi ennehu kânet te'tîhim rusuluhum bil beyyinâti: İşte bu şu sebeptendir ki; resûller, onlara açık belgeler getirmişlerdi (beyyineler getirmişlerdi).
fe kâlû: O zaman dediler ki.
e beşerun yehdûnenâ fe keferû: ‘İnsanlar mı bizi hidayete erdirecek?’
e beşerun: İnsanlar mı?
yehdûnenâ: nâ; Bizi hidayete erdirecek.
fe keferû: Ve böylece kâfir oldular.
ve tevellev vestagnâllâh(vestagnâllâhu): Allah’tan (Hakk'tan) yüz çevirdiler. Kâfir oldular ve Hakk’tan yüz çevirdiler.
vallâhu ganiyyun hamîd(hamîdun): Ve Allah Ganiyy’dir, Müstağni’dir.

Ve Secde Suresinin 24. âyet-i kerimesi:

32/SECDE-24: Ve cealnâ minhum eimmeten yehdûne bi emrinâ lemmâ saberû ve kânû bi âyâtinâ yûkınûn(yûkınûne).
Ve onlardan, emrimizle hidayete erdiren imamlar kıldık, sabır sahibi oldukları ve âyetlerimize (Hakk’ul yakîn seviyesinde) yakîn hasıl etmiş oldukları için.


Allahû Tealâ buyuruyor ki Secde-24’te: “Onlardan (insanlardan) imamlar (mürşidler) kıldık. Emrimizle insanları hidayete erdirsinler diye. Sabırlarından dolayı ve âyetlerimize yakîn hasıl ettikleri için. Sabrın sahibi olduklarından dolayı.”

Secde-24’te Allahû Tealâ devrin imamlarından bahsediyor. “Onlardan (insanlardan) imamlar kıldık. Emrimizle hidayete erdirsinler diye. Sabrın sahibi oldukları için ve Hakk’ul yakîn seviyesinde âyetlerimize yakîn hasıl ettikleri için.” diyor. Yani Allahû Tealâ tasarruf altındaki devrin imamından bahsediyor. Her devirdeki devrin imamlarından. Ama buradaki bahsettiği imamlar nebî imamlar değil, velî imamlar. Allahû Tealâ Enbiyâ-73’te peygamber isimleri veriyor:

21/ENBİYÂ-73: Ve cealnâhum eimmeten yehdûne bi emrinâ ve evhaynâ ileyhim fi’lel hayrâti ve ikâmes salâti ve îtâez zekâti, ve kânû lenâ âbidîn(âbidîne).
Ve onları, emrimizle hidayete erdiren (ölmeden önce ruhları Allah’a ulaştıran) imamlar kıldık. Ve onlara, hayırlar işlemeyi, namaz kılmayı ve zekât vermeyi vahyettik. Ve onlar, Bize kul oldular.


“Ve onları imamlar tayin ettik (diyor) imamlar kıldık." diyor.
 
Burada “Onlardan imamlar kıldık." diyor. Bütün insanlara hitap ediyor: “Onların arasından imamlar seçtik." diyor. Diğerleri ise zaten tabiî haliyle imam. Çünkü onlar nebî. Onların hepsi imam olarak tayin ediliyor.

Tegâbun Suresinin 6. âyet-i kerimesine bakıyoruz: “Resûller onlara açık belgeler getirmişlerdi." diyor Allahû Tealâ. “Onlar da: ‘İnsanlar mı bizi hidayete erdirecek?’ dediler de kâfir oldular ve Hakk’tan yüz çevirdiler." diyor Allahû Tealâ.

İşte Allahû Tealâ’nın katından kesin belgelerle gelen Allahû Tealâ’nın resûlleri. Her devirde bütün kavimlerin arasında bu resûller mevcuttur. Bu resûllerden sadece bir tanesi devrin imamıdır.

Tegâbun-6’da Allahû Tealâ, Allah’tan belgeler getiren resûllerden bahsediyor. Orada da huzur namazının imamı söz konusu. Ve Mu’minûn-44’te Allahû Tealâ buyuruyor ki:

23/MU'MİNÛN-44: Summe erselnâ rusulenâ tetrâ, kullemâ câe ummeten resûluhâ kezzebûhu fe etbâ’nâ ba’dahum ba’dan ve cealnâhum ehâdîs(ehâdîse), fe bu’den li kavmin lâ yu’minûn(yu’minûne).
Sonra Biz, resûllerimizi ardarda (arası kesilmeksizin) gönderdik. Her ümmete resûlü geldiği zaman, her defasında onu yalanladılar. Biz de onları birbiri arkasından (helâk ettik). Ve onları efsane kıldık. Artık mü’min olmayan kavim (Allah’ın rahmetinden) uzak olsun.


“Biz bütün kavimlere resûl göndeririz. Ardarda göndeririz. Yani ardı arkası kesilmeksizin göndeririz. Hangi kavme resûl gönderdiysek hepsi resûllerini inkâr ettiler." diyor.
 
Burada da “İnsanlar mı bizi hidayete erdirecek?” diye bir inkâr müessesesi var. Belgeler söz konusu olduğuna göre bu belgeler ya her kavmin resûlüne Allahû Tealâ’nın verdiği belgeler olabilir. Meselâ yazdırdığı sohbet niteliğinde kitap olabilir. Ama Allahû Tealâ’nın dizaynında her zaman her resûlün elinde, en azından kendisinden evvel gelen son nebînin (peygamberin) verdiği bilgiler bulunmaktadır ellerinde, onlar vardır. Görülüyor ki hidayete erdirecek bir resûl söz konusu.

Bütün kavimlerdeki resûller hidayete erdirmeye vesile olanlardır. Yalnız devrin imamı hidayete erdirendir. Bu bakımdan aralarında bir ilişkinin varlığı anlaşılıyor.

Benzer konular