Âli İmrân-101 ile Nisâ-175 arasında bir ilişki vardır, dilebilir miyiz?

Anasayfa » Ana Sayfa » Hidayet » Âli İmrân-101 ile Nisâ-175 arasında bir ilişki vardır, dilebilir miyiz?
share on facebook  tweet  share on google  print  

Âli İmrân-101 ile Nisâ-175 arasında bir ilişki vardır, dilebilir miyiz?

Âli İmrân Suresinin 101. âyet-i kerimesi:

3/ÂLİ İMRÂN-101: Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleykum âyâtullâhi ve fîkum resûluh(resûluhu), ve men ya’tesim billâhi fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin).
Ve size, Allah'ın âyetleri okunurken ve aranızda O'nun (Allah'ın) Resûl'ü varken, siz nasıl inkâr edersiniz. Ve kim Allah'a sımsıkı tutunursa, artık o Sıratı Mustakim'e (Allah'a ulaştıran yola) hidayet olunmuştur.


“Üzerinize Allah’ın âyetleri tilâvet olunurken, yani okunup açıklanırken ve O’nun resûlü sizin içinizde, aranızda iken nasıl küfre dönersiniz. Kim Allah’a sarılacaksa muhakkak ki o Sıratı Mustakîm’e Allah’a ulaştıran yola hidayet edilir, iletilir, ulaştırılır.”

Yani “Kim Allah’a sarılacaksa Allah’a ulaşmayı dilerse ve Allah’a doğru yola çıkarsa, o mutlaka Allah’a hidayet edilir, Sıratı Mustakîm’e hidayet edilir; Sıratı Mustakîm’e ulaştırılır.”

Sıratı Mustakîm’e ulaştırıldıktan sonra ne olacağını da Nisâ-175 söylüyor. Adeta Nisa-175,  Âli İmrân-101'in devamı. Âli İmrân-101'de Allahû Tealâ diyor ki:

ve men ya’tesim billâhi: Kim Allah'a sarılmışsa, sarılacaksa.
fe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm(mustakîmin): Andolsun ki o, Sıratı Mustakîm'e, Allah'a ulaştıran yola ulaştırılır, hidayet edilir.

“Sıratı Mustakîm'e hidayet edilir.” diyor burada ama aşağıda, Nisâ-175'te Allah'a, Allah'a ulaşmayı ve Allah'a sarılmayı dileyenlerin Allah'ın rahmetinin ve fazlının içine konulacağı ve Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e ulaştırılacakları ifade ediliyor.

4/NİSÂ-175: Fe emmâllezîne âmenû billâhi va’tesamû bihî fe se yudhıluhum fî rahmetin minhu ve fadlın ve yehdîhim ileyhi sırâtan mustekîmâ (mustekîmen).
Böylece Allah'a âmenû olanları (ölmeden önce ruhunu Allah'a ulaştırmayı dileyenleri) ve O'na (Allah'a) sarılanları ise, (Allah) Kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları, Kendisine ulaştıran "Sıratı Mustakîm"e hidayet edecektir (ulaştıracaktır).


“Allah'a amenû olanları ve O'na sarılanları, yani sarılmayı dileyenleri Allah Kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e hidayet edecektir, ulaştıracaktır.”

Öyleyse burada bir müessese var. Âli İmrân-101'de "Kim Allah'a sarılacaksa muhakkak ki Sıratı Mustakîm'e ulaştıran yola yani Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e hidayet edilir." diyor, orada bırakıyor Allahû Tealâ. Burada da Nisâ-175'te ise “Kim Allah'a âmenû olursa Allah'a ulaşmayı dilerse ve O'na sarılacaksa, sarılmayı dilerse Allah, onları Kendinden bir rahmetin ve fazlın içine koyacak ve onları Allah'a ulaştıran Sıratı Mustakîm'e hidayet edecektir, ulaştıracaktır.” diyor.

İkisinde de Sıratı Mustakîm'e ulaştırmak, ikisinde de Allah'a sarılacak olanlar ama ikincisinde açıklama geliyor, Sıratı Mustakîm'in Allah'a ulaştıran yol olduğu konusu var. Bir ilişki vardır diyebiliriz, çok net bir ilişki bu, bir illiyet rabıtası.

Benzer konular